İlk Yardım Nedir Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar,hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla, ilaçsız olarak yapılan uygulamalara ilk yardım denir. İLK YARDIM UYGULAMASINDA KESİNLİKLE İLAÇ KULLANILMAZ. İLK YARDIMDA AMAÇ NEDİR? 1.Yaşamı koruma ve sürdürülmesini sağlama 2.Durumun kötüleşmesini engelleme 3.İyileşmesini kolaylaştırma

Bu konu 3946 kez görüntülendi 6 yorum aldı ...
İlk Yardım Ders Notları 3946 Reviews

    Konuyu değerlendir: İlk Yardım Ders Notları

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3946 kez incelendi.

  1. #1
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart İlk Yardım Ders Notları

    İlk Yardım Nedir

    Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar,hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla, ilaçsız olarak yapılan uygulamalara ilk yardım denir.

    İLK YARDIM UYGULAMASINDA KESİNLİKLE İLAÇ KULLANILMAZ.

    İLK YARDIMDA AMAÇ NEDİR?
    1.Yaşamı koruma ve sürdürülmesini sağlama
    2.Durumun kötüleşmesini engelleme
    3.İyileşmesini kolaylaştırma

    İLKYARDIMCININ ÖZELLİKLERİ VE SORUMLULUKLARI NEDİR?
    1.Sakin ve telaşsız olmalı.
    2.Hastayı sakinleştirmeli.
    3.Çevreyi değerlendirip süren bir tehlike olup olmadığını belirlemeli.
    4.Kendi can güvenliğini tehlikeye atmamalı.
    5.Çevredeki kişileri,sağlık kuruluşları,itfaiye ve güvenliğe haber vermeleri için organize etmeli.
    6.Hastanın durumunu değerlendirerek uygun ilk yardıma başlamalı.
    7.Hastanın sağlık kuruluşuna bir an önce ulaşmasını sağlamalı.

    İLK YARDIMIN ABC’Sİ NEDİR?
    A.Soluk yolunun açılması.
    B.Solunumun düzeltilmesi.
    C.Dolaşımın etkinliğini sağlama.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: İlk Yardım Ders Notları

          Kategori: Karma Ödevler

          Konuyu Baslatan: -

          Cevaplar: 6

          Görüntüleme: 3946


  2. #2
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Soluk Yolu Nasıl Açılır

    1. Ağızda toz toprak, kırık takma diş ve yabancı cisimler varsa çıkarılır.


    2. Bilinci kapalı kişilerde dil arkaya düşüp havayolunu tıkayabilir. Bu durumda baş geriye itilip çene yukarı kaldırılarak soluk yolu açılır.


  3. #3
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Dolaşımın Etkinliği Nasıl Sağlanır

    1. Kalp durmuşsa hemen kalp mesajına başlanır.

    2. Hasta sert bir zemine yatırılır ve bir yanına diz çökülür.

    YARA İÇİNDEKİ YABANCI CİSİM, KEMİK PARÇASI VS. ÇIKARILMAMALIDIR.

    3. Göğüs kemiğinin (iman tahtası) üçte bir alt ucuna bir elin ayası sıkıca yerleştirilir,diğer elin ayası bunun üstüne konur. Parmaklar hastaya temas etmemelidir.

    4. Kollar dik tutularak (Bilek ve dirsekler bükülmeden) sabit ve ritmik bir şekilde göğüse 4-5 cm bastırılır.

    5. Arada nabız kontrol edilerek dakikada 60 kez olmak üzere dolaşım başlayıncaya kadar devam edilir.

  4. #4
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Ilkyardım gerektiren özel durumlar ve hastalıklar

    1. Elbiseleri boyundan, göğüsten ve karından gevşetilir.
    2. Hastanın beynine kan gitmesini sağlamak için düz bir yerde sırtüstü yatırılarak, ayakları yukarı kaldırılır ve sonrada şok pozisyonunda bekletilir. Kesinlikle başının altına yastık konmaz.
    3. Hastaya uyarıcı kokular koklatılır. (Amonyak vb.)
    4. Hastanın zorlanmaksızın kendine gelmesi beklenir.
    5. Kendine geldiğinde su, çay gibi içecekler azar azar verilmelidir.


    Bayılma

    Aniden ortaya çıkan dolaşım yetmezliğine bağlı olarak, beynin kısa süreli kansız kalması sonucu görülen geçici bilinç kaybıdır. Nedeni; açlık, kan basıncının düşmesi, beklenmedik bir olay veya herhangi bir şeyle karşılaşma, aşırı sevinç ya da üzüntü, uzun süre havasız ve kapalı ortamda bulunma vb, olabilir.
    İlkyardım:
    * Kişi, hemen sırt üstü yatırılarak ayakları yükseğe kaldırılır (şok pozisyonu verilir ),
    * Sıkı giysiler gevşetilir, kapalı ortamdaysa açık havaya çıkarılır,
    * Yüzüne su serpilebilir, bu uyarı sonucunda kişi daha çabuk kendine gelir,
    * Uyarıcı olarak hoş olan (kolonya) veya hoş olmayan (soğan kokusu vb ) kokular
    koklatılabilir,
    *Kişi kendine geldiğinde hemen ayağa kaldırılırsa yine bayılacağı için önce oturtulur.
    İçecek bir şeyler verilir (açlıktan bayılmışsa şekerli içecekler, tansiyon düşüklüğü
    veya aşırı sıcak ve terleme söz konusu ise tuzlu ayran tercih edilmelidir).
    *Eğer 5 dakikaya kadar kişi halen kendine gelmemişse mutlaka hastaneye götürülmelidir.


    Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı)

    Halk arasında kısaca şeker hastalığı olarak bilinen diyabetes mellitus’ta , kandaki şeker düzeyinin düşmesi veya yükselmesi sonucu ilk ve acil yardım gerektiren sorunlar görülebilir. Bu sorunlar: kandaki şeker oranının yükselmesi sonucu ortaya çıkan hiperglisemi ile kandaki şeker oranının düşmesi sonucu ortaya çıkan hipoglisemi ‘dir. Hipoglisemi, hiperglisemiden çok daha tehlikeli olup kısa sürede(10 dakika – 2 saat gibi ) hastanın kaybedilmesine neden olabilir. Çünkü, beynin düzenli ve belirli miktarda şekere (glukoza) gereksinimi vardır. Şeker azaldığında beyin enerjisiz kalacağından beyin hücrelerinde harabiyet başlar (solunum durduğunda beynin oksijensizliğe ancak 4-6 dakika dayanabildiği gibi şekersizliğe de uzun süre dayanamaz.). Kişide açlık belirtileri normal bir insandakinden daha hızlı ortaya çıkabilir. Kişi kısa sürede kendini kaybedebilir (bilinç düzeyinde değişiklik: sinirlilik, bilinç bulanıklığı, bilincin giderek kapanması gibi). Bunun için hemen tablodaki hipoglisemi bulgularından biri veya birkaçı bir arada görülmeye başlanmışsa, kişi içebilecek durumdaysa şekerli sıvılar içirilir ya da ağzına şeker verilir. Bilinci kapanmışsa, dişleri ile yanak arasına kolay eriyen cinsten şeker yerleştirilerek hemen hastaneye götürülmelidir.
    Hiperglisemide kandaki şeker uzun saatler (6-12 saat) içinde yükselirken tablodaki belirtiler görülebilir. Bilinci kapalı değilse, herhangi bir ilkyardıma gerek yoktur, kişi en kısa zamanda hastaneye götürülmelidir.


    Diyabetik acillerde ayırt edici belirti ve bulgular:
    Kan şeker düzeyi
    Hipoglisemi (şeker azalmıştır)
    Hiperglisemi (şeker artmıştır)
    Nabız
    Dolgun, hızlı
    Zayıf, hızlı
    Solunum
    Yüzeysel
    Derin, iç çekmeli
    Bilinç düzeyi
    Baygınlık hali ve / veya
    hızla gelişen bilinç kaybı
    Yavaş yavaş gelişen bilinç kaybı
    Nefes
    Koku yoktur
    Çürük elma / aseton gibi kokar
    Diğer bulgular
    Baş ağrısı, ürperme, konfüzyon
    (şaşkınlık), saldırganlık (sinirli)
    davranışlar

    Cilt
    Soğuk, nemli, soluk
    Kızarık, kuru




    İlkyardım:
    * Hipoglisemi gelişiyorsa, kişiye hemen bir kesme şeker verilir. Veya kişi kendisi
    içebilecek durumdaysa, şekerli içecekler (varsa kola, meyve suları da olabilir)
    içirilir. Kişinin durumu verilen şekere rağmen kötüleşiyorsa vakit kaybedilmeden mutlaka hastaneye götürülmelidir. Diyabetli kişiler, hipoglisemi olasılığına karşı yanlarında şeker, şekerli bisküviler bulundurmalıdır.
    * Hiperglisemi, yavaş geliştiğinden hastaneye kadar yetiştirilebilir, ilkyardım gerektirmez. Hastanın bilinci kapanmak üzere veya kapalıysa, soluk yolu açıklığı sağlanarak hastaneye götürülmelidir.


    Epilepsi (sara)

    Beyindeki elektriksel aktivitenin geçici olarak durması veya bozulması sonucu, kişinin kasılması ve bilincinin kaybolması olayına epilepsi denilmektedir. Nöbetler çeşitli şekillerde görülebilir; kişi otururken dalıp gidebileceği gibi, kasılmalar da olabilir. Nedeni kalıtımsal olabileceği gibi, kafa yaralanmaları, beyinde kanamalar, tümörler, iltihaplar sonucu da ortaya çıkabilir. Ancak nedeni saptanamayan epilepsiler de oldukça yaygındır.
    İlkyardım:
    * Kişinin kendini yaralamaması için tedbir alınır; yatırılır, dilini ısırmaması için çene kenetlenmemişse, dişlerinin arasına bir şey konur (mendil, kalem vs gibi). ****L ZARAR VERECEĞİNDEN KULLANILMAMALIDIR.
    * Başını ve kollarını ritmik olarak bir yerlere vuruyorsa battaniye, ceket vb malzemelerle desteklenerek kendisini yaralaması engellenir.

    YAPILMAYACAK ŞEYLER:
    * Hastanın yumruk şeklindeki ellerini zorla açmaya çalışmak;
    * Soğan keserek veya pamuğa kolonya damlatarak ağzına veya burnuna kapatmak, bu çok sakıncalıdır çünkü bu şekilde kişinin nefes alması önlenerek kendine gelmesi engellenmektedir.
    ** Epilepside uyarıya gereksinim yoktur, çünkü olay dolaşımdan ve beyindeki elektriksel aktivitenin geçici bozulmasından kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlarda uyarının hiçbir yararı yoktur, hatta zararlı olabilmektedir.
    * Elinizi dişleri arasına kaptırmayın, sizin elinizi kolunuzu kavramasına izin vermeyin aksi halde sizde zarar görürsünüz.

    UYARICI MADDELER SADECE BAYILMALARDA KULLANILIR,
    EPİLEPSİDE ASLA KULLANILMAZ!


    Kalp Krizi

    Kalbi besleyen koroner arterlerin çeşitli nedenlerle kalbi besleyememesi sonucu ortaya çıkan tabloya kalp krizi denilmektedir. Angina pektoris veya akut myokard enfarktüsü şeklinde ortaya çıkabilir. [LinkLeri Görmek İçin Lütfen Üye oLunuz Üye oLmak için tıkLayın] nedeniyle, fiziksel aktivite, ruhsal stres veya aşırı soğuk sonucunda kalbin artan oksijen ihtiyacı karşılanamayacağı için kalp kasında gerekli kasılma olamayacaktır, dolayısıyla da kriz meydana gelecektir. Buluğ çağından 90 yaşına kadar kalp krizi geçirilebilirse de yaş ilerledikçe kalp krizine yatkınlık artar..
    Enfarkt(üs), kan desteğinin kesilmesine bağlı doku ölümüdür.
    Kalp krizi; kandaki kolesterol düzeyinin yükselmesi, sigara, alkol, stres, yüksek tansiyon, şişmanlık, hareketsizlik gibi kontrol edilebilir nedenlerle; yaş, cinsiyet, kalıtım, diabet vs gibi kontrol edilemeyen nedenler sonucu ortaya çıkabilir.
    ANGİNA PEKTORİS: Kalp, bir süre gereksiniminden az oksijenle beslenmek, zorunda kalırsa, kişinin soluğunu kesecek kadar şiddetli göğüs ağrısı olur, bu ağrıya angina pektoris denir. Ağrı genellikle sternum (göğüs kemiği) arkasında hissedilir; kola (özelikle sol kola), çeneye, epigastriuma (karnın üst orta bölgesine) yayılır.
    AKUT MYOKARD ENFARKTÜSÜ: Koroner arterin, arterioskleroza(damar sertliğine) bağlı olarak daralması veya kan pıhtısı ile tıkanması sonucunda bu arterle beslenen kalp kasına giden oksijen yetersiz kalacağından, myokard kası görevini yerine getiremez; yeterince kanın vücuda pompalanamadığı bu tabloya, akut myokard enfarktüsü (AMI) denir.

    Kalp krizinde ayırt edici Özellikler:

    Ağrının özellikleri

    ANGİNA PEKTORİS
    AKUT MYOKARD ENFARKTÜSÜ
    Şiddeti
    Hafiften orta şiddete doğru
    Dehşete düşürecek kadar yoğun
    Süresi
    Genelde 3-5 dakika sürer
    Saatlerce sürebilir
    Hazırlayıcı etkenler

    Egzersiz, soğuk hava, stres
    Dinlenme anında da görülebilir

    Giderme yolları
    Dinlenme
    Dinlenme ile geçmez
    Nitrogliserin
    (İsordil, 5mg, dilaltı)
    Genellikle ağrıyı giderir
    Ağrıya etkisi yoktur
    Diğer belirtiler


    Genelde yoktur
    Dispne (nefes darlığı), bulantı, kusma, aşırı terleme, baş dönmesi, ölüm korkusu





    İlkyardım:
    Angina pektoriste:
    * Hasta mutlaka hemen dinlen(diril) melidir; yürüyorsa durmalı, oturtulmalı veya
    yatırılmalıdır. Mümkünse hareket ettirilmemelidir. Hasta sakinleştirilmelidir.
    * Sıkı giysiler gevşetilir.
    * Dilaltı nitrogliserin (isordil, 5 mg ) verilir.
    * Gerekiyorsa (solunum ve kalp durmuşsa) CPR yapılır.
    * Hastaneye götürülür ( mümkün olduğunca az hareket ettirilerek ).

    Akut myokard enfarktüsünde:
    * Hastanın ağrısının ve korkusunun giderilmesi önemlidir
    * Hasta sırtüstü yatırılır ve hareket ettirilmez,
    * Hastanın solunum sıkıntısı varsa, baş yükseltilir
    * (Mümkünse oksijen verilir 2 lt/dk gidecek şekilde)
    * Mutlaka hastaneye götürülür.
    * Gerekiyorsa (solunum ve kalp durmuşsa) CPR yapılır.

    ** Kalp krizi sonucu görülen kalp durmalarında, hemen kalp masajı başlatılır ve sağlık kuruluşuna kadar sürdürülürse kişinin döndürülme şansı yükselecektir.
    **Endişeli hastanın sakinleştirilmesi ve hastanın hareketinin kısıtlanması kalbin yükünün azaltılması açısından önemlidir.

    YALNIZKEN KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİNİZDE ne yapabileceğinizi öğrenmek isterseniz, yine bana internet aracılığıyla gelen slayt gösterisini izlemek için

    Felç

    Genelde, beyni besleyen kan damarlarının yırtılması veya tıkanması gibi nedenlerle, beyindeki kanlanmanın bozulması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Özellikle yüksek tansiyonlu kişilerde görülme sıklığı yüksektir. İlkyardımda iki şekilde değerlendirebiliriz:
    [LinkLeri Görmek İçin Lütfen Üye oLunuz Üye oLmak için tıkLayın]
    Hafif felç: Beyni besleyen küçük kan damarlarının hasarı ile oluşur. Genelde, bilinç kaybı yoktur ve bulgular zarar gören bölümle ilgilidir.
    Belirtileri:
    - Baş ağrısı, şaşkınlık hali (konfüzyon), kulak çınlaması, baş dönmesi;
    - Hasar arttıkça, konuşmada hafif güçlük, hafıza bozuklukları, kişilik değişmesi, kol veya bacakta uyuşma, ilerleyen güçsüzlük.
    İlkyardım:
    * Hasta kazalara ve fiziksel etkilere karşı ( düşme, çarpma, ateş, sıcak, soğuk ve kesici aletler , vb.) korunur.
    * Hemen hastaneye götürülür.
    Ağır Felç:
    Belirtiler:
    - Bilinç kaybı
    - Vücutta tek (ya da çift) taraflı paralizi (güç kaybı) veya pleji (kuvvet kaybı)
    - Solunum ve yutma güçlüğü
    - Mesane ve barsak kontrolünün kaybı (inkontinans)
    - Konuşma güçlüğü, uyku hali
    - Gözbebekleri (pupiller) büyüklüğünde farklılık (anizokori)
    İlkyardım:
    * ABC sürekli kontrol edilir ve devamlılığı sağlanır.
    * Kusma olasılığına karşı yan yatırılarak (özellikle felç gelişen kol tarafına yatırılarak) hastaneye götürülür. Bilinçsiz hastanın yan yatırılmasına, özellikle de başın, kusmuk veya sekresyonun dışarı akabileceği şekilde yana çevrilmesi pozisyonuna adı verilmektedir.

    KOMA:
    İnsanlar çevrelerindeki uyarıları beş duyu (görme, işitme, koklama, tatma, dokunma duyuları) ile algılayıp, olaylara uygun tepki gösterirler; örneğin, ağrılı uyaranları uzaklaştırmayı sağlayan refleksler gibi. Çimdiklediğiniz kişi hemen tepki olarak elinizi uzaklaştırmaya çalışır. Oysa bilinci kapanmış hastalarda beş duyu ile algılama ortadan kalkar. Derin uyku halindeki, bilinci kapanmış hasta ağrılı uyaranlara bile tepki veremez. Bu nedenle bu durumdaki kişiler bir çok bakımdan tehlike altındadır. Bilinç kaybına neden olabilecek yüzlerce nedenden hangisi sebep olursa olsun, koma kişinin en çok yardıma muhtaç olduğu bir durumdur.
    Bilinci kapalı kişi:
    * Yardım isteyemez.
    * Dikkatli değerlendirilmeyecek olursa hastanın öldüğü sanılabilir.
    * Nedene yönelik tahmin hayat kurtarıcı olabilir.
    * Kolayca zarar görebilir
    * Solunum yolu tıkanabilir.
    * Hasta kusabilir ve kusmuk soluk yolunu tıkayabilir.
    *Gözünü yabancı cisimlerden korumasını sağlayan refleks mekanizması ortadan kalkmıştır.
    * Öğürme refleksi ya da öksürük mekanizması çalışmayabilir.

    BİLİNCİ KAPALI HER KİŞİNİN SOLUNUM YOLUNUN KAPALI OLDUĞU KABUL EDİLMELİDİR.

    Bu durumda ABC kontrol edilir. Soluk yolunun açıklığının devamı sağlanır. Bilinç kaybının çeşitli nedenleri olabilir; kafaya gelen darbeler, beyindeki kanamalar, iltihaplar (menenjit vs), tümörler, bazı ilaçların veya alkolün aşırı alınması, siroz, üremi, diyabet (şeker hastalığı) vs.

    İlkyardım:
    * ABC sürekli kontrol edilir (gerekiyorsa suni solunum, kalp masajı yapılır )
    * Soluk alıyorsa, yatırılır,
    * Hastaneye götürülür
    * Bilinci kapalı kişilerin üzerine soğuk su dökülmesi, şamarlanması, sarsılması (özellikle beyin kanaması veya kafa travmasında) tehlikeli olabileceğinden, bu gibi davranışlardan kesinlikle kaçınılmalıdır.

    Komanın nedenini teşhis etmeye yardımcı olabilecek özellikler:
    - Nefesi ALKOL kokuyorsa, alkol komasında olabilir
    - Nefesi ASETONveya ÇÜRÜK ELMA gibi kokuyorsa, şeker koması (hiperglisemi, diyabet) olabilir.
    - Eğer hastanın cebinde tegretol, dilantin, gibi epilepsi ilaçları varsa veya içtiği biliniyorsa epileptik koma olabilir.
    - Hastanın cebinde veya çevrede boş ilaç şişesi varsa, ilaç zehirlenmesi akla gelebilir.
    - Hastanın kollarında iğne izleri varsa, aşırı doz uyuşturucu kullanımı söz konusu olabilir.
    Konu - tarafından (20.10.2009 Saat 09:43 ) değiş;tirilmiş;tir.

  5. #5
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Organ Kopmasi ve ilkyardim

    ORGAN KOPMASI VE İLKYARDIM

    Organ kopması (amputasyon, ampute organ); vücutta çıkıntı oluşturan organların herhangi bir nedenle bulunduğu yerden ayrılmasıdır.
    Çıkıntı oluşturan organlar: burun, kulaklar, çene, kollar, bacaklar, eller, ayaklar, parmaklar şeklinde sıralanabilir.
    Organın yerinden ayrılması, genellikle kazalar sonucunda görülmekle beraber tedavi amaçlı da (örnek: gangren nedeniyle ayakların kesilmesi…)olabilmektedir. Kaza nedeniyle oluşan organ kopmalarının en önemli nedenleri: motorlu araç kazalarında sıkışma, iş kazaları, düşme veya kesici nitelikteki bir şeyin düşmesi ve benzeridir.
    Kopan organ, 24 saat içinde(McCarthy, 1990) uygun koşullarda, uygun hastaneye nakledildiği takdirde, yerine dikildiğinde eski görevini sürdürebilir.

    Uygun koşullar: 1- Hasta, 2- Kopan organ açısından ele alınmaktadır.

    1-Hasta için uygun koşullar:
    - Kanama hemen durdurulmalıdır
    - Hastanın soluk yolunun, solunumunun ve dolaşımının devamlılığı sağlanmalıdır
    - Şoka karşı önlem alınmalıdır: ayakların yükseltilmesi gibi
    - Kanama, doğrudan basınca ve kalp seviyesinden yükseğe kaldırmaya rağmen durdurulamamışsa, son seçenek olarak [LinkLeri Görmek İçin Lütfen Üye oLunuz Üye oLmak için tıkLayın]uygulanabilir. Doğrudan turnike uygulanması, dokunun beslenmesini bozacağından istenmemektedir; beslenmesi bozulan organın yerine dikilmesinde sorunlar ortaya çıkmaktadır (McCarthy,1990; Caroline,1995).

    2-Kopan organ için uygun koşullar:
    - ISLATILMAMALIDIR (doğrudan su içine konulmamalıdır)
    - DONDURULMAMALIDIR (doğrudan buz ile temas etmemelidir; kuru buz kullanılmamalıdır)
    - Organ nemli ve soğuk tutulmalıdır. Bunun için: bulunabilen en temiz kumaş (çevrede hiçbir şey yoksa kazazedenin fanilası kullanılabilir) bulunabilen en temiz su (varsa çaydanlıktaki kaynamış ve soğumuş su, içme suyu, musluk suyu vs.) ile nemlendirilir(ıslatılıp sıkılır). Kopan organ nemlendirilmiş bu kumaş parçasına yerleştirilerek, sarılır ve bulunabilen en temiz, deliksiz bir plastik torbaya konur. Ağzı sıkıca bağlandıktan sonra içinde su ve buz parçaları olan bir başka torba yada kap içine yerleştirilir
    Kaynaklar
    1. Gedik, Hülya Ünalan; İlkyardım ve Sağlık Bilgisi Ders Notları, 2. Basım, Saray Medikal Yayıncılık, İzmir, 2000. s:37
    2. Caroline, N.L. Emergency Care in the Streets, 5 th Ed. U.S.A. 1995. p: 306-307,406.
    3. Henry, M. C.; Stapleton, E.R.; EMT PREHOSPİTAL CARE, W.B. Saunders Company, New York, 1992. p: 390,395. ISBN 0-7216-1301-2
    4. Sanders, Mick J., Mosby’s Paramedic Textbook, 2nd Ed. 2000. ISBN: 0-323-00652-3.
    5. St. John Ambulance, First Aid, 3rd Ed., Canada,1990. ss70.
    6. McCarthy, Joseph G.; Plastic Surgery, Volume 7, The Hand, Part 1. WB Saunders Company, 1990. p: 4357-4358.

  6. #6
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Kazayeri İlk Yardım Önlemleri Ve Araç İlk Yardım Çantası

    Kazayeri İlk Yardım Önlemleri Ve Araç İlk Yardım Çantası Yazdır

    * Kazada, kaza yapan aracın önce kontak anahtarı kapatılıp, motor stop ettirilir. Kaza yeri zararsızlaştırılır.

    * Kazayı gördüğü halde müdahale etmeyene, para ve puan cezası verilir.

    * Yaralı araçtan en az 3 kişi ile ancak, yangın varsa tek kişi ile, boyun ve omurga ekseni düzlüğü korunmaya çalışılarak çıkarılır.

    *İlk yardım çantasının; motorlu bisiklet, motosiklet ve iş makinesi dışındaki motorlu taşıtlarda bulundurulması zorunludur. .

    *İlk yardım çantasında yara-yanık merhemi, yara tozu, ilaç, oksijenli su ve tentürdiyot bulundurulmaz.

    *İlk yardım çantası araçlarda kolay ulaşılabilir görünür yerde olması gerekir.

    *Üçgen bez, çok amaçlı kullanımı nedeniyle çantada bulunması gereklidir.

    *Yolcu taşıyan araçlarda, fazla sayıda çanta bulundurulur.

    *İlk yardım çantasında bulundurulması zorunlu olan hava hortumu (airway), solunum yolunun açık kalmasına yarar.

  7. #7
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Hasta / yaralı taşıma teknikleri



    Hasta/yaralı taşınmasında genel kurallar nelerdir?

    Ø Hasta/yaralı taşınmasında ilkyardımcı kendi sağlığını riske sokmamalıdır,
    Ø Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır,
    Ø Hasta/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır,
    Ø Daha uzun ve kuvvetli kas grupları kullanılmalıdır,
    Ø Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir (Omurilik yaralanmaları riskini azaltır),
    Ø Yerden destek alacak şekilde her iki ayağı da kullanarak biri diğerinden biraz öne yerleştirilmelidir,
    Ø Kalkarken, ağırlığı kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır,
    Ø Baş her zaman düz tutulmalı, homojen ve düzgün bir şekilde hareket ettirilmelidir,
    Ø Yavaş ve düzgün adımlarla yürümek gerekir, adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır,
    Ø Ağırlık kaldırırken karın muntazam tutulup kalçayı kasmak gerekir,
    Ø Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin hizasında tutulmalıdır,
    Ø Yön değiştirirken ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır,
    Ø Hasta/yaralı mümkün olduğunca az hareket ettirilmelidir,
    Ø Hasta/yaralı baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak en az 6 destek noktasından kavranmalıdır,
    Ø Hasta/yaralı taşımak mükemmel bir ekip çalışması gerektirir,
    Ø Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalı, bu kişi hareketler için gereken komutları (dikkat, kaldırıyoruz gibi) vermelidir. Bu kişi genellikle ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun kısmını tutan kişi olmalıdır.

    Acil taşıma teknikleri nelerdir?

    Ø Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske rağmen acil taşıma zorunludur.
    Ø En kısa sürede yaralılar güvenli bir yere taşınmalıdır.

    Sürükleme yöntemleri nelerdir?

    Hasta/yaralının sürüklenmesi, oldukça faydalı bir yöntemdir. Özellikle, çok kilolu ve iriyarı kişilerin taşınması gerekiyorsa; dar, basık ve geçiş güçlüğü olan bir yerden çıkarmalarda herhangi bir yaralanmaya neden olmamak için seçilebilecek bir yöntemdir. İlkyardımcının fiziksel kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Mümkünse battaniye kullanılmalıdır.

    Sürükleme yöntemleri şunlardır:

    Ø Ayak bileklerinden sürükleme
    Ø Koltuk altından tutarak sürükleme

    Araç içindeki yaralıyı taşıma (RENTEK manevrası) tekniği nedir?

    Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omuriliğine zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi gibi olağanüstü durumlarda uygulanacaktır. Öncelikle;

    Ø Hasta/yaralının ayaklarının pedalların arasına sıkışmamış olduğundan emin olunmalıdır ve varsa emniyet kemeri çıkartılmalıdır.

    Daha sonra;

    Ø İlkyardımcı, yaralıya yan taraftan yanaşır,
    Ø Bir eliyle yaralının kolunu, diğer eliyle de çenesini kavrayarak boyun tespiti yapar,
    Ø Yaralının baş-boyun-gövde eksenini mümkün olduğunca hareket ettirmeden bütün halinde araçtan dışarı çeker,
    Ø Yaralı dışarı alındıktan sonra yavaşça yere veya sedyeye konur.

    Kısa mesafede süratli taşıma teknikleri nelerdir?

    1-Kucakta taşıma :

    Bilinci açık olan çocuklar ve hafif yetişkinler için kullanışlı bir yöntemdir. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø Bir elle yaralı dizlerinin altından tutularak destek alınır,
    Ø Diğer elle gövdenin ağırlığı yüklenerek sırtından kavranır,
    Ø Yaralıya kollarını ilkyardımcının boynuna dolaması söylenebilir. Bu yaralının kendini güvende hissetmesini sağlar,
    Ø Ağırlık dizlere verilerek kalkılır.

    2-İlkyardımcının omzundan destek alma :

    Hafif yaralı ve yürüyebilecek durumdaki hasta/yaralıların taşınmasında kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır. Bu yöntem iki kişi ile de uygulanabilir.

    Ø Yaralının bir kolu ilkyardımcının boynuna dolanarak destek verilir,
    Ø İlkyardımcı boşta kalan kolu ile hasta/yaralının belini tutarak yardım eder.

    3-Sırtta taşıma:

    Bilinçli hastaları taşımada kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø İlkyardımcı hasta/yaralıya sırtı dönük olarak çömelir ve bacaklarını kavrar,
    Ø Hasta/yaralının kolları ilkyardımcının göğsünde birleştirilir,
    Ø Ağırlık dizlere verilerek hasta/yaralı kaldırılır.
    4-Omuzda taşıma ( İtfaiyeci yöntemi) :

    Yürüyemeyen yada bilinci kapalı olan kişiler için kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır. İlkyardımcının bir kolu boşta olacağından merdiven yada bir yerden rahatlıkla destek alınabilir.

    Ø İlkyardımcı sol kolu ile omuzun dan tutarak hasta/yaralıyı oturur duruma getirir,
    Ø Çömelerek sağ kolunu hasta/yaralının bacaklarının arasından geçirir,
    Ø Hasta/yaralının vücudunu sağ omzuna alır,
    Ø Sol el ile hasta/yaralının sağ elini tutar, ağırlığı dizlerine vererek kalkar,
    Ø Hasta/yaralının önde boşta kalan bileği kavranarak hızla olay yerinden uzaklaştırılır.

    5-İki ilkyardımcı ile ellerin üzerinde taşıma (Altın Beşik Yöntemi) :

    Hasta/yaralının ciddi bir yaralanması yoksa ve yardım edebiliyorsa iki, üç, dört elle altın beşik yapılarak taşınır.

    İki elle: İki ilkyardımcının birer eli boşta kalır, bu elleri birbirlerinin omzuna koyarlar, diğer elleri ile bileklerinden kavrayarak hasta/yaralıyı oturturlar.

    Üç elle: Birinci ilkyardımcı bir eli ile ikinci ilkyardımcının omzunu kavrar, diğer eli ile ikinci ilkyardımcının el bileğini kavrar. İkinci ilkyardımcı bir el ile birinci ilkyardımcının bileğini, diğer eli ile de kendi bileğini kavrar.

    Dört elle: İlkyardımcılar bir elleri ile diğer el bileklerini, öbür elleri ile de birbirlerinin bileklerini kavrarlar.

    6-Kollar ve bacaklardan tutarak taşıma:

    Hasta/yaralı bir yerden kaldırılarak hemen başka bir yere aktarılacaksa kullanılır. İki ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø İlkyardımcılardan biri sırtı hasta/yaralıya dönük olacak şekilde bacakları arasına çömelir ve elleri ile hasta/yaralının dizleri altından kavrar. İkinci ilkyardımcı hasta/yaralının baş tarafına geçerek kolları ile koltuk altlarından kavrar. Bu şekilde kaldırarak taşırlar.

    7-Sandalye ile taşıma:

    Hasta/yaralının bilinçli olması gereklidir. Özellikle merdiven inip çıkarken çok kullanışlı bir yöntemdir. İki ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø Bir ilkyardımcı sandalyeyi arka taraftan, oturulacak kısma yakın bir yerden, diğer ilkyardımcı sandalyenin ön bacaklarını aşağı kısmından kavrayarak taşırlar.

    Sedye üzerine yerleştirme teknikleri nelerdir?

    1-Kaşık tekniği:

    Bu teknik hasta/yaralıya sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø İlkyardımcılar hasta/yaralının tek bir yanında bir dizleri yerde olacak şekilde diz çökerler,
    Ø Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir,
    Ø Birinci ilkyardımcı baş ve omzundan, ikinci ilkyardımcı sırtının alt kısmı ve uyluğundan, üçüncü ilkyardımcı dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hasta/yaralının vücudun altından geçirerek kavrarlar,
    Ø Başını ve omzunu tutan birinci ilkyardımcının komutu ile tüm ilkyardımcılar aynı anda hasta/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyarlar,
    Ø Sonra uyumlu bir şekilde ayağa kalkarlar,
    Ø Aynı anda tek bir hareketle hasta/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler ve aynı anda düzgün bir şekilde sedyeye koyarlar.

    2-Köprü tekniği:

    Hasta/yaralıya iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilkyardımcı tarafından yapılır.

    Ø İlkyardımcılar bacaklarını açıp, hasta/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler,
    Ø Birinci ilkyardımcı başı koruyacak şekilde omuz ve ensesinden, ikinci ilkyardımcı kalçalarından, üçüncü ilkyardımcı da dizlerinin altından tutar,
    Ø Birinci ilkyardımcının komutu ile her üç ilkyardımcı hastayı kaldırırlar,
    Ø Dördüncü ilkyardımcı sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve ·hasta/yaralı sedyenin üzerine konulur.

    3-Karşılıklı durarak kaldırma:

    Omurilik yaralanmalarında ve şüphesinde kullanılır. Üç ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø İki ilkyardımcı hasta/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çökerler,
    Ø Üçüncü ilkyardımcı hasta/yaralının dizleri hizasında diz çöker,
    Ø Hasta/yaralının kolları göğsünün üzerinde birleştirerek, düz yatması sağlanır,
    Ø Baş kısımdaki ilkyardımcılar kollarını baş-boyun eksenini koruyacak şekilde hasta/yaralının sırtına yerleştirirler,
    Ø Hasta/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilkyardımcı kollarını açarak hasta/yaralının bacaklarını düz olacak şekilde kavrar. Verilen komutla, tüm ilkyardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirirler.

    Sedye ile taşıma teknikleri nelerdir?

    Sedye ile taşımada genel kurallar şunlardır:

    Ø Hasta/yaralı battaniye ya da çarşaf gibi bir malzeme ile sarılmalıdır,
    Ø Düşmesini önlemek için sedyeye bağlanmalıdır,
    Ø Başı gidiş yönünde olmalıdır,
    Ø Sedye daima yatay konumda olmalıdır,
    Ø Öndeki ilkyardımcı sağ, arkadaki ilkyardımcı sol ayağı ile yürümeye başlamalıdır (Sürekli değiştirilen adımlar sedyeye sağlam taşıma sağlar),
    Ø Daima sedye hareketlerini yönlendiren bir sorumlu olmalı ve komut vermelidir,
    Ø Güçlü olan ilkyardımcı hasta /yaralının baş kısmında olmalıdır.

    1-Sedyenin iki kişi tarafından taşınması:

    Ø Her iki ilkyardımcı çömelirler, sırtları düz, bacakları kıvrık olacak şekilde sedyenin iki ucundaki iç kısımlarda dururlar,
    Ø Komutla birlikte sedyeyi kaldırırlar ve yine komutla dönüşümlü adımla yürümeye başlarlar,
    Ø Önde yürüyen yoldaki olası engelleri haber vermekle sorumludur.

    2-Sedyenin dört kişi tarafından taşınması:

    Yaralının durumu ağır ise yada yol uzun, zor ve engelli ise sedye 4 kişi ile taşınmalıdır,

    Ø İlkyardımcıların ikisi hasta/yaralının baş, diğer ikisi ayak kısmında sırtları dik, bacakları bükülü olarak sedyenin yan kısımlarında çömelirler. Sedyenin sapından tutarlar ve yukarı komutu ile sedyeyi kaldırırlar,
    Ø Sedyenin sol tarafından tutan ilkyardımcılar sol, sağ tarafındakiler sağ adımlarıyla yürümeye başlarlar,
    Ø Dar bölgeden yürürken ilkyardımcılar sırtlarını sedyenin iç kısmına vererek yerleşirler,
    Ø Merdiven, yokuş inip çıkarken sedye mümkün olabilecek en yatay pozisyonda tutulmalıdır. Bunun için ayak tarafındakiler sedyeyi uyluk hizasında, baş tarafındakiler omuz hizasında tutmalıdır.

    3-Bir battaniye ile geçici sedye oluşturma:

    Ø Tek bir battaniye ile sedye oluşturmada ise battaniye yere serilir kenarları rulo yapılır. Yaralı üzerine yatırılarak kısa mesafede güvenle taşınabilir.

    4-Bir battaniye ve iki kirişle geçici sedye oluşturma:

    Yeterli uzunlukta iki kiriş ile sedye oluşturmak mümkündür.

    Ø Bir battaniye yere serilir,
    Ø Battaniyenin 1/3'üne birinci kiriş yerleştirilir ve battaniye bu kirişin üzerine katlanır,
    Ø Katlanan kısmın bittiği yere yakın bir noktaya ikinci kiriş yerleştirilir,
    Ø Battaniyede kalan kısım bu kirişin üzerini kaplayacak şekilde kirişin üzerine doğru getirilir,
    Ø Hasta/yaralı bu iki kirişin arasında oluşturulan bölgeye yatırılır.

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş