Erzincan gelenek ve görenekleri
ÖRF-ADET-GELENEK-GÖRENEKLERİ Selçuklu hükümdârı Alparslan�ın kumandanlarından Mengücek Bey Bizanslıları yenerek Erzincan, Kemah ve civar bölgeyi fethedince, Bayat, Kayı, Alkaevli ve Karnevli gibi Tükmen aşîretleri bu bölgeye yerleşmiş ve az miktarda bulunan Hıristiyan halk İstanbul ve civârına göç etmişlerdir. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türkleşen bu bölgede Türk-İslâm kültürü hâkimdir. Yakın zamâna kadar evler kerpiçten yapılmış, şiddetli soğuktan korunmak için tezek yakılmıştır. Mahallî kıyâfette kadınlar üst üste iki astarlı entari, üç etek, şalvar, keten gömlek, bele takılan şal ve kemer, başa peştemal ve yazma sarılması giyerler. Bâzı yerlerde ise ihram ve çarşaf giyilir. Erkekler ise bol paçalı pantolon, kenarları işli yakasız avcı yeleği, bele sarılan yün kuşak ile ayağa giyilen sivri uçlu yemeni kullanırlar.
DÜĞÜN
Evlenme çağına gelen genç erkeklerin anaları, kız aramaya başlar. İstenilecek kız belirlendiğinde, anası ile yakınlarından bir kaçı kızı görmeye gider. Kızı beğenirlerse, ertesi gün yeniden giderek kızı isterler. Kızı vereceklerse söz kesimi yapılır ve alınacaklar kararlaştırılır. Kız evinde yapılan nişanda yüzükler takılır. Köylerimizde düğün yapma adeti canlı olarak devam etmektedir. Düğünden birkaç gün önce kız ve oğlan tarafının ileri gelenleri bir araya gelerek, alışveriş yapmaya çıkılır. Buna düğün masrafı denir. Düğün masrafının tamamını oğlan tarafı karşılar.
Düğünden önce, oğlan evinden kız evine, "tohum davarı" adı verilen esya (yatak, yorgan, halı, sandık gibi) göndererek, kız evinde sergilenecek ceyiz ile birlikte sergilenir. Ayrıca kız ve bir miktar da kuru yemiş gönderilir. Geleneksel düğün aşamalarından biri de gelin hamamıdır. Kız ve oğlan evinin yakınları hamama çağrılır. Kına gecesinde erkekler ve kadınlar, ayrı ayrı yerlerde eğlenirler. Kına türküleri söyleyerek, eğlenilir. Gelinin alınacağı günden birkaç gün önce, kız evinde ceyiz toplanarak değer biçilir.
YÖRESEL YEMEKLER:
Dut pekmezi yanısıra eşgili (ekşili), kelecoş, lapa, kırdo ve gah yahnisi meşhûrdur. Evlerde reçel, pekmez ve pestil yapılır. Yörede geleneksel beslenme düzeni etkinliğini sürdürmektedir. Beslenmenin temelini buğday ve buğday ürünleri ile hayvansal gıdalar oluşturur. Bulgur, yarma, tarhana, erişte, dövme en çok tüketilenlerdir. Özellikle bulgur, çok sayıda yemek türünde kullanılır.
Kışlık, besin maddeleri hazırlanmasının yöre halkının yaşamında önemli bir yeri vardır. Bulgur, gendime (aşurelik buğday), tarhana, yarma, erişte kış için hazırlanan ürünlerin başlıcalarıdır. Ayrıca çeşitli sebzeler ve meyveler kurutularak, reçel yapılarak değerlendirilmektedir. Yöre mutfağı yemek türleri bakımından zengindir. Bunların çoğunluğunu hamur yemekleri oluşturur. Eşgili, kesme çorba (un çorbası), yaprak sarma başlıca yemek türleridir. Ayrıca su böreği ve özellikle kete ve tatlılar çokça tüketilen hamur işlerindendir.