Ülkemizde Ermeni sorunu veya Ermeni soykırım paranoyaları , her türlü bilgi , belge ve bilimsellikten uzak,dayanaksız,önyargılı bir anlatımla karşımıza çıkarılmaktadır. Ancak , bu sorun , gerek Devlet ve gerekse bilim adamlarımız veya sivil inisiyatifler tarafından çerçevesi çizilerek tanımlanmadığı ve de anlatılmadığı için , her gün daha da sorunlaşan bir olgu olarak karşımıza çıkarılmaktadır. Türkiye gündemini bir anda işgal etmekte ve bir anda da gündemden

Bu konu 3133 kez görüntülendi 4 yorum aldı ...
Türkiye ve ermeni soykırım iddiaları 3133 Reviews

    Konuyu değerlendir: Türkiye ve ermeni soykırım iddiaları

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3133 kez incelendi.

  1. #1
    Züleyha" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.09.2009
    Mesajlar
    112
    Konular
    50
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    536
    @Züleyha"

    Standart Türkiye ve ermeni soykırım iddiaları

    Ülkemizde Ermeni sorunu veya Ermeni soykırım paranoyaları , her türlü bilgi , belge

    ve bilimsellikten uzak,dayanaksız,önyargılı bir anlatımla karşımıza çıkarılmaktadır. Ancak , bu sorun , gerek Devlet ve gerekse bilim adamlarımız veya sivil inisiyatifler tarafından çerçevesi çizilerek tanımlanmadığı ve de anlatılmadığı için , her gün daha da sorunlaşan bir olgu olarak karşımıza çıkarılmaktadır. Türkiye gündemini bir anda işgal etmekte ve bir anda da gündemden düşürülmektedir. Oysa bu sorun , gerek Ermeni diasporasının ve gerekse dost ve müttefik , muhtemel ortak Avrupa Birliğinin , veya stratejik ortak ABD nin veya yerli bilim adamı sıfatını takınan bazı dahili bedhahların , bilgilendirme adlı paranoya senaryolarıyla , “İnsan Hakları” adı altında tarihinden , kültüründen yoksun insanların zaman zaman belki de Reyleriyle ortaya çıkan 81 yıllık kompleksli düşmanlığın veya düşmanlaştırma politikalarının eseri olarak Milletimizin önüne UTANÇ BELGESİ gibi sürülmek istenmektedir.

    Gerçekte bu sorun sadece devlet sorunu olarak mı ele alınmalıdır. Yoksa toplumumuzun bütün katmanlarının elbirliği ile tabana yani halka mal edilmelimidir?Sivil toplum örgütlerimiz, kurumlarımız bir rol üstlenmelimidir? Neden Ermenilerin olayları istediği gibi saptırıp ,dünyayı aldatıp karşımıza SEVR paranoyalarını çıkarmalarına sessiz kalıyoruz.Neden çocuklarımıza , gençlerimize ilköğretim çağından başlayarak Milli Eğitim Temel kanunu doğrultusunda ,milli şuurla işlenmiş gerçek bilgiler verilmiyor.Bu sessizlik neden.

    Bugün ,Ermeni diasporasının önderlik ettiği, Ermeni sorununun çerçevesini iyi tahlil ederek belirlemek ve ortaya atılan bu subjektif iddiaların son ve kesin hedefi “TC. soykırım iddialarını kabul etmeli.Ermenilerden özür dilemeli, sonrası, önce TAZMİNAT, arkasından TOPRAK talebi ve hayallerindeki BÜYÜK ERMENİSTAN’a yetecek kadar TOPRAK” İdealleri hep siyasi zeminlerde tartışılıp , öncelikle büyük devletler kandırılarak, kendi istedikleri yolda, kararlara varıldığı için , tazminat ve toprak istemeleri birincisinden daha öncelikli bir sıraya gelmeye başlamıştır.İstenen topraklar ise KARS , ARDAHAN , ERZURUM , VAN , BİTLİS , ELAZIĞ , DİYARBAKIR , SİVAS illerimiz ile eskiden Kilikya denilen KAHRAMANMARAŞ ve ADANA illerimizin de kendi toprakları olduğunu iddia edecek kadar kudurdukları sadece GÖZLENMEKTEDİR.

    Ermeni soykırımının olmadığı, Osmanlı esirlerinin MALTA da yargılandığı davada açık olarak belirlenmiş ve bu konuda İngiltere’nin elinde açık belgeler olduğu halde, bu yolda bir açıklama yapmamaları, tarihteki İngiliz Türk ilişkilerinde ve Türk düşmanlığında aranmalıdır.

    Ermenilerin insan hakları maskesi altında bu amaçlarının gerçekleşmesi çalışmaları, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanması bağlamında, dün Çanakkale den daha sonra Anadolu topraklarından çıkarttığımız malum bu günkü çağdaş diye kapılarında yalvardığımız tek dişi kalmış canavarlar olduğu unutulmadan , sorunun boyutunu milli belleğimize iyi kazımalıyız .Sorunun boyutunu bu ölçek içinde değerlendirirsek , çözüm için gerekli yolu buluruz.

    Son günlerde Yunanistan’ın başlattığı PONTUS SOYKIRIM iddialarını da bu ölçekte değerlendirirsek görünür ki , SEVR Antlaşmasıyla Türkleri Anadolu dan çıkarmak hayallerinden dünkü düşmanlarımızın vazgeçmediği ve daha sinsi bir şekilde amaçlarını tahakkuk ettirme yoğunluğu da devam etmektedir

    Avrupa da kökü kurumuş Helen Soyunu devlet yapan ,Osmanlı İmparatorluğundan toprak koparan Avrupa güçleri, Kafkaslarda Rusların çıkarlarını koruyan bir başka yapay devlet olan Ermenistan yaratılarak , Türk düşmanlığı devam ettirilmektedir

    Sevr hatırlatmalarına “Paranoya” diyen yaklaşımlarla bu sorunun çözümünün olamayacağı açık olmakla birlikte , dünya kamu oyunu baskı altında tutmak isteyen Ermenilerin ve son günlerde onlara katılan sözde Pontus Soykırım iddialarıyla , Yüce Önder in doğduğu Selanik de soykırım anıtı diken Yunan Megola İdeası , 19 mayıs 1919 tarihini soykırım günü olarak ilan etmiştir. Bu da yetmezmiş gibi; ABD’deki Yunan Lobisi, Ayasofya’yı bütün Hristiyan alemini yanlarına alarak, müze olmaktan çıkarıp KİLİSE olarak ibadete açmak yolunda, yoğun çalışmalar yaptıkları izlenmektedir.

    Yine Avrupa Birliği ülkelerinin sözde soykırım iddialarını inkar edenlere ceza verilmesiyle ilgili son kararları , diğer stratejik ortak ülke meclislerinde gündeme getirilmek istenen kararlar , ülkemiz istiklali ve toprak bütünlüğümüz üzerinde Sevr e benzer arayışlar içinde olunduğu gerçeğini anlamak , idrak etmek ve milli mücadele ekseninde şehitlerimizin emaneti olan yurdumuza sahip çıkmak ve en nihayet , milli birlik ve beraberliğimizin üstünde oynanan oyunlara DUR demenin görev olduğunu gençlerimize anlatmak gerekir.

    ABD nin Lozan antlaşmasını tanımadığı gerçeğini unutmadan , AB ve RUSYA nın bu yüzyılın sömürgecileri olduklarını , ülkemiz üzerindeki emellerini bilmemiz gerekir. Gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikelerden birisi, süper güçlerin soğuk savaş taktiklerini bir yana bırakarak açıkça sahnede görünmeden perde arkası kışkırtmaları bilinen taktiklerdir.Uzun yıllar CIA ve PENTAGON’ da üst düzey görevlerden sonra emekli olan MİLES COPELAND, ‘ Devletler Oyunu ‘ isimli kitabında,dünyanın değişik yerlerinde gizli servis elemanlarınca gerçekleştirilen planlı operasyonlarının nasıl sahnelendiğini anlatmaktadır.JEAR PAUL SARTRE, ise:’ Yeryüzünün Lanetlileri’ isimli eserinin ön sözünde; Bizim istismarcılar olduğumuzu biliyorsunuz ,bizim önce altın ve madenlere el attığımızı, sonra da eski kıtaların petrolünü yeni ülkelere taşıdığımızı biliyorsunuz. Bunun muhteşem sonuçlarına şahit olarak saraylarımız ve büyük sanayi şehirlerimiz ve Katedrallerimiz yeter. Müreffeh Avrupa insanlık niteliğini, vatandaşlarına doğal hak olarak vermekteydi.Şimdi ise insan olmak bizim için sömürgeciliğin suç ortağı olmak demektir.Çünkü istisnasız her birimiz sömürge yağmacılığından pay aldık , demek suretiyle,geçmişinin pisliklerini anlatmaktadır. OYSA Türk Milletinin tarihi, şan ve şareflerle ,insanlara , ve milletlere yaptıkları iyiliklerle doludur.

    Atalarımızın KATİL olduğu şeklindeki bir dayatmayı kabul etmeyeceğimiz gibi , FENER RUM PATRİKLİĞİNE EKÜMENİK hakkı tanımamız demenin ; Egemenliğinizi başkalarına devredin demekten başka bir şey olmadığını anlayarak , Yüce Önder Atatürk ün “EGEMENLİK, HİÇBİR MANA, HİÇBİR ŞEKİL VE HİÇ BİR RENKTE VE BELİRTİDE ORTAKLIK KABUL ETMEZ” sözlerini unutmadan , her oyunu bilmek , ortak tavır almaktan çekinmemek gerekir. BU ÜLKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİDİR . Bu ülkede yaşayanlar TÜRKLERDİR.

    Aynı doğrultuda AB. üyeliğimizin olabilmesi için dayatılan KIBRIS , EGE KITA SAHANLIĞI , ERMENİ SOYKIRIMINI TANIMA ŞARTI , AZINLIKLAR meselesi olarak karşımıza çıkarılan KÜRT ve ALEVİ ETNİK kimliği meseleleriyle, ülke dışına akan AKARSULARIMIZIN üzerinde egemenliğimizin tartışılmasına sebep olacak yönetim şekli baskıları , şimdiye kadar AB’ ye üye olan hiçbir devletten istenmeyen şartlar da göstermektedir ki, TÜRKİYE takip ettiği çağdaş , laik , sosyal hukuk devleti ideallerine ve çağdaş demokrasinin bütün şartlarını yerine getirse de , ekonomisini , milli gelirini AB ülkelerini seviyesine getirse de , üretim değil tüketim toplumu olarak kalması suretiyle eski sömürgeci anlayışlarından ve Türk Düşmanlığından vazgeçmeyecekleri görülmektedir.

    Sözde soykırım iddiaları üzerine çıkarılan bazı AB ülke yasaları, bilindiği gibi tarihçilerin değil , siyasetçilerin eseridir. Esasen Fransa ve ABD de çok sayıda tarihçi “Tarihi siyasetçilerin yazmalarına karşı çıkmışlardır” ama , bu aklı başında görüşün önünde yine siyaset engeli yer almaktadır. Fransa’daki Ermeni Diasporası , küçük marjların seçimlerde belirleyici role sahip olunduğu bir ortamda , kolayca gözardı edilememektedir. Diaspora , parasal gücünün yanı sıra Fransız toplumu ve siyasetinde etkin ağırlığa sahiptir. Ermeni diasporası gücünü büyük ölçüde yıllardır sürdürdüğü ve cinayetlere kadar varan tutumunu, TÜRK DÜŞMANLIĞI’ndan almaktadır. Onların bu tutumunun Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilere verdiği zarar veya Türkiye Fransa ilişkilerine vereceği zarar umurlarında bile değildir.

    Bir de bizim bazı tarihçilerimizin AB ye şirin görünmek veya bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya kalkan çok bilmişlerimizin konu mankeni gibi demeçleriyle , Türk ulusuna yavaş yavaş ermeni soykırımı iddialarını kabul ettirme çalışmaları ,kişisel reklamları ve kendinden menkul değerleriyle malum takımın , demokrasicilik oynamaya can atan kimi Üniversitelerin etkin desteğiyle , bilerek veya bilmeyerek Türkiye’ ye pek de dostane duygular beslemeyenlerin aşlarına çanak tutulmuştur. Bu kervana Fransa dan sonra Belçika ve Hollanda da katılarak soykırımın inkarını cezalandırma yolunda ulusal meclislerine kanun teklifleri götürmüşlerdir. Bütün bu ülkelerin ortak yanı ise;hepsinin yakın geçmişte insan hakları ihlalleri, inanılmaz katliamları, korkunç işkence,eziyet, talan ve soygunları ve gerçek soykırımlardan sabıkalı sömürgeci ülkelerdir. Ama onlar bu kanlı miraslarının muhasebesini siyasilere değil tarihçilere bırakılmasından yanadırlar . Ne var ki bunlar hiçte iç açıcı olmayan geçmişlerinin gündeme getirilmesinden hoşlanmazlar. Ama siyasetlerine uygunsa başka ulusları tarihe bakmadan ağır şekilde suçlamakta sakınca görmezler.

    İşte bu nedenlerdendir ki; bu dava halkımıza anlatılıp, sorunun sahibi olmaları sağlanmadan kazanılamayacağı gibi, Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal’i astıran yerli işbirlikçilere itibar edilmeden, Türk Düşmanlığı temelindeki işbirliği içindeki ülkelerle ilişkilerimizin, Bağımsız özgür bir ülke olarak , kendi Milli Değer ve Milli çıkarlarımız doğrultusunda kararlar alarak , değerlendirilmesi zarureti açıktır

    Türkiye 1980 li yıllardan beri başımıza bela olan PKK terörünü ve ERMENİ terörünü, aleni ve perde arkası destekleyicileriyle mücadelede , düne göre daha birlik ve beraberlik içinde , daha bilinçli olmak , sessiz durmamak , dünyanın her yerinde ve her zaman milletimizin gür ve kudretli sesini dostuna da düşmanına da duyurmak zorundadır,

    Tarihte Türk Milletini başarılı kılan en önemli özellik , Milli Şuur ve Milli Birlik duygusudur. Millet olma özelliğinin bir diğer öğesi ise , dinamik ve kalıcı hafızasıdır. Dünü unutmadan geleceğe yön vermek , ancak milli hafızayla mümkündür. Tarihin her zaman tekerrür ettiğine inandığımıza göre , son yıllarda gelişen olaylar ve ulusumuza yönelik baskılar karşısında , yine Milli hafızamıza kuvvetle ihtiyacımız olduğu gerçeğini vurgulamak isterim.

    Sevr Anlaşmasının imzalandığı binanın önüne Avrupa Parlementosu nun Ermeni soykırım anıtı dikilmesine izin verdiği düşünülürse , hafızalarımızın Milli MÜCADELE yıllarını ve şartlarıyla , taraflarını hatırlaması kaçınılmaz bir gerçektir,

    AB’ye girme hayalleri , ABD stratejik ortaklıkları,ikili ilişkilerimizin TAM BAĞIMSIZ lık Ulusal Egemenlik ve Milli çıkarlarımız açılarından değerlendirilerek , 19 uncu yüzyıl başlarındaki HASTA ADAM imajından farklı , ekonomisiyle , birlik ve beraberliğimize düşman unsurlarla mücadelede etkin , kararlı ve Laik bir Türk toplumu , Cumhuriyeti ve ulusal değerleri için her şeyi göze alan çağdaş bir TÜRKİYE olarak varlığımız vegücümüz gösterilmelidir . AB ye girme pahasına KIBRIS RUMLARININ TANINMASINA , ERMENİ SOYKIRIMININ TANINMASINA , LOZANLA ELDE ETTİĞİMİZ DEĞERLERİN BOZULMASINA , TOPRAK BİRLİĞİ VE ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULMASINA asla izin verilmeyeceği yolunda tutum , tavır ve politikalar üretilerek, milli birliğimizin her düzeyin üstünde tutulması gereğine inanarak, AVRUPA BİRLİĞİ standartlarının ulusumuza en uygun , en çağdaş değerler olduğu olgusunu yitirmeden, gerekli düzenlemeler , CUMHURİYETİMİZİN NİTELİKLERİ doğrultusunda alınarak , ulusumuzun hak ettiği çağdaş düzeyi yakalama çalışmaları devam ettirilmelidir,

    Avrupa Birliğinin hangi amaçla kurulduğunun halkımızca iyi bilinmesinin sağlanması yanında , TC,nin AB ile yaptığı GÜMRÜK Birliği antlaşmasının KAPİTÜLASYONLAR’dan farkı nedir , ve AB ye GİRİŞ İÇİN REFERANDUM KOYAN ÜLKELER gibi biz de halkımıza soramaz mıyız? AB STANDARTLARI , AB ye girmeden de kazanılamaz mı? Demokrasinin temel değerlerinden halkımız ne kadar haberdardır. ... gibi değerler düşünülmeden,körü körüne AB diyerek , ulusumuzun onuruna yakışmayan , şehitlerimizin kanını donduracak şekilde kararlar alınamayacağı , alınmayacağına inanarak , Yüce önder ATATÜRK’ün dediği gibi –MİLLİ BENLİĞİNİ BULAMAYAN MİLLETLER,BAŞKA MİLLETLERİN AVI OLUR, sözünü unutmadan , ERMENİ meselesi ile birlikte , faaliyetlerine izin verileceği yolunda basın haberleri edindiğimiz, AZINLIK ve CEMAAT VAKIFLARI ve FAALİYETLERİ konularının , tarihteki hiyanetleri unutulmadan yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağını ifade etmek suretiyle bir ufuk çizmeye çalıştım.

    ERMENİ zulüm ve cinayetlerinden en çok zarar gören şehitler diyarımız ERZURUM un yetiştirdiği TÜRKİYE EMEKLİ EMNİYET MÜDÜRLERİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİMİZ üyesi İLHAN SAPMAZ 28 .05.2006 günü ERMENİLERİN yaptığı katliam ve cinayetleri protesto etmek , Ermenilerin cinayetlerine yeşil ışık yakan ve onlara destek veren ülkeleri kınayarak , Yüce MİLLETİMİZE onurlu bir vatandaş olarak tarihi hatırlatmak gibi bir bilinçle , Ankara’dan YÜRÜYEREK ERZURUM’a gitme ve ERZURUM’lu vatandaşlarımızla tüm YURTTAŞLARIMIZA milli birlik mesajı vermek yolunda ve dayanışmayı artırma gayretiyle yola çıkmıştır.

    Üyemiz İlhan Sapmaz,ın bu kararı Derneğimiz Yönetim Kurulu Kararıyla desteklenmektedir. Kendisini bu kararı nedeniyle alkışlıyor , başarı dileklerimizle , kararının Yüce Milletimizce değerlendirilerek, milli hafızalarda yer verileceğine inancımızı belirtiyoruz.

    Ülkemizi ve Cumhuriyetimizi bu günlere getirerek bizlere emanet eden Yüce Ö NDER ATATÜRK ve onun silah arkadaşlarıyla ,bu uğurda canlarını seve seve veren aziz vatan evladı ŞEHİTLERİMİZE Tanrıdan rahmet ve minnet duygularımı ifade ederek,aynı hasletler için canlarını vermeye hazır 70 milyon TÜRK EVLADI olduğumuzu bütün dost ve düşmanlarımızın bilmelerini isterim.

    Yüce önder Atatürk’ün veciz bir sözüyle “HANGİ İSTİKLAL VARDIR Kİ , ECNEBİLERİN NASİHATLERİYLE , ECNEBİLERİN PLANLARIYLA YÜKSELEBİLSİN... TARİH BÖYLE BİR HADİSEYİ KAYDETMEMİŞTİR.” Bunu unutmadan , 1071 den bu tarafa RUS’ların cepheden olan düşmanlığı ile, Batılıların yanımızda yer alarak ortaya koydukları düşmanlıklar hep paralel ve hep Türkleri Anadolu’dan çıkarma siyaseti üzerine olmuştur

    B atı dünyası ve ABD , TÜRK MİSAK.I MİLLİSİNE savaş açmıştır. MİSAK’I MİLLİ bizim için VATAN dır. Sınırları kanla çizilmiştir.Bizler burada tesadüfen oturmuyoruz. BU TOPRAKLARDA OTURMAK YÜREK İSTER,BİLEK İSTER. O da TÜRK MİLLETİNDE VARDIR.

    Bu toprakların TÜRK MİLLETİNE vatan yapılmasında,vatan olarak sonsuza kadar yaşayarak çağdaş medeniyete varma gayretinde canlarını veren aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anar, TÜRK MİLLETİ bu kutsal emanetini kanının son damlasına kadar korumaya kararlı ve yeminlidir BU bütün dünyaca bilinmelidir.NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

    Hasan YÜCESAN[


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Türkiye ve ermeni soykırım iddiaları

          Kategori: Ermeni Sorunu

          Konuyu Baslatan: Züleyha"

          Cevaplar: 4

          Görüntüleme: 3133



    Çok zordu Yusuf'u görmeyen gözün Züleyha'yı anlaması. Çok kolaydı Yusuf'u görmeyen gözün Züleyha'yı kınaması

  2. #2
    lazliberal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    06.08.2009
    Mesajlar
    10
    Konular
    6
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    0
    @lazliberal

    Standart Dünya ve Ermeniler

    Dünyada ermenileri kimseler sevmezler ama,acaba biz kendimizi ne kadar seviyoruz,acaba hükumetlerimiz bizi seçimden başka ne kadar yönetimlere katıyor,kimlerin dedikleri oluyor,neden bireylerin söz hakkı yok,neden sadece savaş durumlarında gerekliyiz,o kadar sorulacak soru var ki,avrupada yaşayan bir Türk e bir tv ci mikrofonu uzatır ve Fatih Sultan Mehmet kimdir der,o da - futbolcu olabilir mi,diye cevaplar.acı,acı,acı çok acı.ecdadını tanımayan bireyler yetiştiren memleket böyle olur.Amaaaaaaaaaaa,ermeni çocuğuna sor en iyi hangi deden adam keser o bilir,hangi atan ne yaptı sor,bilir ama yaptı demez,anlayamadığım,neden bizim devletimiz fatime abla gibi,neden bizim bir mossadımız yok,neden,dünyanın en iyi kafası çalışanlarıyız,neden soydaşlarımızla Birleşik Türk Devletlerini kurmayı geciktiriyoruz,neden?kimi bekliyoruz,zamanı gelmedimi yoksa geçtimi,ermeni şunu yaptı bunu yaptı diyene kadar,biz neleri yapmadık diyelim,neleri yapmalıyız diyelim,VE IRKDAŞLARIMIZLA omuz omuza,içişlerinde bağımsız ama dışta tek devlet gibi olup anlaşalım,herkes bizi hesaba katsın.yani zurnanın son deliği olmayalım.Ama,bakın üniversitelerimize,öğrenciler moda aşk meşk peşinde,okuyan memlekete değil,bireysel düşünüyor,devletlerimizin de umurunda değil.ABD ye bizden giden genç dr,kolda döllenmeyi sağlamış,efendim bakın işte Türk böyledir.Evet böyle salaktır Türkler.Onun ne işi var orada.hiç soran var mı,ama ermeni keser,soyar,çalar,öldürür ama birbirine sahip çıkar,ya biz,ya azeriler,ya diğer ırktaşlarımız,ya müslümanlar,hep şalvar davası peşindeler yalan mı?selamlar herkesin bayramı mübarek olsun,en iyi düşmanımız ölü olanıdır,Birhan

  3. #3
    Apancene - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.08.2008
    Mesajlar
    4.254
    Konular
    278
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    717
    @Apancene

    Standart

    Hala at gözlüğü ile bakmaya inat ediyoruz şaşıyorum , ermeniden Değil Dost Post bile olmaz
    NE YARDAN, NE ÇAYDAN..!!
    Yeşil çay, siyah çay, Çay dünyanın gürültüsünü unutmak için içilir...



    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

  4. #4
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart

    Gerçekte bu sorun sadece devlet sorunu olarak mı ele alınmalıdır. Yoksa toplumumuzun bütün katmanlarının elbirliği ile tabana yani halka mal edilmelimidir?Sivil toplum örgütlerimiz, kurumlarımız bir rol üstlenmelimidir? Neden Ermenilerin olayları istediği gibi saptırıp ,dünyayı aldatıp karşımıza SEVR paranoyalarını çıkarmalarına sessiz kalıyoruz.Neden çocuklarımıza , gençlerimize ilköğretim çağından başlayarak Milli Eğitim Temel kanunu doğrultusunda ,milli şuurla işlenmiş gerçek bilgiler verilmiyor.Bu sessizlik neden.

    Bu Paylasimin icin cok tsk ederim sana katiliyorum züleyha evet ......... çocuklarımıza , gençlerimize ilköğretim çağından başlayarak Milli Eğitim Temel kanunu doğrultusunda ,milli şuurla işlenmiş gerçek bilgiler verilmeli.
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

  5. #5
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart

    Karabağ’ım;

    Tarihin ötesindeki od yurdum.
    Yalım başlatıyordum dizelerimde, esaretinde.
    Sessizce haykırıyordum Türk yüreğimle.
    Kara bir kış, kara bir ocak alıp geçmişten,
    İz sürdüm bir kartal kanadında.
    Dağlığında geziniyor ulu erkim.
    Gözümde, gönlümde sonsuz uçmağımdır toprağın.

    Adını yaşatıyorum, doluyor özlemim sınırında.
    Binlerce yılın zincir vurulmayan erkinliğine suskun,
    Soykırımı yaşıyordun, Ermeni’nin soysuzluğunda.
    Kurduğum hüzünlerde kanlı izler, baş başa kutlu toprak.
    -Ayırır seni- beni bir akar su, bir soysuz Ermeni-
    Araz dolsa da kanla, akacak günlerce Turan’ın içine,
    Geleceğim atamın soy adına, aklanacak hissizliğim.

    Alinti
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

Giriş

Giriş