22 HAZİRAN 1993
Binbaşı:
-Yazık oldu evlatlarıma, diye mırıldandı. Hepsi de arkadan vurulmuşlar.
Beşi de yan yana yatırıldı Mehmedcik'lerin. Dördünün üzerine kurşun delikleriyle parçalanmış bir battaniye, açıkta kalanın üzerine ise, Tendürek Dağlarının güneşinden kavrulmuş bir gazete örttüler.
Komutan, okunan Fatiha'nın Amin'ini bahane ederek gözyaşlarını sildikten sonra, beşinci askeri gösterip:
-En yamanları buydu, dedi. Çatışmadan önce onu abdest alırken görüp saçlarını okşamıştım.
Bütün bakışlar, genç şehide yöneldi. Delikanlının sırtından giren kurşunlardan biri kalbini, diğeri ise ciğerini parçalamış ve üzerini örten gazetenin o kısımlarında kandan halkacıklar oluşturmuştu.
Binbaşı, Mehmed'in saçlarını tekrar okşamak için eğildiğinde, gözleri o halkacıklar içindeki yazılara takıldı:
Yazılardan birinde, teröristlerle çarpışan askerlere çelik yelek giydirilmesi için elli milyar gerektiği yazıyordu. Diğer yazıda ise, meşhur işadamının kızına ait elli milyarlık düğün de, kırmızı şarapların su gibi akıtıldığı...