TASAVVUF PSİKOLOJİSİ: Ruhun Bilimi TPD Hakkında Tasavvuf Psikolojisi Tasavvuf Psikoterapisi Temerküz Konferanslar İnzivalar TSP Dergisi

Bu konu 1628 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Tasavvuf ve psikolojisi: 1628 Reviews

    Konuyu değerlendir: Tasavvuf ve psikolojisi:

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1628 kez incelendi.

  1. #1
    GARAGIZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    2.041
    Konular
    545
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    675
    @GARAGIZ

    Standart Tasavvuf ve psikolojisi:

    TASAVVUF PSİKOLOJİSİ:
    Ruhun Bilimi

    TPD Hakkında
    Tasavvuf Psikolojisi
    Tasavvuf Psikoterapisi
    Temerküz
    Konferanslar
    İnzivalar
    TSP Dergisi
    Tasavvuf: Ruhun Bilimi




    Tasavvufta temel düşünce, bir tohumun bütün ağaç olma bilgisini içerdiği gibi, her bir varlık varlığıyla ilgi bütün bilgileri kendi içinde taşır. Her varlık komplike bir kitaptır ve bu kitap ancak bu varlığın kendisi tarafından okunabilir. Bu bilgiye ulaşmak, yani bu kitabı okumak, Tasavvufun amacıdır. Hepimiz, farkında olalım ya da olmayalım, bu kitabı açıp kendi deruni bilgimize ulaşmaya çalışırız. Bazen sessiz sedasız bazen beklenmedik olaylar yoluyla hepimiz bunu yapmaya davet edilriz. Hazreti Pir, bu durumu İnsalığın Sırı adlı yapıtının girişinde bu durumu şöyle ifade eder:


    Açık ve içten bir zihinle herkes Ariflerin(Sufi Üstadların) öüreti ve onların bilgiyi arama sonucunda elde ettiklerine yönelmesi durumunda, Arifler zaman ve mekanı aşan bir gerçeğe insanları davet ettikleri açıkça ortaya çıkar. Yani Arifler bize, bizi doğa ve fiziksel varoluşun bağlarından kurtaracak gerçeğe yönelmemiz için gereken yolu gösterirler. Dolayısıyla Arfilere ait mesajın özü, her insanın şahsi tecrube ve deruni keşifle kendi varlığının gerçeğini tanıma ve onu oluşturma kudretine sahiptir. Peygamber Hazreti Muhammed'in söylediği gibi "Kendi öz benliğini tanıyan Allah'ı tanımış olur."

    Professör Angha, nihai amacı Allah'ın tanınması ve gerçek benlik olan "ben" olarak ifade edilen sürekli var olan, ilahi ve müşfik olan varlığı dışında herşeyin ordan kaldırılması olarak ifade eder.

    Ben sürekli ve değişmeyendir. "Ben" bağımlı veya değişime ya da mekana bağlı değildir. Her benlik "Ben" benin kısa süreli de olsa dışa vurumuna şahit olur. Her bir kişinin kişiliği "Ben" içinde yönünü bulur ve ne zaman ki kişi bu tanıma yayılır o zaman kişi benlik konusundaki gerçek bilgiye ulaşır ve ölüm karşısında barınak bulmuş olur. "Ben" Allah'ın Adem'e can vermek için ona üflediği ilahi ilham dolu nefesin ta kendisidir. Bu ruhani ilham bir kere sadece olup bitmez aksine "benliğin" ilahi durumda yaşayabilmesi bedende yaşam olağı sağlayan sürekli ve aralıksızdır.

    Tasavvuf psikolojisi işte bu "ben"in keşfi ve onun gelişimi üzerinde durur.

    Sembolik olarak, "Ben"in keşfi amacı şiirsel bir biçimde güvenin alev içinde yok olması, ilahi sevgili ile birliktelik, ya da bir damlanın denizin var oluşu içinde bir damla olması gibi çeşitli formlarda dile getirilmiştir. Amaç "ölüm" gibi gürülebilir. Ancak bu fiziksel ölümden tamamıyla farklıdır. Güve alev ile tamamiyle yekpare olur. Aşık maşukla birlikteliği içinde yok olur. Damla okyanusun derinliklerinde artık kendi sınırlarını kaybeder.

    Küçük bir damlanın denizin ucsuz buçaksız hacmiyle bir olması Tasavvuf edebiyatında sürekli tekrar edilen bir benzetmedir. Rumi'nin deyişiyle "Damlanın dünya gürüşü ne olursa olsun deniz deniz olarak kalacaktır." Bu ifade Tasavvuf Psikolojinin amacı güçlü bir biçimde sembolize eder. Gerçekten bireyin özgür olmasının tek yolu bütün dünyevi bağlardan kendini azat etmesinde yatar. Yalnızca benliği eriterek kişi gerçek benlik olan "Ben"i keşfeder.

    Zikirde -- Tasavvuf alanında Hazreti Şah Maksud, söyle yazar:

    Damla denizin varoluşu içinde varlığı sona erdiğinde damla kaybolur,
    ancak deniz olarak var olmaya devam eder
    Yok olduğundaö artık edebiyete kadar var olmaya devam eder.

    Okyanusun derinliklerinde yoktur artık damlanın hiçbir sonırı.
    Ayrılma bilinmez orda, dostum,
    Dön sırtını sınırlı benlikten.

    Deniz sınırsız sayıdaki damladan oluşur,
    Damla ve deniz, su olarak adlandırıldığı gibi
    Öyleyse fark et varoluşun sırrını.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Tasavvuf ve psikolojisi:

          Kategori: Psikoloji

          Konuyu Baslatan: GARAGIZ

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1628


  2. #2
    GARAGIZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    2.041
    Konular
    545
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    675
    @GARAGIZ

    Standart

    TASAVVUF VE PSİKOTERAPİSİ



    Tasavvuf, bireylerin derunu acılarını modern yaşamda sık sık karşımıza çıktığı gibi, gerçek benlikten yabancılaşma diğer bir değişle ruhun hastalığı olarak gürür. Bu yabancılaşmayı aşmak aşmak, ruhun şifa bulmasını sağlamak için, kişi Milleniyumum bilgesinin dikte ettiği ifadeye yani "Kendini tanı" direktifini yerine getirmekten geçer. Tasavvuf psikoterapisinin amacı, varlığımızın deruni yanı olan "Ben"i keşfetmektir. Kendini keşfetme süreci hem dönüşüm hem de yeniden şevk veren bir süreçtir. Kişi bu yolculuğunda kendi içinde çok yararlı dönüşümlerin olageldiğini görür.


    Öncelikle Terapistin kendisinin kişisel olarak kendilik bilgisinin artışı ve dönüşüme yol açan bu olumlu değişimi bizzat kendisinin tecrübe etmesi gerekir. Ancak daha sonra terapist öğrendiği bir çok tekniği kendisinde yardım bekleyen kişiye de yarıdım etmekte kullanabilir. Başkalarına gerçekten şifa bulmalarında yarıdım etmek için terapist önce kendisinin şifayı bulması gerekir.

    Tasavvuf Psikoterapisinde, birey olarak insan varlığı, özne, labaratuar ve araştırmacıdır.İstenilen sonuça ulaşmak için Terapist, kendisine başvuran kişiye, o tecrübeyi yaşamak için gerekli olan metodları öğretir. Kişi zihinsel, fiziksel, duygusal ve ruhsal olarak kendi kendisini inceler. Beyin ve merkezi sinir sistemi içinde olmak üzere bütün psikolojik sistemin fonksiyonları gözden geçirilir. "intelect"in rolü ve organizmanın en iyi şekilde öğrendiği ve öğrenilenin unutulmaması yolu iyice incelenir ve sonuçlar gelecekte yapılacak çalışma için bir araya getirilir. İnsan davarnışının her yönü ve insan davranışını etkileyen bütün temel unsurlar detaylı bir biçimde incelenir. Bütün düygu ve durumlar onları ortaya çıkaran durmlar incelenir.

    Terapatik süreçte kişi üzerindeki bütün dışsal etkilerin bütün yönleri dikkatli bir biçimde incelenir. Tabii ki, aile, arkadaş, iş, çevre ve kültüre çercevesindeki bütün ilişkileri içermek üzere bizi büyük ölçüde etkiler, dolayısıyla bunlarda dikkatli bir biçimde incelenir. Bu metodla kişinin irsi olarak elde ettiği yetenekler keşfedilir ve bu yetenekler geliştirilir.

    Vurgu, ruhani ve dini alanla birlikte insan hayatında Yaratıcının rolü üzerine yapılır. Daha kişi, kendi içindeki ruhanı varoluşun farkına varır ve ona değer verir. Kişi, bizzat kendinde tekrarlanan tecrübelerle öğrenir ve bilir. Tecrübe edildiği üzere, sürecin kendisi itici, dönüştürücü ve bizzat bu sürecin kendisi "Ben"e giden yolda rehber olur. "Ben" keşfedildiğinde, damla denizle bir olmuş olur.

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş