Tohum toprakta, sevgi yürekte. Toprağın kucağında büyür, filiz olur çiçekler. Sonra; aşkın, sevginin, paylaşımın, dolu dolu yaşanan duyguların sembolü olur mis kokuları ile. Bazen elden ele sıcacık bir dokunuşla sunulur çiçekler. Bazen de gönülden gönüle açar, açar, açar. Sevgiyi çoğaltır, aşkı anlatır çiçekler.Türkülere söz, gözlere tatlı yaş olur. Bahar olur bir kadının saçlarında kimi zaman. Kimi zamansa, bir ressamın fırçasında dans eder, bir sevgiliye sunulmak üzere. Aşkı, sevgiyi,saflığı

Bu konu 1927 kez görüntülendi 3 yorum aldı ...
KADIN VE ÇİÇEK 1927 Reviews

    Konuyu değerlendir: KADIN VE ÇİÇEK

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1927 kez incelendi.

  1. #1
    NAZLICAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    27.08.2009
    Yaş;
    41
    Mesajlar
    819
    Konular
    189
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    550
    @NAZLICAN

    Standart KADIN VE ÇİÇEK

    Tohum toprakta, sevgi yürekte. Toprağın kucağında büyür, filiz olur çiçekler. Sonra; aşkın, sevginin, paylaşımın, dolu dolu yaşanan duyguların sembolü olur mis kokuları ile. Bazen elden ele sıcacık bir dokunuşla sunulur çiçekler. Bazen de gönülden gönüle açar, açar, açar. Sevgiyi çoğaltır, aşkı anlatır çiçekler.Türkülere söz, gözlere tatlı yaş olur. Bahar olur bir kadının saçlarında kimi zaman. Kimi zamansa, bir ressamın fırçasında dans eder, bir sevgiliye sunulmak üzere.
    Aşkı, sevgiyi,saflığı yani ölümsüz duyguları insana yaşatan,söylerken bile insana huzur veren iki kelime. Çiçek ve kadın. Kırmızı bir güle doğru uzanan zarif kadın elleri. Hangi düşlerde kaybeder kendini bir bilseniz. Yumuşacık gül yapraklarına dokunduğunda ruhunun bir kadife gibi okşandığını hisseder. Mutluluğun kokusunu çeker içine, sindire sindire. Kadının dişiliğinde, kendisine bambaşka bir güzellik veren masumiyeti gizlidir aslında. Çiçeklerin anası olan toprağın yapısındaki doğallık gibi, duru bir su gibi.
    Kadın bir çiçektir. Papatya kadar saf, gül kadar kokulu, menekşe kadar renkli. Hatırlanmak ister kadın. Değerli olduğunu bilmek, sevildiğini hissedebilmek için.İçten bir öpücük, tatlı bir çift söz, ya da sıcacık bir dokunuşla. Ama inanın (!) hiçbiri yürekten yüreğe sevgiyle sunulan tek bir çiçeğin yerini tutamaz. Duyguları çiçeklerle anlatmak: coşmakla, ağlamak arasında gizli bir duygudur kadında.Gözbebeklerinin mutluluktan kocaman olduğu ve gülümsemenin kendisine en çok yakıştığı andır bu an. İncelik bir kadınla yaşanır, çiçekte ise doya doya izlenir. Masumdur kadın beyaz bir gül gibi. Saf renginde bebek kokusuyla, katmer katmerdir şevkati yapraklarında. Henüz keşfedilmemiş, beyaz bir gül kadar masum kadın; aşk denilen tatlı belaya yakalandığı anda, kırmızı bir gül olur adeta.Ateşli bir sevdanın pençesinde, baş döndürücü kokusu ile açtıkça açar.Hep kırmızı bir gül
    olarak kalacağını ümit ederek..Mor leylaklarda başka güzeldir kadın.Sevgisi ve anıları ile baş başa.Yorgun ama hala gözkamaştırıcı.
    Kadın doğurgandır. Çiçek üretken. Doğurkanlık her kadının tatmak istediği özel bir duygudur.Çiçeğin temel görevi olan üretkenlik gibi.Yeni doğan bir bebek, dağlarda baharı müjdeleyen pembe beyaz çiğdemler gibidir.Çiçeklerin bal özünden bal yapan arılar, aşklarına şerbet tadı vermek isteyen,narin kadın edasındaki çiçeklerle nasıl sevişirler bir bilseniz.Kuşlar şahittir kelebeklerin baştan çıkmasına. Yıllanmış bir kadeh kırmızı şarabın içinde kokar ! kadın ve çiçek.Yudum yudum aldanırsınız tadına, rengine ve kokusuna.Her yudum içinizi yakar.Kokusunda ise, kara sevdanın tuzakları..Sürükler sizi uslu gecelere yavaşça.Büyülü bir aşkın içinde erirsiniz.Kadın; sevdiğiniz kadar kadın, koklayıp, koruduğunuz kadar çiçektir


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: KADIN VE ÇİÇEK

          Kategori: Hikayeler

          Konuyu Baslatan: NAZLICAN

          Cevaplar: 3

          Görüntüleme: 1927


    Hiçbir şehre sığmadı yüreğim.
    İstanbul sen de yüreğimi ayaklarına doladın.
    Ve sen düştün ben kanadım.
    Ezildim yarama yine koskoca bir kenti bastım...

  2. #2
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1048
    @Dygsuz

    Standart

    DEyer bilmeyen beylerin okuması dileklerimle ...TEŞEKKÜRLER ...NAZLICAN

  3. #3
    Doktor Amca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    4.252
    Konular
    1062
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    100
    @Doktor Amca

    Standart

    SUGÜLÜM…
    Sevgiye susamış amozon kıyılarının yaban çiçeği.

    Mor nilüferim, kadınım

    Ay ışığında süs gibi yaprakların sadece gösterişli.

    Gözyaşlarından belli aşka susamışlığın

    Öyleyse güneşi gözlerimde seyret

    Yıldızları ise yüreğimde say

    Bir avuç aşk için kadınım.

    Pembe sugülüm.

    Meyvelerinde sevdaya dair hoş bir koku

    Bir yüreğe yetecek kadar.

    Sugülüm, kadınım

    Gözyaşlarından belli aşka susamışlığın

    Öyleyse

    Düşlerimde dans et, umutları ise şarkılara say.

    Bir avuç aşk için kadınım.

    Pembe sugülüm.


    ALINTI
    Ben dostlarımı ne kalbimle ,
    Ne de aklımla severim...
    Olur ya... Kalp durur... Akıl unutur...
    Ben dostlarımı ruhumla severim...
    O , ne durur... Ne de unutur...


    Axtardim men seni yuxularimda..
    seninle sensiz oldum xeyallarimda..
    ömür yollarimiz ayri olsada...
    bir ömür yasadim bakislarinda...

  4. #4
    aZaT07 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    27.04.2009
    Mesajlar
    1.746
    Konular
    156
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    817
    @aZaT07

    Standart

    KADINLARIMIZ
    Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
    sanki gidenler hiçbir zaman
    hiçbir menzile erişemeyecekti.
    Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
    Ve onlar
    ayın altında dönen ilk tekerlekti.
    Ayın altında öküzler
    başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
    ufacık kısacıktılar
    ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
    ve ayakları altından akan
    toprak,
    toprak,
    ve topraktı.
    Gece aydınlık ve sıcak
    ve kağnılarda tahta yataklarında
    oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
    Ve kadınlar
    birbirlerinden gizleyerek
    bakıyorlardı ayın altında
    geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
    Ve kadınlar
    bizim kadınlarımız:
    korkunç ve mübarek elleri
    ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
    anamız, avradımız, yarimiz
    ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
    ve soframızdaki yeri
    öküzümüzden sonra gelen
    ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
    ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
    ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
    ışıltısında yere saplı bıçakların
    oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
    kadınlar,
    bizim kadınlarımız
    şimdi ayın altında
    kağnıların ve hartuçların peşinde
    harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi
    aynı yürek ferahlığı,
    aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
    Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
    ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
    Ve ayın altında kağnılar
    yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru...


    NaZıM HiKMeT
    DeĞeR VeRDiĞiN iNSaN SeNiN DeĞeRiNi BiLMiYoRSa;
    BıRaK KeNDi DeĞeRi iLe KaLSıN !!!!!!!!!!

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş