BAŞLANGIÇ 1- NAZAR VE MA'RİFET HAKKINDAKİ İNANCIMIZ
___________________________________
Allahü Taala'nın, bize düşünmek kabiliyetini verdiğine, bize akıl-fikir ihsan ettiğine, sonra da yaratışını, yarattıklarına bakıp düşünmemizi, sun'unun eserlerine dikkat edip teemmül etmemizi, hikmetini düşünüp çevremizdeki ve bizzat nefsimizdeki tedbir ve tasarrufunu anlamamızı emir buyurduğuna inanmaktayız; nitekim, "Onıın, onlarca da gerçek olduğunun apaçık meydana çıkması için onlara, delillerimizi yakında, çevrede de göstereceğiz, nefislerinde de" buyurmaktadır.2 "Biz, atalarımız neye uyduysa ona uyarız dediler; ama atalarının aklı bir şey'e ermiyor"3 ayet-i kerimesiyle atalarını taklid ederek onların yollarını tutanları kınamaktadır; hayallerine kapılıp zanlara düşenleri de, "Onlar, ancak zanlarına uyarlar"4 hükmüyle yermektedir. Gerçekten akıllanmız, bize, yaratışa, yaratılışa bakıp varlığı yaratanı tanımamızı farz etmiştir; nitekim Peygamberin (s.a.v) risalet davasına ve mücizelerine de bakıp gerçeği anlamamız, gene aklen farzdır bize. Bu bakımdan bu hususta bir başkasına uymak, bizce doğru değildir; isterse kendisine uyulanın derecesi ve mevkii yüksek olsun. Kur'ân-ı Kerim'de de düşünüp bilgiye, tanıyışa sahip olmaktan başka bir şey emredilmemiştir ve ancak, insanın yaratılışındaki bu düşünce hürriyetinden bahsolunmuştur; akıl-fıkir sahipleri de ancak bunu kabul ederler. Hasılı, inanca aid hususlarda, insanın kendisini ihmal etmesi, düşünceyi, anlayışı bir yana atması, atalarının, yahud kendilerini yetiştirenlerin yollarını tutması doğru değildir; aksine, Kur'an-ı Kerim'in nasslarında da te'yid edildiği gibi insanın yaratılışındaki akıl fıkir sahibi oluşu bakımından en ehemmiyetlileri tevhid, nübüvvet ve mead olan usül-i dinde, düşünüp aklıyla gerçeği bulması
2-Fussilet, 53. 3-Bakara,171. 4- En'am, 116; Yunus, 66; Necm, 23,28. ; bu esaslarda atalarına, yahud onlar gibi saydıkları kişilere uyanlar, yanılırlar, doğru yoldan saparlar, hatta edindikleri inanç doğru bile olsa, bu hususta mazur sayılamazlar. Bizce, önce inançların esasında düşünüp anlamak, insana vacibtir ve bu hususta başkasını taklid caiz değildir. İkincisi, bu akli vücüb, şer'i vücübdan da evvel gelir; yani bu hususlarda dini nasslara uymak suretiyle bir inanca vans, sahih olsa bile mutlaka bu inancın, akli delaletle te'yid edilmesi gerektir.