KAYDİ PARA 1. Mahiyeti Modern para düzenimizin en önemli özelliklerinden biri de kaydi paraya dayanmasıdır. Bu para nevi bugün bir çok batı memleketlerinde geniş ölçüde kullanılır. Anglo – Sakson memleketlerinde ödemelerin aşağı yukarı %80 i bu para ile yapılır, diğer ülkelerde de gün geçtikçe daha fazla yayıldığını görüyoruz. Şu halde bu önemli para çeşidinin mahiyetinin ve mekanizmasının anlaşılmasında yarar vardır. Ödeme muamelerinde kullanılan banka mevduatına kaydi para diyoruz.

Bu konu 1082 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Kaydi para 1082 Reviews

    Konuyu değerlendir: Kaydi para

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1082 kez incelendi.

Konu: Kaydi para

  1. #1
    ŞiMaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.12.2009
    Mesajlar
    21.656
    Konular
    10831
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @ŞiMaL

    Standart Kaydi para

    KAYDİ PARA

    1. Mahiyeti

    Modern para düzenimizin en önemli özelliklerinden biri de kaydi paraya dayanmasıdır. Bu para nevi bugün bir çok batı memleketlerinde geniş ölçüde kullanılır. Anglo – Sakson memleketlerinde ödemelerin aşağı yukarı %80 i bu para ile yapılır, diğer ülkelerde de gün geçtikçe daha fazla yayıldığını görüyoruz. Şu halde bu önemli para çeşidinin mahiyetinin ve mekanizmasının anlaşılmasında yarar vardır.

    Ödeme muamelerinde kullanılan banka mevduatına kaydi para diyoruz. Bu nevi matluplara; banka parası, mevduat parası veya kredi parası denildiği de olur. Gerçekten, banka alacaklarından bir kısmı ödeme işlerine tıpkı para gibi kullanılır ve bunlar sahipleri bakımından likit paradan farksızdırlar, onun kadar, hatta bazı hallerde de daha fazla, kolaylık sağlarlar. Kaydi para, diğer para nevilerinin ( ufak para ve kağıttan para ) aksine olarak, maddi bir görünüşü sahip değildir; banka defterleri üzerinde, kayıtlar halinde görünür.

    Şu halde, yukarıdaki tarife göre, kaydi para dediğimiz şey, banka mevduatlarıdır. Banka mevduatını da, evvelce bankalara yatırılan paralar şeklinde tarif etmiştik. Mevduatın bu tarifi, yanlış değilse de, eksiktir. İki bakımdan tamamlanması lazımdır:

    Birinci nokta: Mevduatın vücut bulması için bankaya muhakkak surette para tevdii şart değildir, para yatırılmadan da mevcuat doğurabilir. Şöyle ki, şahıs eline geçen bir çeki, bir senedi veya borsada satılmak için tahvillerini bankaya verirse, mevduat vücut bulur. Bütün bu hallerde bankaya para ödenmemiştir. Bir alacak hakkı devredilmiştir. Bu devir neticesinde banka, müşterisine karşı çek, senet veya tahvil tutarı kadar borçlanmış ve müşterisinin mevduatı bu miktar kadar artmıştır.

    İkinci nokta: Mevduatın bir başka yoldan daha vücut bulduğu veya arttığı görülür. Bu da kredi yoludur ki, İngiliz bankacıları bunu krediler mevduat yatatırlar ( loans make deposits ) şeklinde ifade edmişlerdir. Bunun mahiyetini, şimdilik şimdilik basit bir misal ile gösterelim: Banka, müşterisi A’ya 50 bin liralık bir açık kredi verse ve ona limit içinde ödemelerini çekle yapmak hakkını tanısa A, para yatırmadığı halde bankada 50 bin liralık bir mevduat doğurmuş olur. Şu halde tarifin bu halleri kapsamasıda lazımdır.

    Fakat bankalara yatırılan mevduat pek çeşitlidir. Acaba bunlardan kaydi para görevini yapan hangi nevi mevduattır? Bunu tayin etmek kolay değildir. Çünkü bütün mevduat nevileri bu maksat için kullanılabilir.

    Umumiyetle vadesiz mevduat hesapları, kaydi para olarak kabul edilir. Halbuki en sathi bir müşahade dahi vadesiz mevduatın tamamının ödeme işlerinde kullanılmadığını gösterir. Fakat elimizde bundan daha sağlam bir ölçü yoktur. Bunun için vadesiz mevduatı kaydi para olarak alacağız.

    Kaydi para, mahiyeti icabı, daha çok ticari faaliyetlerde kullanılan bir para nevidir. Bu suretle büyük ödemeler kolaylıkla yapılabilir. Fakat batı memleketlerinde şahısların bu parayı günlük alış – verişler dışında kalan ödemelerini yapmak için geniş ölçüde kullandıkları görüyoruz. Günlük alış – verişler, yani istihlak ödemeleri daha çok kanuni ödeme vasıtaları ( ufak paralar ve kağıttan para ) ile yapılır.

    Şu halde vadesiz mevduat hesapları maddi görünüşü olan paralara tekabül ederler. Kaydi paranın el değiştirmesi banka defterleri üzerinde olur. Bu el değiştirmeyi sağlayan vasıtalarda havale emirleri ve çekleridir.


    2. Mevduatın ( Kaydi Paranın ) Genişlemesi

    Yukarıda, ( bankaların para ve ödeme ilgili muameleri ) başlığı altında ödemelerin, bugünkü banka sistemimiz içinde ne şekilde yapıldığını gördük. Münakale ile ödeme ve çek ve takas ile ödeme mekanizmaları tediyelerin kanuni ödeme vasıtası paraya ihtiyaç duyulmadan yürütülmesini mümkün kılar. Bu usüllerin kullanılması neticesinde bankalarda toplanan kanuni ödeme vasıtaları bu kurumlara yeni krediler açmak dolayısıyla kaydi para yaratma imkanı vermiştir.

    Şimdi burada kredilerin mevduat yani kaydi para yaratma mekanizmasını görelim. Bu mekanizmayı iki kademede inceleyelim:

    Birinci olarak: Memlekette merkez bankasından başka bir tek bankanın bulunduğunu farzedelim. Bu banka A’ya 5000 liralık bir kredi açmış ve kredi A’nın mevduatını halini almış olsun, A da bankaya çek çekmek suretiyle B’ye olan 1000 lira borcunu ödemek istesin. B çeki bankaya ibraz etmezse veya ciro etmek suretiyle bir ödemede bulunursa, bu takdirde bankanın durumunda hiçbir değişiklik olmayacaktır. Fakat B, çeki bankaya ibraz ederse, iki yoldan birini seçer: ya çekin ödenmesi yada ihtiva ettiği meblağın bankadaki hesabına geçirilmesini ister. Bu hareket tarzları bankanın durumunda değişik tesirler meydana getirir. Gerçekten eğer B çekin ödenmesini isterse, bu meblağ kadar yani bin lira, A’ya borçlanır, kasa azalır ve müşteriler borçlu hesabı artış gösterir. Mevduatta bir değişiklik olmaz. Yok eğer B çekin ihtiva ettiği meblağın bankadaki hesabına kaydedilmesini isterse, bu takdirde bu meblağ kadar yani 1000 lira A’nın hesabı borçlu, B’nin hesabı alacaklı hale gelir, kasa değişmez. Bu durumda hem borçlu hesaplar, hemde alacaklı hesaplar aynı miktarda artış gösterirler. İşte bu halde, banka mevduatı, neticede B’nin hesabında gösterilen miktar kadar yani 1000 lira artmış olur.

    İkinci olarak: Memlekette merkez bankasından başka çok bankalı bir banka sisteminin de bulunduğunu farzedelim. 1 numaralı bankaya A tarafından 1000 liralık bir mevduatyatırılmış olsun. Bu muamele neticesinde banka bilonçosunda pasifte mevduat 1000 lira, aktifte kasa 1000 lira artmıştır. Şimdi kasasına giren bu 1000 lira sayesinde banka kredi verecek duruma girmiştir. Yalnız banka, eline geçen kaynakların tamamını kredi olarak dağıtamaz. Bunun bir kısmını mesela, %20 sini muhtemel talepleri karşılamak üzere muhafaza eder. Taahütlerine cevap vermek maksadıyla ayırdığı bu paralara karşılık, likitide payı veya, bizim banklar kanununda olduğu gibi, munzam karşılık denir. Taahütlerle munzam karşılık arasındaki nisbeti ( ki buna likidite nisbeti denir ) bugün ekseriye kanunlar tesbit eder. Banka, bu 1000 liralık mevduata dayanarak B’ye 800 liralık bir kredi verse, bilançosu şu şekli alır:

    BANKA 1

    Munzam karşılık ( kasa ) 200 Mevduat ( A’nın ) 1000
    Senet ( B’ye kredi ) 800

    B, bankadan aldığı bu para ile C’ye olan iptidai madde borcunu öder. C, eline geçen bu parayı bankasına ( 2 numaralı banka ) vadesiz mevduat şeklinde yatırır. Bu mevduat 2 numaralı banka gibi davranarak D’ye kredi açar. Bu muamelelerle 2 numaralı bankanın bilançosu şu şekle girmiştir:

    BANKA 2

    Munzam karşılık ( kasa ) 160 Mevduat ( C’nın ) 800
    Senet ( D’ye kredi ) 640

    D, bu parayı mal aldığı E’ye verir, E’de bunu bankasındaki ( 3 numaralı bankadır ) hesabına mevduat şeklinde yatırır. Şimdi 3 numaralı bankanın kredi verme gücü artmıştır. Bu taktirde bu bankada, diğer bankalar gibi davranarak F’ye kredi verecek, bu da bu meblağı bankasına ( 4 numaralı banka ) yatıracaktır. 3 numaralı bankanın durmunu da gösterelim:

    BANKA 3

    Munzam karşılık ( kasa ) 128 Mevduat ( C’nın ) 640
    Senet ( D’ye kredi ) 512

    Bu ameliyeler neticesinde 1,2,3 ve 4 numaralı bankalara yapılan mevduat yekunu 1000 + 800 + 640 + 512 = 2952 liradır. Bu ameliye, nazari olarak tasvir ettiğimiz şekilde yürür gider.

    Bugünkü banka sistemimiz bu iki modelin, yani tek ve çok banka sistemlerinin karmasından meydana gelmiştir. Kredilerin mevduat yaratması bankaların bankaların müşterek hareketleri neticesinde mümkün olur.

    Demek ki bankalarca verilen krediler, banka sistemi içinde, muhtelif safhalarda mevduatı yaratırlar. Bu mevduat yekununu yukarda yaptığımız gibi toplamak mümkündür. ( Aynı şey aşağıdaki tablonun 2 numaralı sütununda da yapılmıştır ). Fakat yaratılan mevduat yekununu, en iyi şekilde, geometrik bir dizinin toplanması yoluyla bulunur. Bu da tablonun 3 numaralı sütununda yapılmıştır.

    Safhalar Basit hesapla Geometrik dizi ile
    ( 1 ) ( 2 ) ( 3 )

    1 1000 1 . 1000
    2 800 4/5 . 1000
    3 640 ( 4/5 )2 . 1000
    4 512 ( 4/5 )3 . 1000
    5 409.6 ( 4/5 )4 . 1000
    6 327.68 ( 4/5 )5 . 1000
    7 - - -

    __1__
    5000 1 – 4/5 1000 = 5000

    Şu halde banka sistemi bir misalde kredi yoluyla 5000 lira miktarında kaydi para yaratmaktadır.
    __1__ . 1000 formülünde
    1 – 4/5

    1000 lira, banka sistemine para şeklinde sokulan ilk mevduatı gösterir. Zincirleme hareketler bu ilk mevduatla başlamıştır. Buna banka sistemine ilk sokulan manasında ( dM ) diyelim. ( 1 – 4/5 ) yani ( 1/5 ) terimi ise, bankaların taahütlerini yerine getirmek için bulundurmağa mecbur oldukları karşılığı veya likidite payını ifade eder. Buna da ( K ) diyelim. Bu da formüle göre ( 1/K ) şeklinde yazılacaktır ki, bu terime kaydi para çoğaltanı denir. Bu durumda genel formül ( 1/K ). dM olmuş olur. Demek ki yaratılan kaydi para miktarı; banka sistemine sokulan ilk mevduat ( umumi disponibilite fazlası ) ile likidite nispetinin tersinin çarpımına eşittir.

    Banka sisteminin mevduat yaratma mekanizmasının hududu var mıdır? Meselenin iyice aydınlanması için bu nokta üzerinde bir parça duralım:

    Hemen ilave edelim ki, banka mevduatının genişlemesinin matematik bir bir hududu vardır. Bu hududu banka sisteminin karşılık olarak ayırmaya mecbur olduğu meblağ tayin eder. Gerçekten, banka sistemine mevduat şeklinde sokulan bir meblağ, diyelim 1000 lira, bir karşılık fazlası ( 800 ) lira yaratmaktadır. Bu disponibilite fazlası; yeni kredilerin verilmesi ve neticede yeni mevduatların doğmasına sebep olmaktadır. İşte burada bu disponibilite fazlası; yeni krediler, yeni mevduat zinciri, tekrar fakat bu defa daha küçük ölçüde, başlamakta ve böylece devam etmektedir. Banka sistemi içindeki bu hareket, disponibilite fazlaları munzam karşılık halini alıncaya kadar sürmektedir. Çünkü, bu halde banka sistemi içinde yeni krediler yaratan kaynak kalmayacak ve bu sebepten de yeni mevduat vücut bulmayacaktır.

    Yukarıda tasvir edilen şema, nazari bir şemadır. Bunun işlemesi, yani kaydi paranın açıklandığı şekilde genişlemesi için; banka sistemine disponibilite fazlasının girmesi, bankaarın bunun muayyen bir kısmını likidite nispeti olarak ayırmaları ve geri kalanını kredi şeklinde vermeleri gerekir. Halbuki mekanizmada tatbikatta bu şemaya uygun şekilde işlemez. Bir kere bankalar, zaruret halinde likidite nispetini arttırabilirler. Bu verilen krediyi ve neticede yaratılan kaydi parayı azaltan bir tesir doğurur. Sonra, bankanın yeni krediler vercek durumda olması demek, teşebbüslerin bu kredileri hemen alıp kullanması demek değildir. İktisadi hayatta durgunluk ve kararsızlık varsa, teşebbüsler yeni borçlar altına girmek istemezler. Bundan başka, bankalardan kredi şeklinde çıkan disponibilite fazlaları, eğer banka sistemine dönmüyorlarsa, bu taktirde kredi verme ve mevduat yaratma imkanı daralıyor demektir.

    İşte bu sebeplerden dolayı banka sistremi ekseriya nazari şemadan farklı bir ölçüde kaydi para yaratır.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Kaydi para

          Kategori: Karma Ödevler

          Konuyu Baslatan: ŞiMaL

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1082


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş