CAMİ MÛSİKÎSİ
"Cami", toplayan ve bu kökten türeyerek toplanılan yer demek olmasına rağmen, hep namaz kılınan yer olarak algılanıyor olmasından; Camî musikisi, esas olarak namaz ibadeti ile ilgili musikidir. Fakat yine de toplanılan yer olma fonksiyonu ile dini musikinin icra edildiği mahal olarak da algılanmaktadır.[1]
Türk Dinî Mûsikîsi'nin, "Cami mûsikîsi" başlığı altında incelenen daimin en belirgin özelliği, yalnızca in*san sesi kullanılıyor olmasıdır. Cami mûsikîsinde hiç bir saz kullanılmaz. Namaz vaktinin girdiğini bildiren uzan, ayrıca temcîd, münâcâat, cenaze bayram ve cuma salaları minarede ic*ra edilen cami mûsıkîsidir. Namaz sı*rasında imam ile müezzinin perde ve makam uyumu, farzdan evvelki ka*met, namazdan sonraki teşbihler, dua, mihrabiye de cami mûsikîsinin namaz*la ilgili icralarıdır. Ayrıca; tekbîr, salâ-vat, mevlid, mîrâciye, tevşih, naat, Muhammediye, mukabele gibi cami mûsikîsi formları ve tarzları da vardır. Bütün bunlar genellikle, tek kişi icrası (solo) ile olur. Ancak, "Cumhur Müez*zinliği" denen usulde toplu icraya (ko*ro) rastlanır. Mevlid ilâhileri ile teravih namazı arasındaki ilâhiler de toplu ic*radır. Bu mûsikîde besteli eserden çok, serbest ve doğaçlama (irticali) icra önemli olduğu halde. Osmanlı tarihi içinde bu serbestlik bile bir takım sanat kurallarına bağlanmış ve çok önemli cami musikisi eserleri, besteleri meydana getirilmiştir.[2]
Camı mûsikîsinde güfteyi oluşturan metinlerin çoğu Arapça'dır. Ezan, kamet ve benzeri bestelenmeyen eserlerin dışında kalan ve bestelenen eserler Türk mûsikîsi formlarında bestelenmiştir. Ezan, kamet, cumhur mü*ezzinliği gibi bestelenmeyen eserlerin icrasında da Türk mûsikîsi makamları kullanılır ve Türk insanının duygularına hitab eden bir üslub göze çarpar. Bestelenmeyen bu eserlerde icra, irticalen (doğaçlama) yapılır. Yani bir ma*kam kalıbına bağlı olarak icranın içinden geldiği gibi söylemesidir.
Bu türün icrasındaki ayrı bir husus ise, zahidane bir üslub taşımasıdır. Gösteri yapar gibi bir okuyuştan ziyade Allah'ın yüceliğini, insanın acziyetini, yakarışı ve duayı ön planda tutan bir üslub sergilenmelidir. Za*ten, cami mûsikîsindeki güftelerde, takva, züht, Allah'ın yüceliği, dua gibi ifadeler hakimdir.[3]
[1] İNANÇ Ertuğrul, a.g.d., s. 12.
[2] İNANÇ Ertuğrul, a.g.d., s. 11.
[3] ATEŞ Erdoğan, a.g.e., s. 34.