1. Niteleme Sıfatları 2. Belirtme Sıfatları a. İşaret Sıfatları b. Sayı Sıfatları - Asıl Sayı Sıfatları - Sıra Sayı Sıfatları -Kesir Sayı Sıfatları -Üleştirme Sayı Sıfatları

Bu konu 1494 kez görüntülendi 2 yorum aldı ...
SIFATLAR(ÖNADLAR) 1494 Reviews

    Konuyu değerlendir: SIFATLAR(ÖNADLAR)

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1494 kez incelendi.

  1. #1
    GARAGIZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    2.041
    Konular
    545
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    677
    @GARAGIZ

    Standart SIFATLAR(ÖNADLAR)

    1. Niteleme Sıfatları


    2. Belirtme Sıfatları
    a. İşaret Sıfatları
    b. Sayı Sıfatları
    - Asıl Sayı Sıfatları
    - Sıra Sayı Sıfatları
    -Kesir Sayı Sıfatları
    -Üleştirme Sayı Sıfatları
    -Topluluk Sayı Sıfatları
    c. Belgisiz Sıfatlar

    d. Soru Sıfatları

    C. Sıfatlarda Anlam
    1. Sıfatlarda Anlam Kuvvetlendirme
    2. Sıfatlarda Anlam Daraltma
    3. Sıfatlarda Karşılaştırma

    D. Yapı Bakımından Sıfatlar
    1. Basit Sıfatlar
    2. Türemiş Sıfatlar
    3. Birleşik Sıfatlar
    a. Kaynaşmış birleşik sıfatlar
    b. Kurallı birleşik sıfatlar 4. Pekiştirilmiş Sıfatlar
    5. Kelime Grubu Hâlindeki Sıfatlar

    Sıfatlar :Annem belediye doktoruydu. Penceresinden kavak ağaçları görünen bir sağlık ocağında çalışır, çoğu günler beni de yanında götürürdü. Orada tek çocuk olmanın krallığını yaşar, oyalanır; haşarılıklarımın, afacanlıklarımın hoş görüleceğini bilmenin kolaylıklarından fazlaca yararlanır, buna karşılık beni mıncıklamalarına, yanaklarımı pembeleştiren makaslar almalarına ses çıkarmazdım. Pencereden uzanır, uçuşan pamukçukları yakalamaya çalışırdım. Kavakları silkeleyen rüzgâr oyun arkadaşım olurdu. Koca bahçe, önümde mülkümmüş gibi uzanır, bense onu tasasız gözlerle izlerdim. Annemin masasında, güzel çerçeveler içinde benim ve babamın resmi dururdu. Gurur duyardım. Kocaman bir masası ve koltuğu vardı annemin. Annemi makamında daha çok severdim sanki, ya da sevgim başka bir boyut kazanırdı. (Murathan Mungan; Pamukçuklar)

    Yukarıdaki parçada en az iki kelimeden oluşan ve koyu harflerle yazılmış olan kelime gruplarının ilk kelimelerinin yazılmadığını, son kelimelerin kaldığını düşünelim:

    Annem belediye doktoruydu. Sağlık ocağında çalışır, çoğu günler beni de yanında götürürdü. Orada çocuk olmanın krallığını yaşar, oyalanır; haşarılıklarımın, afacanlıklarımın hoş görüleceğini bilmenin kolaylıklarından fazlaca yararlanır, buna karşılık beni mıncıklamalarına, makaslar almalarına ses çıkarmazdım. Pencereden uzanır, pamukçukları yakalamaya çalışırdım. Rüzgâr oyun arkadaşım olurdu. Bahçe, önümde mülkümmüş gibi uzanır, bense onu gözlerle izlerdim. Annemin masasında, çerçeveler içinde benim ve babamın resmi dururdu. Gurur duyardım. Masası ve koltuğu vardı annemin. Annemi makamında daha çok severdim sanki, ya da sevgim boyut kazanırdı.


    Öncesindeki kelimeler çıkarıldığında kalanların anlamları eksilmiş oldu. Kelime anlamı olarak değil de cümleye kattığı anlam bakımından eksilme oldu.

    Sağlık ocağı nasıl bir sağlık ocağı?
    Çocuk kaç çocuk? nasıl bir çocuk?
    Makaslar nasıl makaslar?
    Pamukçukları hangi pamukçuklar?
    Rüzgâr nasıl bir rüzgâr?
    Bahçe nasıl bir bahçe?
    gözlerle nasıl gözler?
    çerçeveler nasıl çerçeveler?
    Masası ve koltuğu nasıl masa ve koltuk?
    Boyut kaç boyut, hangi boyut, ne boyutu?


    Bu kelimelerin (asıl unsur olan kelimeler, isimler) tam olarak anlaşılması ve tanınması için onlardan önce bazı kelimeler getirerek anlamlarını nitelik ve nicelik yönünden tamamlarız.


    Penceresinden kavak ağaçları görünen / bir / sağlık ocağı
    Tek / çocuk
    yanaklarımı pembeleştiren / makaslar
    uçuşan / pamukçuklar
    Kavakları silkeleyen / rüzgâr
    Koca / bahçe
    Tasasız / gözler
    Güzel / çerçeveler
    Kocaman / bir / masası ve koltuğu
    Başka / bir / boyut

    İşte, isimlerden önce gelerek onların anlamlarını sayı, renk, durum, hareket, biçim, yer, işaret ve soru yönlerinden tamamlayan; onları niteleyen ve belirten kelimelere sıfat denir. bu iki kelimenin (sıfat ve isim) oluşturdukları kelime grubuna da sıfat tamlaması denir ki bütün sıfat çeşitleriyle sıfat tamlaması oluşturulabilir.


    Kolay iş, bu sorular, küçük çocuk, hangi ev, iki elma, üçüncü sınıf...


    A. Sıfatların Özellikleri
    1. Sıfatlar isimlerden önce gelerek onları sayı, renk, durum, hareket, biçim, yer, işaret ve soru yönlerinden tamamlar; onları niteler veya belirtir:

    “O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor... Sessizce, titreye titreye ağlıyor. Yanaklarından gözyaşları birbiri arkasına, temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları nasıl acele acele, sarsıla çarpışa dökülürse öyle, bağrının sarsıntılarıyla yerlerinden oynayarak, vuruşarak içlerinde güneşli mavi gök, pırıl pırıl akıyor.”

    o zaman, küçük çocuk, minimini yavru, temiz vagon pencereleri, güneşli mavi gök

    2. Tek başlarına kullanıldıkları zaman isim değerindedirler. Çünkü ancak bir isimden önce geldikleri zaman sıfat oldukları anlaşılabilir:

    yeşil elbise (sıfat) yeşili severim (isim)
    İhtiyar kadın (sıfat) İhtiyarlara iyi davranmalıyız (isim)
    Büyük park (sıfat) parkların en büyüğü (isim)


    3. Tek başlarına kullanıldıklarında isim değerinde oldukları için alabildikleri isim çekim eklerini, yani hâl eklerini, iyelik eklerini ve çoğul ekini, bir isimden önce gelerek onu niteledikleri ya da belirttikleri zaman, yani sıfat olarak kullanıldıkları zaman alamazlar:

    Bir basamak yukarı çık. sıfat
    Birler basamağı isim
    Yürüyen merdiven sıfat
    Yürüyenler ve koşanlar isim

    4. Bir sıfatla onun nitelediği ya da belirttiği bir isim arasına noktalama işareti (özellikle virgül) konmaz. Virgül konursa ilk kelime tek başına kalmış olur, dolayısıyla isimleşir.

    Genç adama gülümseyerek baktı. (genç: sıfat)
    Genç, adama gülümseyerek baktı. (genç: isim, özne)


    5. Birkaç sıfat, arka arkaya sıralanarak bir ismi niteleyebilir veya belirtebilir:
    Karanlık, büyük, korkutucu ve nemli bir evdi.


    6. Sıfatın varlığından bahsedildiği her yerde mutlaka sıfat tamlaması vardır; o sıfatla (soru sıfatı da olsa) bir tamlama oluşturulmuştur.


    B. Sıfat Çeşitleri
    Sıfatlar görev ve anlam yönünden, yani kendilerinden sonra gelen isme kattıkları anlam yönünden önce ikiye, sonra daha alt başlıklara ayrılırlar:

    1. Niteleme Sıfatları
    2. Belirtme sıfatları
    a.İşaret sıfatları
    b. Sayı sıfatları
    -Asıl sayı sıfatları
    -Sıra sayı sıfatları
    -Kesir sayı sıfatları
    -Üleştirme sıfatları

    c. Belgisiz sıfatlar

    d. Soru sıfatları

    1. Niteleme Sıfatları
    İsimlerin şeklini, durumunu, hareketini, rengini, kısacası kalıcı özelliklerini gösteren sıfatlardır. Nitelene sıfatları isimlere sorulan “nasıl” sorusunun cevabıdır:


    Penceresinden kavak ağaçları görünen / bir sağlık ocağı
    yanaklarımı pembeleştiren / makaslar
    uçuşan / pamukçuklar
    Kavakları silkeleyen / rüzgâr
    Koca / bahçe
    Tasasız / gözler
    Güzel / çerçeveler
    Kocaman / bir masası ve koltuğu
    Mavi deniz, tatlı su, kötü gün, yakın arkadaş, çalışkan öğrenci, susuz yaz, yuvarlak masa, bayan memur, erkek adam, temiz giysi, güzel insan, düz yol, çatal çivi, sivri tepe, yassı burun...


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: SIFATLAR(ÖNADLAR)

          Kategori: Edebiyat

          Konuyu Baslatan: GARAGIZ

          Cevaplar: 2

          Görüntüleme: 1494


  2. #2
    GARAGIZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    2.041
    Konular
    545
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    677
    @GARAGIZ

    Standart

    2. Belirtme Sıfatları
    İsimleri sayı yönünden tamlayan; yerlerini işaret eden; özelliklerini belli belirsiz olarak bildiren; onların özelliklerini soran sıfatların tümüne belirtme sıfatları denir. Belirtme sıfatları varlıkların geçici özelliklerini bildirirler:

    Bu adam, o adam, şuradaki adam, (herhangi) bir adam, bir (tane) adam, kaçıncı adam, hangi adam?...

    Belirtme sıfatları alt başlıklara ayrılır:

    a. İşaret Sıfatları
    İsimleri işaret ederek belirten ve yerlerini bildiren sıfatlardır.
    “bu, şu, o, öteki, beriki, böyle, şöyle...”

    Bu soruyu kim cevaplayacak?
    Kitabı şu genç almıştı.
    O eşyaları nereye götürüyorsun?
    Öteki sorulara geçiniz.
    Beriki masaları da taşıdık.

    b. Sayı Sıfatları
    İsimlerin sayılarını, bölümlerini, sıralarını, parçalarını kesin olarak belirten sıfatlardır. Sayı sıfatlarının çeşitleri şunlardır:

    - Asıl Sayı Sıfatları

    İsimlerin sayılarını kesin olarak belirten sıfatlardır:

    Her gün iki saat ders çalışır, bir saat de kitap okurum.
    Bir ağaç bile bırakmamışlar; kesmişler.
    Yüz yıl öncesine geri döndük.
    Türkiye nüfusunun yetmiş milyon olduğu söyleniyor.
    Beş milyon ton patates
    10 cm ip, 2 m kumaş, 100 ton kömür, 3 kg şeker...


    ]Başında asıl sayı sıfatlarından biri bulunan bir isme çoğul eki getirilmez. ”Beşevler, Altmışevler, Yedi Cüceler, üç aylar, Kırk Haramîler, beş milyonlar, on milyonlar (banknotlarımız)”gibi örnekler bu kurala uymaz.


    ]Sayı sıfatlarıyla niteleme sıfatları art arda kullanılırsa sayı sıfatı önce gelir:
    iki değerli arkadaş, üç kırık cam...

    - Sıra Sayı Sıfatları:
    İsimlerin sıralarını, derecelerini belirten sıfatlardır.
    “-ncİ” eki ya da nokta kullanılır.

    77. yıl, 11’inci bölük, birinci gün, ikinci gelişimiz...
    üçüncü kişiler, ikinci katlar...

    ] “ilk” kelimesi birinci anlamındadır:
    İlk (birinci) caddeden sağa dönün.

    ] “son, sonuncu, ortanca” kelimeleri de sıra sayı sıfatıdır:
    son fırsat, ortanca çocuk, sonuncu kişi...

    - Kesir Sayı Sıfatları
    İsimlerin, bütünün kaçta kaçı olduğunu gösteren sıfatlardır.
    Yüzde bir ihtimal, yarım ekmek, çeyrek (dörtte bir) ekmek, yarıyıl, iki buçuk lira...


    ]Bu tamlamalarda tamlanan çoğul yapılabilir.
    Kardeşlerin üçte bir payları var.


    ]Tamlayan çoğul yapılıp tamlananla yeri değiştirilebilir:
    Yüzde otuz artış düşünülüyor.›Düşünülen artış yüzde otuzlarda.


    - Üleştirme Sayı Sıfatları
    İsimlerin bölümlere ayrıldığını, bölüştürüldüğünü gösteren sıfatlardır.
    “-(ş)er” ekiyle yapılır.
    Üçer kişi, ikişer elma, yedişer kişi, ellişer milyon, birer gün arayla,


    - Topluluk Sayı Sıfatları

    Bir defada doğan birden fazla kardeşler için kullanılır.
    Bunlardaki “z” sesi çokluk bildirir.
    Tamlanan çoğul olabilir.
    üçüz bebek, beşiz çocuklar.

    c. Belgisiz Sıfatlar
    İsimlerin sayılarını ve miktarlarını kesin olarak değil, yaklaşık, aşağı yukarı, belli belirsiz bildiren sıfatlardır.
    “bir, birkaç, birçok, az, çok, biraz, birtakım, bütün, bazı, tüm, her, hiçbir, herhangi bir, kimi...

    başka / bir / boyut,
    kimi insanlar,
    bir yaz günü,
    bazı sıfatlar
    herhangi bir zaman
    her soru,
    birtakım insanlar,
    birkaç kişi,
    Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
    tüm insanlar,
    bütün varlıklar...


    Bunlardan bazılarının belirttiği isimler çoğul eki alamaz, bazılarının tamlananları çoğul olmak zorundadır; bazılarınınki de yerine göre tekil de olabilir, çoğul da.

    Bütün insan›bütün insanlar
    Birkaç kişi›birkaç kişiler
    Çoğu insan›çoğu bitkiler

    Not: Asıl sayı sıfatı olan “bir” ile belgisiz sıfat olan “bir” karıştırılabilir. “bir” kelimesi “tek” kelimesinin karşılığı ise asıl sayı sıfatıdır. Değilse belgisiz sıfattır:
    Bir çiçekle yaz olmaz bir tane çiçek. asıl sayı sıfatı
    Onu bir akşam vakti gördüm. Herhangi bir akşam vakti belgisiz sıfat


    d. Soru Sıfatları
    Soru sıfatları, isimlerin nitelik ve niceliklerini soru yoluyla öğrenmeyi amaçlayan, cevapları da herhangi bir sıfat olan kelimelerdir.

    “ne, nasıl, nice, ne gibi, ne biçim, kaç, kaçıncı, kaçar, hangi, ne türlü...”

    Özellikleri

    ]Soru sıfatları cümleyi soru cümlesi yapar. Bazı durumlarda da yapmaz:
    Bu nasıl bir dünya; hikâyesi zor...
    Nasıl kitaplardan hoşlanırsın?


    ]Soru sıfatlarıyla da sıfat tamlaması oluşturulur.
    Kaç gün sonra geleceksin?
    Eve giderken hangi otobüse bineceğiz?


    Örnekler
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.
    Kaçıncı sınıfta okuyor?
    Ne gün geleceğini söyledi mi?
    Kaçar kişilik gruplar hâlinde gideceğiz?
    Kaçta kaç hisse istersin?


    Not: “ne” kelimesi sıfat, zarf ve zamir olarak kullanılabilir.
    Ne bakıyorsun? Zarf
    Ne almak istiyorsun? Zamir
    Ne gün geleceksin? Sıfat
    Ne iş yapıyordunuz? sıfat
    Bugün ne çalıştık ama. zarf

  3. #3
    GARAGIZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    2.041
    Konular
    545
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    677
    @GARAGIZ

    Standart

    C. Sıfatlarda Anlam

    1. Sıfatlarda Anlam Kuvvetlendirme


    ]Zarflarla ve edatlarla anlam kuvvetlendirilebilir:
    çalışkan›arı gibi çalışkan›arı gibi çalışkan çocuk
    güzel›Cennet kadar güzel›Cennet kadar güzel vatan
    verimliݍek verimliݍok verimli topraklar


    Burada “cennet kadar” kelime grubu “güzel” sıfatını; sonra hepsi birden “vatan” kelimesini nitelemiş.


    ]Pekiştirme sıfatları ile de anlam kuvvetlendirilebilir:
    Bir sıfatın ilk iki sesine “m, p, r, s” ünsüzlerinden biri eklenip, oluşan hecenin o sıfatın başına getirilmesiyle oluşur. Ünlüyle başlayan sıfatlarda ilk ünlüye “m, p, r, s” ünsüzlerinden biri eklenir.

    Sarı sayfalar›sapsarı sayfalar
    Kırmızı›kıpkırmızı elbise
    Mor›mosmor bir yüz
    Yeşil›yemyeşil tabiat
    Temiz›tertemiz toplum
    Uzun›upuzun araba
    Bu kurala uymayan pekiştirme sıfatları da vardır:
    Sapasağlam, yapayalnız, çırılçıplak, çepeçevre...


    ]Tekrar yoluyla da anlam kuvvetlendirilebilir. Tekrar edilen kelimeler arasına “mİ” soru eki de konabilir:
    doğru dürüst bir iş, boylu poslu bir adam, az buz para değil...
    yüce yüce yaylalar, Mini mini eller, tatlı tatlı diller...
    tatlı mı tatlı diller, sevimli mi sevimli bir yüz, sıcak mı sıcak bir hava...


    2. Sıfatlarda Anlam Daraltma:


    ]Sıfatların anlamlarında, bazı eklerden yararlanarak kısma, daraltma, küçültme yapılabilir.

    Bunun için “-Cİk, -ÇE, -cEk, -(İ)msİ, -(İ)mtırak” ekleri kullanılır:


    Geniş bir oda › daha az genişi › genişçe bir oda
    Uzun bir çocuk › daha az uzunu › uzunca bir çocuk
    Büyük ev › daha az büyüğü› Büyükçe / büyücek bir ev
    Küçük çocuk › daha az küçüğü› küçükçe / bir çocuk
    Tatlı elma › daha az tatlısı › tatlımsı bir elma
    Ekşi erik › daha az ekşisi › ekşimsi / ekşimtırak erik


    “-Cİk” eki küçüklük, azlık anlamı taşıyan sıfatlara getirilir ve aşırılık anlamı katar:
    Kısa kol › daha da kısası › kısacık kol
    İnce ip › daha da incesi › incecik ip
    Az ekmek › daha da azı › azıcık ekmek
    Minik yavru › daha da miniği› Minicik yavru
    Küçük kız › daha da küçüğü› Küçücük kız
    Ufak el › daha da ufağı › Ufacık el
    Yumuşak eller › daha da yumuşağı› Yumuşacık eller


    3. Sıfatlarda Karşılaştırma(Derecelendirme):
    Aynı özelliklere sahip olan varlıkları karşılaştırarak o özelliğe hangisinin daha çok sahip olduğunu göstermek için sıfatın başına “en, daha, pek” kelimeleri getirilir.


    En kuvvetli millet
    Daha dürüst insanlar
    Pek çalışkan işçi


    D. Yapı Bakımından Sıfatlar

    Sıfatlar da isimler gibi yapı bakımından basit, türemiş ve birleşik olmak üzere üçe ayrılır:


    1. Basit Sıfatlar
    Herhangi bir yapım eki almamış ve başka bir kelimeyle birleşmemiş sıfatlardır.


    Kara gün, kırmızı gül, bol yemek, iri taş, iyi insan, son yolculuk, dost ülke, düz çizgi.


    2. Türemiş Sıfatlar


    İsim ya da fiil köklerine ve gövdelerine getirilen isim yapım ekleriyle oluşturulmuş sıfatlardır.

    Kiralık ev, yıllık izin, tuzlu su, Aydınlı Hasan, işsiz adamlar, ölü balık, sütçü kadın, yarınki maç, genişçe bir oda, büyücek bir ev, ekşimsi / ekşimtırak erik, kısacık kol, incecik ip...
    Penceresinden kavak ağaçları görünen / bir sağlık ocağı
    yanaklarımı pembeleştiren / makaslar
    uçuşan / pamukçuklar
    Kavakları silkeleyen / rüzgâr
    Kocaman / bir masası ve koltuğu
    çalışkan öğrenci, susuz yaz, yuvarlak masa...


    3. Birleşik Sıfatlar
    Yapısında birden fazla kelime barındıran sıfatlardır.


    Külyutmaz öğretmen, mirasyedi gençler, boşboğaz insanlar, boğazına düşkün adam, birtakım sorunlar, cana yakın çocuk...


    Birleşik sıfatlar ikiye ayrılır:
    a. Kaynaşmış birleşik sıfatlar
    Anlamca kaynaşmış sıfatlardır. Birden fazla kelimenin sözlük anlamlarından az ya da çok uzaklaşarak, aralarına ek ya da kelime girmeyecek şekilde birleşerek oluşturdukları sıfatlardır.

    Canciğer dost, vatansever sanatçı, pisboğaz çocuk, mirasyedi gençler, kahverengi elbise, eşsesli kelimeler, birkaç adam, herhangi bir öğretmen, biraz zaman, birtakım elbiseler...


    b. Kurallı birleşik sıfatlar
    Çeşitli yollarla oluşurlar:
    *Sıfat tamlaması + “-lİ” yapım eki
    büyük yapraklı ağaçlar, dost bakışlı insanlar, kısa boylu asker, büyük kapılı bina, kırık camlı ev...


    *Sıfat tamlaması + “lIk” eki
    yarım günlük mesai, üç kuruşluk iş...


    *İsim + iyelik eki + sıfat
    salonu büyük (bir) ev, çenesi düşük adam, saçı uzun bebek, rengi soluk kumaş...


    *Takısız isim tamlaması + “-lİ” yapım eki
    taş duvarlı ev, aslan yürekli çocuk, demir kapılı bahçe...


    *İsim + “-DEn” ayrılma hâl eki + isim-fiil:
    kulaktan dolma bilgiler...
    *İkileme + isim
    evsiz barksız insanlarımız, tatsız tuzsuz işlerimiz, irili ufaklı eşyalar...


    *İsim + ek + fiilimsi + isim
    işini bilir memur

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş