Sağlığımızı, yaşam kalitemizi ve güzelliğimizi tehdit eden en büyük sorunların başında stres gelir. Ama doğamız o kadar mükemmel bir tasarımdır ki, her sorunun çaresi, her derdin dermanı içinde saklıdır. Örneğin gülmek de ağlamak da sandığımızdan çok daha değerli ve sağlıklıdır. Tebessüm ya da kahkaha, içimizden dalga dalga yükselir, kendiliğinden dışarı taşar. Yüzümüzü aydınlatır, içimizi arındırır. Daha da önemlisi stresin vücudumuzda yarattığı tüm biyokimyasal tepkileri etkisiz hale getirir.

Bu konu 2424 kez görüntülendi 4 yorum aldı ...
ağlamak zayıflık değildir 2424 Reviews

    Konuyu değerlendir: ağlamak zayıflık değildir

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2424 kez incelendi.

  1. #1
    NAZLICAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    27.08.2009
    Yaş;
    41
    Mesajlar
    819
    Konular
    189
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    555
    @NAZLICAN

    Standart ağlamak zayıflık değildir

    Sağlığımızı, yaşam kalitemizi ve güzelliğimizi tehdit eden en büyük sorunların başında stres gelir. Ama doğamız o kadar mükemmel bir tasarımdır ki, her sorunun çaresi, her derdin dermanı içinde saklıdır. Örneğin gülmek de ağlamak da sandığımızdan çok daha değerli ve sağlıklıdır. Tebessüm ya da kahkaha, içimizden dalga dalga yükselir, kendiliğinden dışarı taşar. Yüzümüzü aydınlatır, içimizi arındırır. Daha da önemlisi stresin vücudumuzda yarattığı tüm biyokimyasal tepkileri etkisiz hale getirir.



    Engel olmayın
    Ağlamak en az gülmek kadar önemli. Ağlamak yoğun duyguları takip eder. Bu genelde üzüntüdür ama bazen neşe ve kahkaha da olabilir. Nezle olduğumuzda, rüzgarda gözümüz yaşardığında ya da soğan doğradığımızda akan gözyaşları ile içimizi derin duygular kapladığında gözlerimizden süzülen gözyaşları farklıdır. Bu tip gözyaşlarının hormonal ve kimyasal içerikleri değişiktir. Gözyaşını tahlil ettiğimizde içinde acı ve ağrıya karşı dayanıklılığımızı artıran bir çeşit endorfin hormonu, vücudumuzdaki stresin önde gelen belirtilerinden olan ACTH hormonu ve prolaktin hormonu olduğunu görüyoruz. Bu tip gözyaşında yoğun bir şekilde manganez minerali de bulunur. Bu mineral iskelet sistemi ve üretkenliğin yanı sıra duygusal dalgalanmalarımızla da yakından ilişkilidir. Ağlarken biraz yoruluruz ama sonra kendimizi çok daha iyi hisseder, açılırız. Araştırmalar duygusal gözyaşlarının stresle yükselen bazı kimyasalları dışarı atmamıza yardımcı olduğunu gösteriyor.


    Sağlığımızın sigortası
    Kadınlar, erkeklerden yaklaşık 4 kat daha sık ağlar. Bunun nedeni büyük bir ihtimalle vücutlarında erkeklerden çok daha fazla (yüzde 60) prolaktin olmasıdır. Ağladıktan sonra prolaktin seviyeleri normale döner. Ruh sağlığı yerinde olan insanlar gerektiğinde ağlar ve başkaları ağladığında da anlayışla karşılar. Ağlayabilen insanlar strese bağlı hastalıklara karşı daha dirençli olur ve daha geç yaşlanır. Ne yazık ki erkeklere daha çocukken ağlamanın zayıflık olduğu öğretilir. Derin duygular gerçekte gücü temsil eder. Derin sevgiler olmadıkça, derin acılar ve gözyaşları da olmaz. Sevginin tedavi gücüne hiçbir ilacın ya da yöntemin ulaşması mümkün değildir. Gençliğini uzun yıllar koruyabilen insanlara dikkat edin, gözleri sevgiyle doludur. Duygusal dengemiz her şeyden önemlidir. Belirli araştırmalar estetik cerrahinin bizi en fazla 10 yaş gençleştirebileceğini belirtirken, duygusal denge ve pozitif düşüncenin biyolojik yaşımızı 15-20 yıl öncesine götürebileceğini kaydediyorlar.



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: ağlamak zayıflık değildir

          Kategori: Psikoloji

          Konuyu Baslatan: NAZLICAN

          Cevaplar: 4

          Görüntüleme: 2424


    Hiçbir şehre sığmadı yüreğim.
    İstanbul sen de yüreğimi ayaklarına doladın.
    Ve sen düştün ben kanadım.
    Ezildim yarama yine koskoca bir kenti bastım...

  2. #2
    aZaT07 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    27.04.2009
    Mesajlar
    1.746
    Konular
    156
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    821
    @aZaT07

    Standart

    Yüreğine sağLık NazLıcan!!!

    GeneLde bir zayıfLık emaresi oLarak aLgıLanan ağLamanın insan yaşamında yadsınamayacak kadar faydası vardır. Bunu her insan biLir ama yine de bu tabudan kurtuLamaz....

    Ağladığımız zaman, vücudumuzdaki stres hormonları gözyaşlarıyla vücuttan uzaklaşır ve biraz sonra rahatladığımızı hissederiz. Gözyaşları, bünyenin güvenlik subaplarıdır. İçinizde sakladığınız duygular birike birike bir gün patlama noktasına gelir. İşte o zaman ağlayabilirseniz, emniyet subapları yani gözyaşları sizi ağır bunalımlardan kurtarır.

    Sağlıklı yaşamak için her şeyden önce ruh sağlığınızı düzene sokmalısınız. Duyguları bastırmak, ilerde büyük sorunlarla karşılaşmanıza neden olacaktır. Bu nedenle içinizden geldiğinde kimseden çekinmeden ağlayın
    Eskiler, içinden ağlamak geldiği halde gözyaşlarını tutmaya çalışan gençlere ağlamalarını tavsiye eder, "Ağlarsan açılırsın, rahatlarsın" derlerdi. Günümüzde tıp uzmanları da ağlamanın fiziksel ve ruhsal sağlığımız açsından çok yararlı olduğunu belirtiyorlar.

    Ağladığımız zaman, vücudumuzdaki stres hormonları gözyaşlarıyla vücuttan uzaklaşır ve biraz sonra rahatladığımızı hissederiz. Gözyaşları, bünyenin güvenlik subaplarıdır. İçinizde sakladığınız duygular birike birike bir gün patlama noktasına gelir. İşte o zaman ağlayabilirseniz, emniyet subapları yani gözyaşları sizi ağır bunalımlardan kurtarır.

    Sağlıklı yaşamak için her şeyden önce ruh sağlığınızı düzene sokmalısınız. Duyguları bastırmak, ilerde büyük sorunlarla karşılaşmanıza neden olacaktır. Bu nedenle içinizden geldiğinde kimseden çekinmeden ağlayın.


    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
    DeĞeR VeRDiĞiN iNSaN SeNiN DeĞeRiNi BiLMiYoRSa;
    BıRaK KeNDi DeĞeRi iLe KaLSıN !!!!!!!!!!

  3. #3
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart

    aglamak aglamak ellerinize saglik

  4. #4
    aZaT07 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    27.04.2009
    Mesajlar
    1.746
    Konular
    156
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    821
    @aZaT07

    Standart

    Tıpkı MeLike DEMİRAĞ'ın dediği gibi:

    Ağlamak ayıp değil

    Ağlamak ayıp değil, saklama gözyaşını
    Ve hatta silme bile bırak özgürce aksın.
    Hiç utanıp çekinme, öne eyme başını
    Ayıplayanlar varsa onlar kendine baksın.

    Zannetmeki gülenler muratlarına ermiş
    İnsan bazı gün ağlar, bazı gün de gülermiş
    Yaradan kullarına bu duyguyu da vermiş
    İçinden geliyorsa tabi ağlayacaksın.

    Türlü yalanlar ile seni senden alanı
    Ömrünün o en güzel yıllarını çalanı
    Seni böyle ağlatıp, dertten derde salanı
    Dilerim bir başkası aynı şekilde yaksın.

    Birisi üzdü diye aşk`a darılman saçma
    Büyük hata yaparsın Sevgiye savaş açma
    Karşına biri daha çıkarsa ondan kaçma
    İzin ver saçlarına kokulu güller taksın.

    Elbet birgün seni de gerçek seven çıkacak
    Aşk`a koyduğun bütün engelleri yıkacak
    O yaralı yüreğin direnmekten bıkacak
    İşte o zaman sen de gülüp oynayacaksın.


    M.Çetiner



    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
    Konu aZaT07 tarafından (30.09.2009 Saat 20:13 ) değiş;tirilmiş;tir.
    DeĞeR VeRDiĞiN iNSaN SeNiN DeĞeRiNi BiLMiYoRSa;
    BıRaK KeNDi DeĞeRi iLe KaLSıN !!!!!!!!!!

  5. #5
    aslı..aslı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.11.2009
    Yaş;
    41
    Mesajlar
    515
    Konular
    261
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    536
    @aslı..aslı

    Standart

    Alıntı NAZLICAN Rumuzlu Üyeden Alıntı
    Sağlığımızı, yaşam kalitemizi ve güzelliğimizi tehdit eden en büyük sorunların başında stres gelir. Ama doğamız o kadar mükemmel bir tasarımdır ki, her sorunun çaresi, her derdin dermanı içinde saklıdır. Örneğin gülmek de ağlamak da sandığımızdan çok daha değerli ve sağlıklıdır. Tebessüm ya da kahkaha, içimizden dalga dalga yükselir, kendiliğinden dışarı taşar. Yüzümüzü aydınlatır, içimizi arındırır. Daha da önemlisi stresin vücudumuzda yarattığı tüm biyokimyasal tepkileri etkisiz hale getirir.



    Engel olmayın
    Ağlamak en az gülmek kadar önemli. Ağlamak yoğun duyguları takip eder. Bu genelde üzüntüdür ama bazen neşe ve kahkaha da olabilir. Nezle olduğumuzda, rüzgarda gözümüz yaşardığında ya da soğan doğradığımızda akan gözyaşları ile içimizi derin duygular kapladığında gözlerimizden süzülen gözyaşları farklıdır. Bu tip gözyaşlarının hormonal ve kimyasal içerikleri değişiktir. Gözyaşını tahlil ettiğimizde içinde acı ve ağrıya karşı dayanıklılığımızı artıran bir çeşit endorfin hormonu, vücudumuzdaki stresin önde gelen belirtilerinden olan ACTH hormonu ve prolaktin hormonu olduğunu görüyoruz. Bu tip gözyaşında yoğun bir şekilde manganez minerali de bulunur. Bu mineral iskelet sistemi ve üretkenliğin yanı sıra duygusal dalgalanmalarımızla da yakından ilişkilidir. Ağlarken biraz yoruluruz ama sonra kendimizi çok daha iyi hisseder, açılırız. Araştırmalar duygusal gözyaşlarının stresle yükselen bazı kimyasalları dışarı atmamıza yardımcı olduğunu gösteriyor.


    Sağlığımızın sigortası
    Kadınlar, erkeklerden yaklaşık 4 kat daha sık ağlar. Bunun nedeni büyük bir ihtimalle vücutlarında erkeklerden çok daha fazla (yüzde 60) prolaktin olmasıdır. Ağladıktan sonra prolaktin seviyeleri normale döner. Ruh sağlığı yerinde olan insanlar gerektiğinde ağlar ve başkaları ağladığında da anlayışla karşılar. Ağlayabilen insanlar strese bağlı hastalıklara karşı daha dirençli olur ve daha geç yaşlanır. Ne yazık ki erkeklere daha çocukken ağlamanın zayıflık olduğu öğretilir. Derin duygular gerçekte gücü temsil eder. Derin sevgiler olmadıkça, derin acılar ve gözyaşları da olmaz. Sevginin tedavi gücüne hiçbir ilacın ya da yöntemin ulaşması mümkün değildir. Gençliğini uzun yıllar koruyabilen insanlara dikkat edin, gözleri sevgiyle doludur. Duygusal dengemiz her şeyden önemlidir. Belirli araştırmalar estetik cerrahinin bizi en fazla 10 yaş gençleştirebileceğini belirtirken, duygusal denge ve pozitif düşüncenin biyolojik yaşımızı 15-20 yıl öncesine götürebileceğini kaydediyorlar.

    katılıyorum nazlıcan,bu güzel bilgiler için teşekkür ederim
    Susmak kabullenmek değil, işitilmeyen bir feryattır....

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş