“Allah belanı versin”, “İki cihanda yüzün gülmesin” gibi beddualar, “İçtiğin çay klavyene dökülsün”, “Kapsama alanı dışında kalasın”, “Ergenekon iddianamesinde adın çıksın” gibi günümüze uyarlandı.
Sabah gazetesi başyazarı Mehmet Barlas, bugünkü yazısını tarihten bugüne beddualara ayırdı.
Barlas’ın yazısından bölümler şöyle:
(...)
“Bed” Farsça kötü anlamına geldiğine göre, beddua da “Dua”nın tam tersi anlam taşımakta.
Dini içerikli beddualar arasında “Allah belanı versin”, “Allah kahretsin”, “Canın cehenneme”, “İki cihanda yüzün gülmesin” gibi örnekler vardır.
Anadolu’da tarihten bugüne aktarılan beddualara da rastlarız.
Örneğin Kadeş Savaşı (MÖ 1274) sonrasında Firavun 2’nci Ramses’le barış antlaşması yapan Hitit Kralı Mutavalli, kızını da firavuna eş olarak verir. Ancak Anadolu kızı Mısır iklimine dayanamaz ve kısa süre sonra ölür. Bugün de bölgede “Kızın Mısır’a gelin gide” diye beddua edildiği saptanmıştır.
(...)
Bunun gibi verilen sadakayı yetersiz bulan dilencilerin “Benden beter olasın” dediğini internet sitelerinden öğrendik. Bazı yörelerimizde ise, “Allah sana uyuz vere, kaşınacak tırnak vermeye” benzeri özgün bedduaların kullanıldığını da biliyoruz.
Günümüz Türkiye’sinin gazete manşetlerine ilişkin bedduaları üretmek de zor olmasa gerek.
GÜNCEL BEDDUALAR
Bazı denemeler yapalım:
- Tuzla tersanelerinde işverenlikten çıkıp işçiliğe mahkum olasın...
- Deneme teknelerinde işçiler yerine işverenin yakınları kum çuvalı olarak kullanıla...
Kilolu ve selülitli kadınlara dönük beddualar da üretebiliriz:
- Magazin ekinde Eda Taşpınar’ın yanında bikinili fotoğrafın yayınlana...
- Kalçana paparazziler takıla...
Ancak bugünlerde kamuoyu önündeki kişilere dönük seslendirilebilecek en ürkütücü beddualar herhalde şöyle olabilir.
- Ergenekon iddianamesinde adın çıksın!
- Yakınların hakkında telefonda söylediklerin İddianame’de yer alsın!
Gerçekten bu İddianame’de yer alan “iddialar” tefrika edildikçe, “Ergenekon”a dönük ciddi endişeler yanında, bu “proje”nin ciddiyeti hakkındaki kuşkular da artıyor.