http://img200.imageshack.us/img200/4255/istanbulcami.jpg Diyanet İşleri Başkanlığının, çıkardığı envantere göre İstanbul'da tam 2 bin 944 tane cami bulunuyor. Yapımı oldukça eski olan bu mabetlerin bazılarının ismi, bazılarının ise inşa edilme öyküleri oldukça ilginç. ŞEMSİ PAŞA CAMİİ Gerçek ismi Şemsi Paşa Camii olan ve Üsküdar sahilde bulunan camiinin ismine dair ilginç rivayetler aktarılıyor. Söylenenlere göre, camiye Kuşkonmaz denmesinin bir başka nedeni de Şemsi Paşa'nın

Bu konu 1757 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
İstanbul Camilerinin İlginç Hikayeleri 1757 Reviews

    Konuyu değerlendir: İstanbul Camilerinin İlginç Hikayeleri

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1757 kez incelendi.

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1047
    @Dygsuz

    Standart İstanbul Camilerinin İlginç Hikayeleri


    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


    Diyanet İşleri Başkanlığının, çıkardığı envantere göre İstanbul'da tam 2 bin 944 tane cami bulunuyor. Yapımı oldukça eski olan bu mabetlerin bazılarının ismi, bazılarının ise inşa edilme öyküleri oldukça ilginç.

    ŞEMSİ PAŞA CAMİİ

    Gerçek ismi Şemsi Paşa Camii olan ve Üsküdar sahilde bulunan camiinin ismine dair ilginç rivayetler aktarılıyor. Söylenenlere göre, camiye Kuşkonmaz denmesinin bir başka nedeni de Şemsi Paşa'nın kişiliğiyle ilgili. Fazlasıyla titiz bir kişi olan Şemsi Paşa, Sokullu Mehmet Paşa ile rekabet halindeymiş. Zaman zaman şakayla karışık atışırlarmış. Şemsi Paşa bir gün Sokullu'ya, “Sokullu, camiini kuşlar pislemiş” diye takılınca, “Gökyüzüne açık olan her yer kuşların pislemesine müsaittir” cevabını almış. Paşa, cami yaptırmaya karar verince Sokullu'nun sözü aklına gelmiş. Mimar Sinan'a giderek, “Bana öyle bir yerde cami yap ki üzerine kuşlar pislemesin” demiş. Sinan, bütün camilerinde yaptığı gibi iyi bir araştırmadan sonra kuzey- güney rüzgârlarının kesiştiği bu noktayı bulmuş. Dalgaların kıyıya çarpmasıyla meydana gelen titreşimleri incelemiş ve camiyi burada yapmaya karar vermiş.

    YENİ CAMİİ

    66 YILA 66 KUBBE


    Osmanlı sultanları tarafından yaptırılan büyük camilerden biri olan Yeni Camii,Eminönü meydanında İstanbul siluetinin olmazsa olmazlarındandır. Bir İstanbul selâtin camisinin inşası ortalama, 2 ilâ 7 yıl arasında sürmesine rağmen, Yeni Cami'nin inşaatı tam 66 yıl sürmüş. Kubbelerinin sayısı, sanki bu duruma nazire yaparmışçasına 66'dır.

    KILIÇ ALİ PAŞA CAMİİ

    DENİZ ÜZERİNE KURULAN TEK CAMİİ


    Kaptan-ı Derya tarafından 1580 yılında Mimar Sinan'a yaptırılan Kılıç Ali Paşa Camii denizin üzerine inşa edilmiş. Kılıç Ali Paşa, devrin padişahı 3. Murat'tan cami yaptırmak için yer ister. Padişah ise, “Sen deryaların serdarısın, gücün yetiyorsa derya üzerine bir cami yap” der. Bu duruma çok üzülen Kılıç Ali Paşa, Mimar Sinan'ı kendine mimar olarak tutar ve Tophane Rıhtımı'nın kenarına taş, toprak, moloz taşımaya başlar ve camiinin yapımına başlar.

    YILDIZ CAMİİ

    CAMİNİN PLANI PADİŞAHA AİT


    Son dönem Osmanlı cami mimarisinde benzeri olmayan bir örnek Yıldız Camii. Beşiktaş İlçesi'nde, Barbaros Bulvarı'nda Yıldız Sarayı yolu üzerindeki cami, 1885-1886 yılları arasında Sultan II. Abdülhamit tarafından Nikolaki Kalfa'ya yaptırılmş. Hamidiye ya da halk arasındaki adıyla Yıldız Camii”nin plânı 2. Abdülhamit tarafından çizilmiştir. Bu nedenle plânı bir padişah tarafından çizilen tek camidir. Camii, Peygamber efendimizin miraca yükseldiği mekân Mescid-i Aksa'ya benzemesi de dikkat çekicidir. Sultan II. Abdülhamid bu caminin ahşap kafeslerini de kendisi yapmıştır.

    AHİ ÇELEBİ CAMİİ

    İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin arkasında bulunur. Anlatılanlara göre Evliya Çelebi rüyasında kendisini Ahi Çelebi Camii'nde görür. Caminin içinde Hz. Muhammed'le karşılaşan Çelebi, heyecanlanarak “Şefaat ya Resulâllah” yerine yanlışlıkla “Seyahat ya Resulâllah” der. Ve büyük yolculuk başlar.

    SANKİ YEDİM CAMİİ

    SANKİ YEDİM EN GÜZEL ÖRNEK


    İstanbul Fatih'te Sinanağa Mahallesi'nde bulunan Sanki Yedim Camii'nin hikâyesi en az ismi kadar enteresan. Rivayete göre maddi durumu pek güçlü olmayan esnaf Keçeci Hayreddin, İstanbul'da yapılan selâtin camilerine çok özenmektedir ve bunlar gibi bir cami yaptırmak istiyordur. Fakat camiyi inşa etmek için paraya ihtiyaç vardır. Keçeci Hayreddin'de çözümü canı birşey yemek istediğinde yemeyip “sanki yedim” diyerek parasını bir kenara koymakta bulur. Biriktirdiği paralarla da Sanki Yedim Camii'ni yaptırır.

    LALELİ CAMİİ

    KENDİ ADIMA CAMİ YAPTIRDIM ADINI ŞEYHE KAPTIRDIM


    Laleli Camii padişah Üçüncü Mustafa tarafından yaptırılmış. Yaptırdığı hiçbir camiye adını vermeyen Sultan, Laleli Camii'ne adını vermeyi düşünmektedir. Caminin şekillendiği günlerde o civarda yaşayan Laleli Baba'yı da ziyaret eder. Ziyaret esnasında aralarında tatsız bir konuşma geçer. Sultan, bu olaydan birkaç gün sonra rahatsızlanır. Hekimler derdine çare bulamayınca 3. Mustafa'nın aklı başına gelir. “Boşuna uğraşıyoruz, bu derdin ilâcı Laleli Baba'da” der ve yaşlı dervişin huzuruna koşup affını ister. İyileşince de ince bir espriyle, “Kendi adımıza bir cami yaptırdık, onu da şeyhe kaptırdık” der ve camiye onun ismini verir.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: İstanbul Camilerinin İlginç Hikayeleri

          Kategori: Bölgelerimiz & İllerimiz

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1757


  2. #2
    aslı..aslı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.11.2009
    Yaş;
    40
    Mesajlar
    515
    Konular
    261
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    531
    @aslı..aslı

    Standart

    eline sağlık çok etkileyici bir paylaşım..
    Susmak kabullenmek değil, işitilmeyen bir feryattır....

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş