Sabrın önemi nedir? Neye sabretmek daha çok sevaptır? Sabır üç çeşittir. En önemlisi günah işlememeye sabırdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Sabır üç çeşittir: 1- Belaya, musibete sabır, 2- Din bilgilerini öğrenirken ve ibadetlerini yaparken sabır, 3- Günah işlememek için sabır.

Bu konu 1391 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Sabrın önemi nedir? 1391 Reviews

    Konuyu değerlendir: Sabrın önemi nedir?

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1391 kez incelendi.

  1. #1
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    753
    @Vuslata Hasret

    Standart Sabrın önemi nedir?

    Sabrın önemi nedir? Neye sabretmek daha çok sevaptır?

    Sabır üç çeşittir.
    En önemlisi günah işlememeye sabırdır.

    Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
    (Sabır üç çeşittir:
    1- Belaya, musibete sabır,
    2- Din bilgilerini öğrenirken ve ibadetlerini yaparken sabır,
    3- Günah işlememek için sabır.

    Belaya sabredene 300, ibadet yapmaya sabredene 600,
    günah işlememeye sabredene ise, 900 derece ihsan edilir.)
    [Ebuşşeyh]

    Başımıza gelen belalara sıkıntılara sabretmek mi lazım,günahlarımıza kefaret oluyorlar mı?

    Şakik-i Belhi hazretleri,
    (Sıkıntıya sabrın mükafatını bilen,sıkıntılardan kurtulmaya heves bile etmez) buyuruyor.
    Sıkıntılara karşılık verilecek nimetleri hatırlayarak, sıkıntı hafifletilebilir.
    Nitekim Allahü teâlâyı sevenler, birçok acılara katlanmışlar,hatta o acıları duymamışlar bile,

    Sırri-yi Sekati hazretleri,
    (Allahü teâlâyı seven, Ondan gelen belaların acısını hiç duymaz.

    Bir değil, yetmiş kılıç darbesi alsa yine duymaz) buyuruyor.

    Nitekim, Mısır halkı günlerce yemeden içmeden Hz.Yusuf’un güzelliğine bakakaldılar.
    Onun güzel yüzüne bakmakla açlıklarını unuturlardı.Bundan daha önemlisi de Mısır’ın
    ileri gelen kadınları,Hz.Yusuf’un güzel cemaline bakarak, ellerini kestiler,fakat acısını duymadılar.
    (Yusuf suresi 31)

    Bela, musibet, günahlara kefarettir.

    Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
    (Size gelen her musibet, kendi ellerinizle işleyip kazandığınız günahlar yüzündendir.
    Bununla beraber Allah bir çoğunu da affeder, musibete uğratmaz.)
    [Şura 30]

    Demek ki işlediğimiz günahların bir kısmına ceza olarak musibet geliyor.
    Böylece ahirete kalmadan dünyada günahımızın cezasını ahirete göre çok hafif olarak çekiyoruz.

    İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
    (İnsanın karşılaştığı her şey Allahü teâlânın dilemesi ile var olmaktadır.
    Bunun için, iradelerimizi Onun iradesine uydurmalıyız. Karşılaştığımız

    her şeyi aradığımız şeyler olarak görmeliyiz ve bunlara kavuştuğumuz
    için sevinmeliyiz! Kulluk böyle olur.)
    Gelen bela ve sıkıntılara sabrederek göğüs germek büyük nimettir.
    Sabredemeyen felakete düçar olur. Bir hastalık, bir bela gelince
    bağırıp çağırmak fayda vermez. Aksine zararlı olur. Bunun tek çaresi
    Allahü teâlânın takdirine razı olmaktır. Sabırlı olmayan muvaffak olamaz.
    Bir kimse başına gelen felaketlere sabretmezse devamlı huzursuz olur, doğru
    dürüst ibadet edemez. Kim Allah’tan korkarak sabrederse sıkıntılardan kurtulur.

    Sabreden muradına erer. Her hayra sabırla ulaşılır.

    Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kimde şu üç şey varsa, dünya ve ahiretin hayrına kavuşmuş
    demektir: Kazaya rıza, belaya sabır, rahatlıkta dua.) [Deylemi]

    Demek ki, belaların nimet olması, o belaya sabretmeye ve Allahü teâlânın
    gönderdiği kazaya razı olmaya bağlıdır. Bela gelince feryat eden, önüne
    gelene Rabbini şikayet eden, nimetten mahrum kalır, azaba layık olur.

    Belaya sabır, Peygamberlerin hasletlerindendir.

    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

    (Allah’ın sevdikleri, belaya uğrar. Sabreden mükafata nail olur, sızlanan da cezaya.)
    [İ. Ahmed]

    (Derdini açıklayan sabretmiş olmaz.) [İ.Maverdi]

    (Uğradığı belayı gizleyenin günahları affolur.) [Taberani]

    Dostluk alameti, dostun [Allah’ın] belasına sabretmektedir.
    Sabredildiği takdirde belanın nimet olduğu
    bilinince, belanın daha iyi olacağı zannedilmemelidir.

    Asla bela istenmez. Her Peygamber beladan Cenab-ı Hakka sığınmış,
    dünya ahiret güzelliği istemişlerdir.

    Allahü teâlâ, (İman eder, salih amel işlerseniz, size dert-bela ve korku
    vermem, mahzun etmem) buyuruyor. O halde, bir kimsede iman,salih amel ve sıhhat varsa,
    en büyük saadet ve sultanlıktır.

    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

    (Duanın efdali, dünya ve ahirette Rabbinden af ve afiyet istemektir. Affa ve afiyete kavuşan,
    dünya ve ahirette kurtuluşa ermiştir.) [Tirmizi]

    (İhlastan sonra, afiyetten iyisi yoktur. O halde Allah’tan afiyet isteyin!) [Nesai]

    (Sıhhat, müttekiye, zenginlikten hayırlıdır.) [Müslim]

    (Sıkıntılı iken on defa “Hasbiyallahü la ilahe illahü, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil-azim”
    okuyanın Allahü teâlâ sıkıntısını giderir.) [Şir’a]

    Sabır hakkında hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

    (İmanı en üstün olan; sabırlı, cömert ve hoşgörülü olandır.) [Deylemi]

    (Hak teâlâ, sevdiği kulu dertlere müptela kılar, oda sabrederse, ondan razı olur.)
    [Deylemi]

    (Kötü komşunun eziyetlerine ölünceye kadar sabredeni Allahü teâlâ sever.)
    [Hakim]

    (Allahü teâlâ, sabredeni sever.) [Taberani]

    (Allahü teâlâ buyurdu ki: “Kimin, bedenine, evladına veya malına bir musibet gelir,
    o da güzel sabrederse, Kıyamette ona hesap sormaya hayâ ederim.) [Hakim]

    (Hak teâlâ, kendini sabretmeye zorlayanı sabretmeye muvaffak kılar.) [Buhari]

    (Sevmediklerinize sabretmedikçe, sevdiklerinize kavuşamazsınız.) [İ. Maverdi]

    (Acıya sabredip uğradığı felaketi gizlemesi ve kimseye şikayet etmemesi, kişinin
    Allahü teâlâyı iyi tanımış olmasındandır.) [İ.Gazali]

    (En üstün ibadet sıkıntıya sabretmektir.) [Tirmizi]

    (En şiddetli bela sabrın az olmasıdır.) [Deylemi]

    (Yeminle söylüyorum, uğradığı zulme sabredenin Allahü teâlâ şerefini arttırır.)
    [Taberani]

    (Geçim sıkıntısına sabredeni Allahü teâlâ Firdevs Cennetine koyar.) [Ebuşşeyh]

    (Kıt kanaat geçinecek kadar az rızka sabredenlere müjdeler olsun.) [Deylemi]

    (İki gözünü kaybeden sabrederse Cennete gider.) [Hatib]

    (Müminin silahı sabır ve duadır.) [Deylemi]

    Allahü teâlâ buyurdu ki:
    Benim hükmüme razı olmayan ve verdiğim musibete sabretmeyen benden başka Rab arasın.
    [Taberani]

    Resulullah efendimiz, Allah’tan sabır isteyen birine buyurdu ki:
    (Allah’tan bela mı istiyorsun, önce afiyet iste.) [Tirmizi]


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Sabrın önemi nedir?

          Kategori: Dualar, Ayetler, Hadisler

          Konuyu Baslatan: Vuslata Hasret

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1391


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş