IĞDIR ÖRF-ADET-GELENEK-GÖRENEKLERİ Örf-adet, gelenek ve görenekler, toplumun bütün geçmişinin ortaya çıkardığı ve yılların süzgecinden geçerek, toplumu temsil eden ve ona yaşama şevki veren, dinamizm kazandıran değerlerdir. İşte, Iğdır ve çevresinde de bu değerler çok güzel ve özüne uygun olarak kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Çocuğun doğumundan evlenmesine ve daha sonraki faaliyetlerine kadar birbirinden güzel adetler ard arda uygulanmaktadır. On Dökme :

Bu konu 11761 kez görüntülendi 12 yorum aldı ...
Iğdır gelenek ve görenekleri 11761 Reviews

    Konuyu değerlendir: Iğdır gelenek ve görenekleri

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 11761 kez incelendi.

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart Iğdır gelenek ve görenekleri

    IĞDIR


    ÖRF-ADET-GELENEK-GÖRENEKLERİ


    Örf-adet, gelenek ve görenekler, toplumun bütün geçmişinin ortaya çıkardığı ve yılların süzgecinden geçerek, toplumu temsil eden ve ona yaşama şevki veren, dinamizm kazandıran değerlerdir. İşte, Iğdır ve çevresinde de bu değerler çok güzel ve özüne uygun olarak kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Çocuğun doğumundan evlenmesine ve daha sonraki faaliyetlerine kadar birbirinden güzel adetler ard arda uygulanmaktadır.


    On Dökme :
    Çocuğun doğumundan, on gün geçtikten sonra, anne ve çocuk banyo ettirilerek, temizlenmeleri sağlanır. Bu günde yakınları çeşitli hediyelerle çocuğu görmeye gelirler. Halk arasında �on dökme� olarak bilinen bu gün yalnız bayanların katıldığı şenlikli bir ortam içerisinde geçer. Çocuğun kısa bir süre sonra kopan göbeği özenle alınarak, ileride çocuğun olması istenen mesleğin icra edildiği yerlere gömülür. Çocuğun göbeği nereye gömülmüşse, ileride o işi yapacağına inanılmaktadır.


    Kız Beğenme :
    Iğdır ve yöresinde evlenme ile ilgili adetler de çok görkemlidir. Çeşitli vesilelerle (düğünlerde, bayram ziyaretlerinde, pazarda vs.) kızı, gören ve beğenen gençler, evlenme isteklerini ailelerine çeşitli yollarla duyururlar. Direkt olarak anneye ve babaya söylenmesi hoş karşılanmaz. Bunun için çeşitli simgeler veya aracılar kullanılmaktadır. Oğullarının bu isteğini öğrenen aile büyükleri kısa ve titiz bir araştırmadan sonra kızı ve ailesini beğenirlerse, kıza elçi gitmeye karar verirler.


    Kız İsteme, Nişan :
    Erkek tarafı, kız evine hatırı sayılır kimselerle elçi gider. Kız evine giden elçiler Allahın emrini anarak, kızı babasından isterler. Kız tarafından olumlu cevap alınınca hazırlıklar yapılıp birkaç gün içerisinde kız evine akrabalar, komşular ve yakınlarla birlikte gidilerek söz kesilir. Erkek tarafı bu gidişte bulunanlara ikram edilmek üzere tatlı başta olmak üzere, bir çok malzeme götürürler. Burada kız tarafına verilecekse başlık, altın v.s. gibi çeyiz ile ilgili işler karara bağlanır. Daha sonra hayır dualarla kızın parmağına �belge (söz) yüzüğü� takılır. Söz kesimini müteakiben, daha sonra kararlaştırılan bir günde nişan töreni yapılır. Nişan törenini bazı aileler çalgısız ve yemekli yaparken, bazı ailelerde çalgılı yapmaktadır. Törenin belli bir yerinde davetlilerin huzurunda, hatırı sayılır bir kişi tarafından nişanlılara yüzükleri dualar ve alkışlar arasında takılır. Bu arada törene gelenler de çeşitli hediyeler takdim ederler.
    Nişandan sonra düğüne kadar, bayramlarda, çilelerde, sair özel günlerde mutlaka gelinin ziyaretine erkeğin yakınları çeşitli hediyelerle giderler. �Görüş� adı verilen bu ziyaretlerde �Honça� tabir edilen ve en önde giden tepsi içerisinde, üzeri kapalı hediyenin çok büyük bir önemi vardır.


    Düğün :
    Nişanın yapılmasından sonra, her iki ailede uygun olan bir zamanda düğün tarihi kararlaştırılır. Düğün vakti geldiğinde her iki aile yapılan hazırlıkları bir daha gözden geçirir varsa eksiklikler giderilir. Düğünler genellikle diğer safhalara nazaran daha görkemli olmaktadır. Eskiden üç gece, üç gündüz olarak yapılan düğünlerde, davul, zurna, mey, kabık hamame, akardion gibi çalgılar kullanılmaktadır. Bu düğünlerde, cambaz, güreş, at yarışı gibi bir çok etkinlik icra edilmekteydi. Ancak, her safhada olduğu gibi günümüzde bu adetlerde de büyük değişiklikler olmaktadır.



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Iğdır gelenek ve görenekleri

          Kategori: Doğu Anadolu Bölgesi

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 12

          Görüntüleme: 11761

    Konu Dygsuz tarafından (10.10.2009 Saat 10:36 ) değiş;tirilmiş;tir.

  2. #2
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Kirvelik :
    Kirvelik, Iğdır ve yöresinde önemli bir olgudur. Eski Türklerde de kirveliğe benzer bazı adetler görülse de, esas önemini islamiyetle birlikte kazanmıştır. Sünnet ettirilecek çocuğun kirvesi büyük bir özen ve dikkatle seçilir. Zira kirve olunduktan sonra her iki tarafta birbirlerini kendi ailelerinin içerisinde mütaala eder. Acısıyla, tatlısıyla, her zaman kirveler birbirlerinin yanındadırlar. Bu iş o kadar önem kazanmıştır ki, kirve, kirvenin kızını almaz, şeklinde bir adette geliştirilmiştir. Bazı aileler sünnet yaparken, aynen düğünde olduğu gibi çalgılı ve eğlenceli yaparlar. Genellikle, sünnetle birlikte geniş bir davetli topluluğuna yemek ikram edilir. Çocuklar sünnet olduktan sonra davetliler ve yakınları tarafından para ve çeşitli hediyeler verilir. Ayrıca iki gün sonra da �külden çıkarma� yapılır.

  3. #3
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Asker Uğurlama:
    Türk töresinin gereği olarak Iğdır ve civarında da askerliğe büyük bir önem verilmektedir. Askerlik çağına gelen her Iğdırlı erkek severek ve büyük bir şevkle askerlik hizmetine koşmaktadır. Asker uğurlamaları ise buna paralel olarak çok neşeli ve eğlenceli olur. Askere gidecek gençler, bir-iki ay öncesinden komşu, akraba ve arkadaşları tarafından eğlendirilir, yemek davetlerine çağrılır, çeşitli hediyeler verilir. Askerliğe gidileceği gün davullu, zurnalı bir şölene dönüşmekte ve bu eğlencenin sonunda asker adayları dualar ve kahramanlık türküleri ile vatani görevlerine uğurlanırlar. Asker dönüşlerinde yine ailesi, yakınları tarafından ziyaret edilerek göz aydınlığı verilir.

  4. #4
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Koç Katımı :
    Türk kültüründe önemli bir yeri olan hayvancılık, koç katımı törenleriyle önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
    Iğdır ve yöresinde eskiden beri süre gelen bu adet genellikle koyun sürüleri olanlar arasında yapılır. Ekim ayının son haftasında yapılan bu törende, koçlar rengarenk boyanır, çeşitli meyve (elma, armut v.s.) ve şekerlemelerle süslenir. Çobana çeşitli hediyeler alınır. Koç katım günü bir bayram havasında koçlar sürünün içerisine bırakılır.

  5. #5
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Hıdır-Ellez (Hıdır-İlyas)
    Küçük çilenin bitimine doğru evlerde bir hazırlıktır başlar. Herkes, �Gavıt� yapmak için can atar. Çocuklar, büyükler bu gavıt denen macunu lezzetle yerler. Gavıt, bir tepsi içine konularak yanına bir tas su, bir tarak, bir ayna, bir şişe kolonya ve bu tepsinin üstüne de kırmızı bir örtü örterek, sessiz ve sedasız bir yere koyarlar. Böyle, sessiz ve sedasız bir yere konmasının sebebi, �Hızır� peygamberin gelme ihtimali içindir. İnanışa göre, Hızır peygamber gelip, o kırmızı örtüyü açarak gavıt yedikten sonra, su içecek ve aynaya bakarak ta saçını tarayıp, atıyla çıkıp gidecektir. Atının ayak izlerine rastlanabilinirmiş. İşte o zaman bu izler, Hızır Peygamber�in geldiğine delâletmiş. Ayrıca, gavıtda el izi varsa, bu olayı bütünüyle doğruluyor.
    Bununla ilgili şöyle bir inanış daha vardır. Hıdır ve Ellez adında iki kardeş Allah�ın çok sevdiği kullardan imiş. Bunlar, Allah�tan darda kalanların yardımına yetişmeleri için izin istemişler ve istenilen bu izin de verilmiştir. Onların bu iki adını halk, bir ad şeklinde telaffuz ederek, Hıdır-Ellez demişlerdir. Bundan maksat aynı zamanda da Hızır Peygamberdir. Bunların her ikisi de, (Gerek iki kardeş, gerek Hızır Peygamber olsun) her tehlikeli anda olan iyi insanların yardımına koşup, onu, düştüğü tehlikeden kurtarırmış.
    Hızır�ı tanımak için de eline bakmak lâzımmış. Eğer böyle bir sıkışık anda seni kurtaran adam, ortadan kaybolmadan elinde bir kemik görürsen, bil ki Hızır�dır. Bu anda farkında olup, yalnız bir dilek dilersen Allah katında kabul olunurmuş. Birden çok dilek kabul olunmazmış. Hızır, şubat ayının soğuk ve fırtınalı günlerinde atına binerek, dolaşıp, her sıkıntıya düşenin yardımına koşarmış. Hızır�ı daima atı ile birlikte anarlar. Hızır�ın attan inmesi şubat ayının yirmisine en yakın olan cuma gününe denk gelirmiş. İşte o cuma gecesi ve gündüzüne ait bazı inanışlar vardır.
    Bu gün oruç tutan genç, gece rüyasında onunla konuşan kızı alırmış. Genç kızlar o günkü cuma gecesi tuzlu ekmek yiyerek çok susamış vaziyette uyurlar. Rüyalarında kendilerine hangi erkek su verdiyse onunla evleneceklerine inanırlar. Daha başka bir inanışa göre, evlilik çağındaki gençler, bu tuzlu ekmekten (koka) yüksekçe bir yere koyarlar. O ekmeği, gelip götüren kuşun gittiği istikametten gelen birisi ile evleneceklerine inanırlar. Hızır, aynı zamanda yazın geleceğine de işarettir. Halk, şöyle söyler:
    Hıdır-nebi, Hıdır-ellez
    Çiçeklendi geldi yaz.



    Çarşamba Gelenekleri
    En eski Türk inanç sisteminin bakiyesi olarak �Nes�, yani uğursuzdur.Bu inanıştan çeşitli çarşamba adetleri doğmuştur; Gara Çarşanba, Kül Çarşanba, Gül Çarşanba, Gözel Çarşanba, Su Çerçenbesi, Yel Çerçenbesi, Evvel Çerçenbesi, Ahir Çerçenbe gibi. Bunlardan bu yörelerde ahir çarşanbaya önem verilir. Ahir çarşanba;
    21 Marttan önceki Salıyı, Çarşambaya bağlayan geceye Ahir Çarşamba; yılın ahir tek günü denir. Bu gece evlerde ve mahallelerde öbek öbek ateş yakılır. Kızların bu gece bahtlarının açılacağına inanılır:
    Gızlar diyer atıl matıl çarşanba
    Ayna tekin bahtım açıl çarşanba
    gibi deyişleri tekrarlayarak eğlenirler.

  6. #6
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Yeddi Levin
    Yedi çeşit demektir. Bayramın en önemli etkinliklerindendir. Bu gece her evde meyve ve yemiş harmanlaması yapılır: kuru üzüm, kuru incir, fındık, fıstık, ceviz, lokum, ama boyanmış yumurta mutlaka bu çeşitlerin içinde bulunur. Çeşit listesinin uzunluğu veya kısalığı, hiç şüphesiz ailenin ekonomik gücü ile orantılıdır. Bu meyve ve yemiş harmanlaması, evin büyüğü tarafınfdan hakça pay edilir. Bu pay etmede yaşa, oğlana, kıza hatta doğmamış fakat doğmak üzere olanlara, uzaktaki akrabalara bile dikkat edilir. Ev halkı bunları tatlı tatlı yiyip, tatlı tatlı konuşurlar. Çünkü, bu gece evler de dinlenilmektedir. Bu da bir gelenektir.


    Kulak Asmak / Gapı Pusmak / Niyet Tutmak
    Bu gece �Yeddi Levin� in yenildiği gecedir. Evlere gelinerek gizlice içeride ne konuşulduğu dinlenir. Özellikle evlenecek yaştaki erkek veya kızlar, önceden niyet tutarak, akraba veya komşuların kapı veya pencerelerinin arkasında dinlemeye koyulurlar. Olumlu konuşmalar duyarlarsa niyetlerinin tutacağına inanırlar.Bu herkes tarafından bilindiği için bazen sürprizle de karşılaşabilirler.

  7. #7
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Andlar (Yeminler)

    1-) Ağ birçegime and olsun
    2-) Adın eliye and olsun
    3-) Allah mene qenim olsun
    4-) Adın haqqı
    5-) Basım haqqı
    6-) Bereket gözumu tutsun
    7-) Qerip gardaşımın eziz canına and olsun
    İt kimin geberim
    9-) Işığa kör bağım
    10-) Yalan deyiremse elim gurusun
    11-) Yeri yurdu bilinmeyen gardaşımın canına and olsun
    12-) İsdediyinin canına and verirem
    13-) Men ölüm
    14-) Senin başın haqqı
    15-) Sen Allah
    16-) Sen ölesen
    17-) Xalamın görü haqqı
    1 Ceddim haqqı
    19-) Çörek mene qenım olsun
    20-) And olsun atamın sifetine
    21-) Ezizimin canı için
    22-) Gençliğim haqqı
    23-) Evim esiyim haqqı
    24-) Hezzreti abbas haqqı
    25-) Abırıma and olsun
    26-) O göydeki Allaha and olsun
    27-) Sen sen Allahın
    2 Uşağımın başı için
    29-) Anamdan emdiyim süt burnumdan gelsin
    30-) And olsun vetenimin toprağına
    31-) İmam üseyin haqqı
    32-) İnancın olsun
    33-) Abrıma and olsun
    34-) Toprağa üz goyum yalan deyiremse
    35-) Gettiyim hac haqqı

  8. #8
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Çareler

    1-) Körpe uşağın gusmagını kesmek için düyü helimini gatığla karısdırıpyedirirler
    2-) Soguk almıs adamı keçi piyi ile avcalıyasan Hemin piyden hap duzeldim xesteyeiciresen,soguk degme ter ile onun canından cığar
    3-) Bağa yarpağını yuyup ciğnemek mide yarasına melhemdir
    4-) Sesi batmış adama nohut suyu içirerler
    5-) Baş ağrıyırsa keklik otunu gaynadıp buhara vermek lazımdır
    6-) Nar şiresini gaynadip şüşeye tökürler,bu şire dizanteri için dermandır
    7-) Gızılçaya tutulmuş uşağa at südü vermek lazımdı
    Tiş ağrısı zamanı tişe mum eridip goymak olar
    9-) Bağırsak ağrısını kesmek üçün yarpizi demleyip içmek lazımdır
    10-) Zeherlenmenin garşısını almak üçün nane arağından istifade ederler
    11-) Yanığa balık yağı yumurta ağı ve bal sürdüp sağaldırlar
    12-) Yel xesteliyi olanlara cevizi ve balı karıstırıp yedirerler
    13-) Zencefille balın garışımından hazırlanmış pastayı udmak balgamı govur
    14-) Nohut tepitmesi bedendeki lekeler üzerine gonulduğunda lekeleri silir
    15-) Bal mideye, göze, kalbe guvvet verer.
    16-) Bakla insana yuxu getirer
    17-) Bal serbeti içmek damarlaıı açır, sarılıkla mucadele edir,garına yığılansuları çekir,soyuktan yaranan bütün xesteliklere garşı şifalıdır.
    1 Fıstık zekayı artırır aklı sivrileştirir, şan fıstığı yeyildiğindemideni güçlendirir.
    19-) Fıstığın gabuğu yandırılıp külü içilse böyrek ve sidik kesesi daşlarınıtökür
    20-) Ağrıyan göze gızıl gül suyu çektikçe ağrı kesilir. Suyu içildikçe ahvaliruhuyeti yaxşılaştırır,bayılmalara suyu çok xeyirlidir.Mürebbesi mideyikuvvetlendirir.
    21-) Sidiğini sağlayabilmeyenlere iğde yemek çok yaxşıdır.
    22-) Karanfili gaynadarak şekerle çay gibi içtikçe zihni ve hafizayı güçlendirirsesi açır göze ışık mideye guvvet verir.
    23-) Keklik otunu çay kimin demleyip içtikçe yel xesteliğini iyileştirir.
    24-) Gaynamış su bal ile içilse bağırsak gurdlarını tökür
    25-) Kelemi gaynadıp suyunu içmek ses kısıklığını açır
    26-) Turp yemekten sonra yeyildiğinde hazma yardım edir.
    27-) Turp suyu içildiğinde damarları açır
    2 Düyü sumak ile gaynadılıp yeyilse isalı keser.
    29-) Kelle soğan sarılığın garşısını alır bedendeki daşları tökür,suyunuburuna damcillatmak baş ağrılarına kulağa damcıllatmak gulağ cingildemesini veiltabını aradan galdırar.
    30-) Soğan suyu sürme gibi göze çekilse göz sulanmalarını sağaldır
    31-) Alma şerbeti mideyi ve üreyi kuvvetlendirir.
    32-) Garpız bedene soğukluk ve rutubet verir,garpız yemek öd şiddetini gan taziğiniyatırır,susuzluğu aradan alır.Sidik kovucudur.
    33-) Terxum bedene isdilik ve guruluğ verir,bedeni mohkemlendirir,iştaha getirir.Onu çiğnemekağız yarası üçün faydalıdır.
    34-) Keçi südü mide bozuntusuna garşı yaxsidir,üzün rengi için hayırlıdır.
    35-) Düyü yemeği yaxşı yuxular getirir,lakin gulunç meydana getirir.
    36-) Tam pişmiş beçe yemeği temiz gan yaratmağa en faydalı dermanlardan sayılır
    37-) Üzerriyin gaynamış suyu tükü garardır.
    3 Düzenli turp yemek tükü berkidir.
    39-) Yumurta sarısını demir tavada od üzerinde yanmak haddini gecene kadar pişirildiktensonra alınan yağı saça sürttükten dibini berkidip teze tük çığardır
    40-) Eşşek südü ağciyar iltihabına sine yarası ve verem üçün en tesirli ve sınanmışdermanlardan sayılır

  9. #9
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Dualar

    1-)Gıbleyi- alem gohum akraba içerisinde en uzun ömür süren toylar şenlikler görenolasan. Oğlunun gızının şadlığı ile ferahlanasan. Düşmanı garşında xar göresen.Heç vadede, heç zaman heçkese muhtaç olmayasan.

    2-)Ey perveri digarı alem seni üreyi dertli gözü yaşlı sinesi dağlı goymasın.Sene bir zürriyet versin, ay gelin. Ey böyük suphan dünyanın bütün müşkül işlerinisahmana sal. Goy heç zaman gündüzüm yerini gece, ışığın yerini garanlığ tutmasın.

    3-)Ey bizi yaradan perveri digare heçkesi açlıkla imtihana çekme.

    4-)Ey göze görülmez o göydeki Allah. Dünyada tek olan Allah aşkına oniki imam yüzyirminpeygamber hörmetine menim bu balamı kötülerin güllesine denk getirme. Azgınları ganınageltan eden balamın günahını günahlara yazma. Görürsen da

    5-)Vetenimin gülüne çiçeğine bağına bereketine göz tiken tüşmanları görümzelil günlere galsın.

  10. #10
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Fallar

    Çarşamba gunu yahut haftanın uğurlu günleri akşam çağı komşuların kapısınıgizlice dinlenir. Kapıya yaklaşırken duyulan ilk sözü veya ilk sözleri yorumlayıpbaht veya herhangi bir konuda tutulan dilek ile yorumlanır. Bu sebeptendir ki belirtilengünlerin akşamı yalnız güzel iyi sözler söylenmesi adet olunmuştur. Mesala ilkduyulan sözler “ışığı yandır yaxşı olacak” vs. olursa her şeyin iyi olacağıdüşünülür. Aksine “söndü,viran galsın” vs. gibi sözler duyulursa kötüolarak yorumlanır. Bu adeti genelde kadınlar yerine getirir.
    Örneğin arvat kimin bir kisi gulaga durmakla gomsunu boğaza yığıpmış. Gapıpusulan bir gün gomsu görürkü kişi sakince pencerinin gabağından ketçi. Gonsuhissedirki o gene gulağ asacak. Gomsunun gulak asmasını tahmin edir ve adeti bozur. Vedeyirki:
    Ay kişi zehermara galmış soba sönüp elede sönülü galacak. Bir an keçmir ki aynıkişi pencerin gabagından çok ganı gara geçir.Her keçende o gün deyilen sözleringabagına çıktığına sahit olur ve deyirki:
    Ay başı batmış arvat soban heç yanmasın soyukta galasan seni yel apara.

    Duzlu ekmek


    Çarşamba akşamı geç yatılır. Yatmadan önce hazırlanan tuzlu ekmek yenilip yatılırancak su içilmez. Gece uykuda (susuzluktan) su görünür. Güya su veren kişi rüya göreninkısmetidir. Anlatılan bir hikaye de olaylar şöyle gelişir.
    Bir kızı iki kişi seviyormuş kız bu falı denemek için bayramda duzlu ekmek pişiripyemiş. Gece uykuda oğlanlardan birisinin ona su verdiğini görür.lakin kızın susuzluğugeçmemiştir. Yine “su su “diye feryat eder. O zaman diğer kişi kıza su verir. Rüyanınyorumuna göre kız iki kişi ile de evlenmelidir.
    Söylenene göre kız ona ilk su verenle evlenir. Lakin oğlan genç yaşta ölür. İlerizamanda kız ikinci defa kendisine su veren kişi ile evlendiği rivayet edilir.

    Nohut falı
    Nohutla fala bakmak için her şeyden önce falına bakılan şahıs bir niyet tutmalıdır.Bundan sonra 41 tane nohut götürülür. Nohutları sayıya göre değil tahmini olaraküç’e bölmek gerekir. Sonra üç’te birlik bölümünü ayırıp götürmek ve ayrılanbölümü ikiye bölmek gerekir. Yeniden bölünmüş bu iki kısmın birinden 4 nohut ayırmaklazım gelir. Son olarak kalalan nohut sayısına göre niyetin yerine gelip gelmeyeceğinekarar verilir.
    Bir nohut adamın uzak bir yola çıkacağını bildiri
    İki nohut bir haber beklenilğini yada sıkıntıya düşeceğini bildirir.
    Üç nohut mutluluk yada iyi bir haber olacağını bildirir.
    Dört nohut ise bir meclisin toplanacağını bildirir
    Beş nohut niyetin yada arzunun hayata geçmeyeceğini bildirir.

    Yüzük Falı
    Kızlar bir yere toplanıp yüzük falı açarlar. Bir kap alıp içine su koyarlar. Yüzükleriniçıkarıp kabın içine bırakırlar. Olayla ilgisi olmayan bir kız çağırılır. Çağrılankız kaptan aldığı yüzüğü gerçek sahibine verirse o kızın dileği ve bütünarzuları hayata geçecektir. Eğer yüzük sahibine verilmezde solunda duran kızaverirse o kızın istediği kişi ile mutlu olacağı,sağ taraftaki kıza verirse o kızındaçok çoçuğu olacağına inanılır.

    Yedi yıldız falı
    Bu fal her zaman yapılabilir. Yatmadan önce yıldızlar sayılır. Yıldızları saydıktansonra tek kelime dahi konuşulmadan uyunur. Bu şartlarda kısmetini rüyasında görür.

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş