Ben Anadolu kızıyım
Kara kaşlı, kara gözlü, siyah saçlıyım
Esmerceyim... Eh işte biraz güzelceyim
Elimde hangi yaprağına baksam, vatan sevgisi, Türklük, mücadele ve özveri kokan bir Anadolu kızının ( Ben Anadolu kızıyım ) adlı kitabı bulunmaktadır. Yazarı kitabını 27. Nısan. 2007 tarihinde Ankara’da Türkmen ressamlarının düzenledikleri bir resim sregisinde Kerküklü bir hanım efendiye tanıtırken kulak müsafiri olmuştum. Acılarının dinmediği Kerkük söz konusu olunca, kendimi tutamadım. Kitabı sahibi değerli yazar, şair ve gazeteci Rabia GÖLBAŞI hanımefendiden, bana armağan etmesini istemiştim. Hanımefendi de Allah razı olsun imzalıyarak hemen vermişti.
Kitabın ilk yapraklarında Devlet Eski Bakanı Emekli Hakim Albay Baki TUĞ beyefendilerin şahane bir önsözü yer almakta. TUĞ önsözünde, GÖLBAŞI’nın, duygu alemındeki ince ruhluluğundan, hassas yapılılığından, inanç yönündeki kararlığından, varmak istediği hedefle iddialı ve ısrarlı bir yapıya sahip olduğundan sözetmekte. Rabia’nın yüreğinin milli ve manevi değerlerle süslendiğinede işaret eden TUĞ,
ne güzel devam etmekte; ( Bu güzel ince ruhlu, hassas yapılı Anadolu kızımız tohumunu ekmiş, tarla yeşermiş, yemyeşil hale gelmiştir. Tomurcuklar uç vermiştir. Başak oluşmuştur. Hasat gündemdedir. Verim tam olacaktır. ). Evet TUĞ beyefendilerin söyledikleri gibi Anadolu kızı şairimizin şiirleri buram, buram insan sevgisi, vatan sevgisi, millet sevgisi kokmakta ve duygu yüklü bir sevgi selini ifade etmektedir.
Kitabının ilki şiiri ( Ben Türkiye’liyim ) Anadolumuzun doğusundan batısına ve kuzeyinden güneyine kadar büsbütün, güçlü ve iktidarlı bir Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü yansıtmakta. Duyguların en güzeli bir Türkün nereli olursa olsun ister Ankaralı, İzmirli, Sivaslı, Karslı, Vanlı, Muşlu, Bursalı, ...., .... ve saire kendisini Türkiyeli olarak hisetmesidir.
Bu şehir benim...
Dağıyla, taşıyla, toprağıyla
Bu ülke benim...
Deniziyle, ırmağıyla, ovasıyla
Bu vatan benim...
Şehitiyle, gazisiyle, bayrağıyla
Ben Türkiye’liyim...
Anadolu kızı Rabia, vatanın kutsallığını, kurtarıcı büyük önder Gazi Mustafa Kemal’ın ululuğunu, Türk şehidinin ölümsüzlüğünü ve ay yıldızlı bayraklı şanlı vatanın bölünmez, bütünlüğünü de ( Vatan ) adlı şiirinde mükemmel bir şekilde ifade etmrktedir ;
Bu VATAN
Bizimdir, sizindir, hepimizindir
Bölünmez bir bütündür...
Yalnız TÜRKÜNDÜR....
Bir zamanlar Kıbrıs Dünya Türklüğünün kanayan yarasıydı. Acımızdı sızımızdı. Kıbrıs Türklerine işlenen Yunanlıların acımasız zulümü Anavatan’dan ziyade özgürliklerine kavuşamayan Türk devletleri’nin de ekmeğine aşına zehir katmaktaydı. Kahraman ve destanlar yazan Türk mehmetciğin Kıbrıslı Türklerin imdadına koşarak, kalleş Yunanlılara vereceği ders geçişmemişti. Şairse, vatanının bir parçası gördüğü Kıbrıs’ını ikinci ülkesi olarak ne güzel ilan etmekte ;
Ta ... şuram’da, içimdesin, kanımdasın, hislerimdesin...
Ebediyyen bizimlesin, bizimsin
Unutmak mümkün değil seni KIBRISIM
Sen benim ikinci ülkemsin...
Kosova dünya Türklüğüne haksızlığın, soykırımın işlendiği diğer ülke. Kahpe Sırplar binlerce Türkü yaşlı çocuk gebe kadın düşünmeden suçsuz yere katlettiler. Yüce Türkü mahvetmek istediler ama şairin dediği gibi başaramadılar ve başaramıyacaklardır.
Bre...bre... bre... kahpe Sırp
Vursan ne çıkar, bin vurursun...
Binlerce, binlerce Türk çıkar ortaya
Kurutmaz Türkün soyunu hiçbir düşman
istediğin kadar savaşsan
Bu amansız savaşda...
Yine kalırsın yarı yolda...
Acısı dinmeyen Kerkük’ün dramı Lozan antlaşması’ndan sonra kaderinin Irak’a terkedilmesiyle başlamıştı. 1920 yılında Irak Devleti’nin kurulmasından bu yana ülkenin iktidarını ele geçiren tüm rejimlerin, Irak Türklerine karşı ırıkçı bir poltika uyguladıkları söz konusu olmuştu. Dün iktidarda olan Saddamcı itlerinin izledikleri, Türkmenelini araplaştırma poltikaları misali, bugün Irak’ın kuzeyindeki Kürt çapulcuları da Kürtleştirme poltikalarını izlemektelerdir. Saddam rejimi’nin 35 yıl içerisinde yapmayı başaramadığını Sarı çekirgeler, cahillikleriye kısa bir sürenin içerisinde yapmak peşindelerdir. Rabia hanımefendi mısralarıyla bile olursa Iraklı Türk soydaşlarını yalnız bırakmamaktadır. Acılarını, çilelerini bir öz Kerküklü gibi sezmekte ve paylaşmaktadır;
Yıllar oldu senden ayrı kalalı...
İçimde hicran, gözümde yaş olalı...
Ne yediğim belli, ne de içtiğim sıralı
Vuruldum bağrımdan yanarım KERKÜK’üm..
Ben Anadolu kızıyım
Başım dik, alnım açık
Yüreğim temiz, tertemiz apaçık
Ümit KÖPRÜLÜ