Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri ilâç yaparken rastladığı bir hekime: “– Ey tabib! Sende benim hastalığıma da ilâç var mı?” dedi. Hekim sordu: “– Hastalığın nedir?” Bâyezîd Hazretleri:

Bu konu 1429 kez görüntülendi 2 yorum aldı ...
BİR MECZÛB VE GÖNÜL İLÂCI 1429 Reviews

    Konuyu değerlendir: BİR MECZÛB VE GÖNÜL İLÂCI

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1429 kez incelendi.

  1. #1
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    753
    @Vuslata Hasret

    Standart BİR MECZÛB VE GÖNÜL İLÂCI

    Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri ilâç yaparken rastladığı bir hekime:

    “– Ey tabib! Sende benim hastalığıma da ilâç var mı?” dedi.

    Hekim sordu:

    “– Hastalığın nedir?”

    Bâyezîd Hazretleri:

    “– Günah hastalığı…” cevabını verdi.

    Hekim ellerini iki yana açarak:

    “– Ben günah hastalığının ilâcını bilmem.” dedi.

    O esnâda orada bulunmakta olan meczûb bir genç söze karışıp:

    “– Baba, senin hastalığının ilâcını ben biliyorum.” dedi.

    Bâyezîd Hazretleri de sevinçle:

    “– Söyle ey delikanlı!” dedi.

    Halkın meczûb gördüğü, ancak hakîkatte bir ârif olan genç, günah ilâcını şöyle tarif etti:

    “– On dirhem tevbe kökü ile on dirhem istiğfâr yaprağı al! Bunları kalb havanına koy! Tevhîd tokmağı ile döv! İnsâf eleğinden geçir! Gözyaşlarıyla yoğur! Aşk fırınında pişir! Böylece oluşacak olan macundan her gün beş kaşık al; hastalığından eser kalmaz!..”

    Bunları dinleyen Bâyezîd-i Bistâmî, içini çekti ve:

    “– Senin gibi âriflere mecnûn diyerek kendilerini akıllı sananlara eyvahlar olsun!..” dedi.

    KISSADAN HİSSE:

    Bir kul için halkın nazarından ziyâde Hakk’ın nazarı evlâ olduğu zaman kemâlât ve irfân yolları açılır. Artık onun bakış, duyuş ve hissedişi bambaşka bir sır ve derinlik arz eder. Böyle kullardan kimisi Veysel Karanî olur da halk ona gâfil bir hâlde mecnûn deyip durur. Fakat aslında o, Allâh ve Peygamberinin husûsî dostluklarına mazhar olmuştur.

    Diğer taraftan bu kıssa, «Sâlihlerle beraber olunuz!» (el-Tevbe, 119) ilâhî emrindeki bereketi aksettirir. Ârif olan gençte görüldüğü gibi, cümle sâlihlerden sudûr eden gönül reçeteleri de nice mânevî hastalıklara şifâ bahşederek kalbleri zinde ve pâk bir şekilde Hakk’a bağlar. Burada Bâyezîd-i Bistâmî’nin diri ve âgâh bir kalbe sahip olduğu hâlde gönül ilâcı istemesi, kendisindeki tevâzuun bir tezâhürü olması yanında sohbet ettiği hekimin gönlünü tedâvî içindir.




    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: BİR MECZÛB VE GÖNÜL İLÂCI

          Kategori: Dini Hikayeler

          Konuyu Baslatan: Vuslata Hasret

          Cevaplar: 2

          Görüntüleme: 1429


  2. #2
    Nazlımcan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    26.11.2009
    Mesajlar
    1.908
    Konular
    111
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    591
    @Nazlımcan

    Standart

    “– Senin gibi âriflere mecnûn diyerek kendilerini akıllı sananlara eyvahlar olsun!..” dedi. Kıssadan hisse anlayabilene

    Teşekkürler Ahmet abi

  3. #3
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    753
    @Vuslata Hasret

    Standart

    Alıntı Nazlımcan Rumuzlu Üyeden Alıntı
    “- Senin gibi âriflere mecnûn diyerek kendilerini akıllı sananlara eyvahlar olsun!..” dedi. Kıssadan hisse anlayabilene

    Teşekkürler Ahmet abi
    ben teşekkur ederim nazlımcan

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş