http://img89.imageshack.us/img89/4834/22fb3.jpg Küçüksünüzdür ve çekingen… Ne yapacağınızı bilemezsiniz. Belki saçmalar belki de sakin sakin oturursunuz. Sonra ilk “Merhaba” gelir. Daha sonra ondan bundan, havadan sudan… Ve… Yıllar geçmiştir. Çok yakın iki arkadaş, dost veya “kardeş” dediğiniz birer can yoldaşı olmuşsunuzdur. Beraber ağlayıp, beraber gülersiniz. Bir sorun varsa diğerine koşar, onu paylaşırsınız. İyi günde de kötü gündede, nerede ve nasıl olursa olsun, sırt sırta

Bu konu 3597 kez görüntülendi 10 yorum aldı ...
DOST SANDIKLARIMIZ 3597 Reviews

    Konuyu değerlendir: DOST SANDIKLARIMIZ

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3597 kez incelendi.

  1. #1
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart DOST SANDIKLARIMIZ



    Küçüksünüzdür ve çekingen… Ne yapacağınızı bilemezsiniz. Belki saçmalar belki de sakin sakin oturursunuz. Sonra ilk “Merhaba” gelir. Daha sonra ondan bundan, havadan sudan…



    Ve…


    Yıllar geçmiştir. Çok yakın iki arkadaş, dost veya “kardeş” dediğiniz birer can yoldaşı olmuşsunuzdur. Beraber ağlayıp, beraber gülersiniz. Bir sorun varsa diğerine koşar, onu paylaşırsınız. İyi günde de kötü gündede, nerede ve nasıl olursa olsun, sırt sırta durursunuz…



    Benim dostluktan anladığım budur ve bu şekilde arkadaşım olan, “dostum” dediğim insanlar zaten iki veya üç tanedir. Fakat günü gelirde birgün o arkadaşınız sorunlarını size yansıtmamak adına, sizin canınızı sıkacak bir şeyler yaparsa, sizinle sorunlarını ve heyecanlarını paylaşmayı keserse işte bu çok koyuyor insana. Aynı kavgada dayak yediğiniz, aynı masada yemek yediğiniz, kardeşinizden öte sevdiğiniz insanlar sizi “arkadan vurunca”, afallıyor ve üzülüyorsunuz. Kötü. Çok kötü bir his aslında.



    Umarım herkes birgün kendine gelir. Ama yine umarım ki; bazı insanlar kendilerine geldiğinde, arkadaşları veya dostları da bıraktığı yerde olsun.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: DOST SANDIKLARIMIZ

          Kategori: Makaleler,Köşe Yazıları

          Konuyu Baslatan: -

          Cevaplar: 10

          Görüntüleme: 3597


  2. #2
    Azeribalasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    9.712
    Konular
    3529
    Beğendikleri
    127
    Beğenileri
    32
    Tecrübe Puanı
    100
    @Azeribalasi

    Standart

    Alıntı Leyla Rumuzlu Üyeden Alıntı


    Aynı kavgada dayak yediğiniz, aynı masada yemek yediğiniz, kardeşinizden öte sevdiğiniz insanlar sizi “arkadan vurunca”, afallıyor ve üzülüyorsunuz. Kötü. Çok kötü bir his aslında.


    Alıntı Leyla Rumuzlu Üyeden Alıntı
    Umarım herkes birgün kendine gelir. Ama yine umarım ki; bazı insanlar kendilerine geldiğinde, arkadaşları veya dostları da bıraktığı yerde olsun.



    Imzaliyorum...
    Dünyanin En Büyük Azeri Mp3 Arsivi. www.azeribalasi.com

  3. #3
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart


    insallah canim sozlerine katilmamak mumkun degil nediyelimki
    ellerine saglik leylam ama insaniz isde yaniliyoruz her seferinde gene olmadi diyoruz nitekim insanlarin niyeti arninda yazmiyorki annemin bir lafi vardi bak gene aklima geldi ya
    ben duramamki bisey soylemesem olmazki

    derdiki kizim insan her yil birazda buyur birazda insan saraffi olur derdi
    bizlerde her yil biraz daha buyuyup dostlarimizi ona gore secmeyi ogrencez elbetde

  4. #4
    aZaT07 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    27.04.2009
    Mesajlar
    1.746
    Konular
    156
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    816
    @aZaT07

    Standart

    Yeryüzünde dosttan güzeL çiçek;
    Dost kazığından daha ağır bir darbe var mıdır?


    Keşke dost seçme herkesin kendi iradesinde oLabiLse....

    sanırdım gündüzdü onlarla gece
    içimde ümitti dost bildiklerim
    ne zaman yıkılıp yere düştüysem
    bırakıpta gitti dost bildiklerim

    nerde o sözlere kandığım günler
    her gülen yüzü dost sandığım günler
    acıdan kahrolup yandığım günler
    terkedipte gitti dost bildiklerim

    korkar oldum bana dostum diyenden
    varsa var olandan yoksa gidenden
    ne onlardan eser kaldı ne benden
    beni benden etti dost bildiklerim

    meydana cıkalı asıl cehreler
    aydınlanmaz oldu artık geceler
    yalanlar tükendi düştü maskeler
    beni benden etti dost bildiklerim

    Ü.Y. Oğuzcan
    DeĞeR VeRDiĞiN iNSaN SeNiN DeĞeRiNi BiLMiYoRSa;
    BıRaK KeNDi DeĞeRi iLe KaLSıN !!!!!!!!!!

  5. #5
    Kader - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.08.2008
    Mesajlar
    1.653
    Konular
    1155
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    1166
    @Kader

    Standart

    DOST

    Dost yüzü gülen değil gönülden yüze gülendir
    Dost bakınca derdini kederini bilendir
    Dost kendi elleriyle gözyaşını silendir
    Parası bol olanlar yüzü gülenler değil

    Dost yanarken gönülden çeker seni serine
    Dost bakınca yüzüne iner ki en derine
    Dost sen olup da geçer belki senin yerine
    Bollukta senle olup yokluk da kaçan değil

    Dost seninle bir gülüp seninle ağlayandır
    Dost kopmaz halat olup yüreğe bağlanandır

    Dost dalgasız bir deniz belki de çağlayandır
    Öfkesinin önüne geçemeyen hiç değil

    Ahmet Alan

  6. #6
    Doktor Amca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    4.252
    Konular
    1062
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    100
    @Doktor Amca

    Standart

    İnsan dostuna güvenmeyipte kime güvenecek.Dostlukta yalan varsa yalan üzerine kurulduysa bundan hayır gelirmi sen ne kadar gerçekçi olsanda karşındaki yalan söylüyorsa veya saklıyorsa söylenmesi gerekenleri buna dostluk denmez kandırmaca denir .şeytanın papucu bir gün delinir böylece dost dediğin insan kaybedilir.Yalan insanın diline alışkanlık yaptıysa bu böyle devam eder gider yalan söyleyen yeni yalanlar yeni arkadaşlıklar peşinde koşmaya devam eder köklü kalıcı dostluk olmaz hiç bir zaman.<Yalancının mumu yassıya kadar yanar> sonra karanlıkta kalır.
    Buraya birde alıntı yazı eklemek istiyorum pekiştirmek için.
    "Sararmış Yapraklar şahidimdir"

    Kimsesiz zamanların yalnızlığından, aydınlık diyarların masalsı
    görüntülerinden, küçük bir çocuk yüreğinin tebessümüyle merhaba dostlar.

    Şimdiki yazım sahte dostluklara, yani dost gözüken dostsuzlara olsun
    Geçte olsa anladım ama "Dost vurulunca değil de unutulunca ölürmüş" meğer. Ama ben dostlarımı kır çiçekleri gibi avucumda değil, kurşun yarası gibi yüreğimde sakladım bunca yıl. Nice kavgalarda onlarında yanında oldum ve nice sorgularda onları ele vermedim hiç.

    Dostluk deniz kenarındaki taşlara benziyormuş. Önce tek tek toplayıp sonra birer birer atmakmış denize. Ancak bazıları vardır ki kıyılmaz atmalara.İşte benim dost bildiklerim o kıyamadıklarımdı. Bilirim ben gülerken herkes eşlik eder, başarılarıma ortak olur. Ama ağlarken kimseyi bulamadım yanında,
    hele yenilgilerimde hep bir başıma kaldım. Bende diyorum ki şimdi öyle bir dost edinmeli ki insanoğlu; Kötü gün her kapıyı çaldığında kapıya beraber bakalım. Öyle bir dost edinelim ki, her daim yanımızda olsun.

    "Hangi yıldızı seçersen seç gökyüzünden
    Bilki o yıldızda hep ben olacağım
    Ne zaman yangınlara düşerse yüreğin
    Bilki o yürekde her daim ben kalacağım..."

    Böylesi bir dostluğun son nefesinde, bir kayığa binmiş kürek çekiyordum akıntıya karşı. Nereye gittiğimi bilemeden, bilmeden işte. Akıntı beni nereye götürecekti onu da bilmiyordum. Ama şunu iyi biliyorum ki herkesin bir dost görünen vefasızı vardır mutlaka. Belkide, buncadır hep ayrı dilleri konuşmuş, ayrı düşünceleri yaşamışsınızdır, yaşamışızdır.



    Acının varlığını unutarak hep ballarından tatmışsınızdır. Belki hiç dost değildiniz, belki de hiç olmamıştınız kim bilir. Ama bundan böyle, adını asla koyamadığın ayrılıkların kentinde yaşayacak, geriye asla bakamayacağın yalnızlık yollarının kilometrelerinde, aynalar arayacaksın kendine bakacak
    demelisiniz. Bulunur mu bilinmez ama en azından dostlarınızı tanımış olursunuz. Ne kadar dostlar anlarsınız sonunda.


    Sorgularını yorumlayan dostlar, gün inince denizlere, kaçacaklardır birer ikişer. Ama belkide yine siz olacaksınız onlara yakın. Akrepler kemirirken yürekleri, yeryüzünün bütün tahta köprülerinden gün gelecek onlarda geçecekler. Yoldaşı olmayın sakın, uzak durun akrepten. Eminim ki yıldızların dansa durduğu karanlık sokaklarda, ellerindeki kör bıçaklarla saldıracaklar özlerine. Sevdanın püfür rüzgarlarında saçları dağılacak, tüm giysileri etrafa savrulacak, şafağa doğru koşacaklar. Ama şafaklar bile kabul etmeyecek onları. Yani Bir başına, yani tek başına kalakalacaklar. Kelimeleri yıldızlarına yükleyerek nostalji faytonunda dolaşacak, geçmişte kalan bir muhallebicide dostluğu arayacaklar belkide. Bırakın arasınlar…

    Ben bunca yıldır çok yaralar aldım dost elinden. Anka kuşunun gözyaşları bile iyi edemedi açılan yaralarımı. Oysa Anka kuşunun göz yaşları iyi eder sanırdım. Ben hep içime attım dost sıkıntılarımı. Ama gel gör ki sığmadı, sığmadığı yetmezmiş gibi de taştı çoğu zaman. Nice yürek kaplarım vardı rengarenk, küçüklü, büyüklü onlar dolsun dedim ama boş kaldı. Benim bildiğim sırlarını hiçbir kimselerle paylaşmadım. Yüreğime kazıdım, diğer sırlarla birlikte onlarda yok oldular.Ben de çok sırlar verdim dağlara. Acılarımı ağaçlar dinledi, toprağa söyledi sonra, toprak kızdı, yıldızlara müjdeledi. İnanmazsan yıldızlarıma sor söylesinler sana.

    Bir hikaye geldi aklıma şimdi. Kimbilir kim yazmıştı bilmiyorum. Ama sizlerle paylaşmanın güzel olabileceğini düşünerek yazıyorum…

    "Dünya hayatında hep kötülük işleyen bir adamı ölünce cehennem kapısında bir melek karşılamış. Melek adama şöyle bir bakıp seslenmiş ;"Hayatta iken tek bir gün bile birisine iyilik yaptıysan şayet buraya
    girmeyeceksin. Ama yapmadıysan kaderine küs demiş"" Günahkar adam uzun süre düşündükten sonra, " şey demiş hatırladım.
    "Bir keresinde ormanda gördüğü örümceği hatırladı. Balta girmemiş ormanda yürürken önüne bir örümcek ağı çıkmıştı. Adam ağı bozmamak ve örümceği ezmemek için o gün yolunu değiştirmişti. Heyecan içinde o günü meleğe anlattı. Melek adama gülümsedi ve ardından elini şaklattı. Gökten gürültüyle bir örümcek ağı indi. Melek bir adama baktı bir de örümcek ağına. "Bu ağa tutunarak cennete girebilirsin haydi başla" demiş. "Adam bu ağa tutunarak cennete girebilmek çocuk oyuncağı" diye düşündü kendince. Adam neşe içinde ağa tırmanırken cehennemden bazıları da bu ağa tutunarak cennete gitmeye çalıştılar. Ama adam ağın o kadar çok insanı taşımayacağından korkarak onları itmeye başladı. Tam o sırada ağ gerçekten koptu ve diğerleri ile birlikte adam da cehenneme düştü. "Yazık" dedi melek.Bencilliğin, hayatında işlediğin tek iyiliği de kötülüğe dönüştürdü. O insanlara şefkat gösterebilseydin eğer, ağın herkesi taşıyabileceğini de
    görecektin" demiş…

    ''Unutmayın ki yaşamın örümcek ağını ören insanın kendisi değildir. O, bu ağda sadece bir teldir ve bu ağa yaptığı katkıyı aslında kendi yaşamında yapmaktadır. Örümcek ağınızı örerken bile iki kere daha fazla düşünün. Zira her ördüğünüz ağ kendi geleceğinize attığınız bir düğümdür. Çözmek için dost aradığınızda bulamayabilirsiniz"...

    Dilerim, beni benden eden dostlarım, küskün geçen her sabahımda, gecelerin beni saran hüzün yağmurlarında yine de ıslanmasınlar bir daha.


    Birazdan gün yepyeni elbisesini giyer penceremden içeri girer. Beni besleyen acılarımı çekip çıkarırım fırınımdan ve karalarım kahır defterimi. Belki dostluğa inanan ben, inanmam bir daha dost gözüken dostsuzlara. Selam olsun dostlarıma, dost görünenlerime selam olsun….

    "Yaşam gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluksa sadık kalmayı bilenler içindir…"

    "Yolun ne yanaysa yönün ne yana
    İster düne olsun istersen yarına
    Gülen yüzüne kara bahtına
    Yarenlik yaparım be DOSTUM"……
    Ben dostlarımı ne kalbimle ,
    Ne de aklımla severim...
    Olur ya... Kalp durur... Akıl unutur...
    Ben dostlarımı ruhumla severim...
    O , ne durur... Ne de unutur...


    Axtardim men seni yuxularimda..
    seninle sensiz oldum xeyallarimda..
    ömür yollarimiz ayri olsada...
    bir ömür yasadim bakislarinda...

  7. #7
    Azeribalasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    9.712
    Konular
    3529
    Beğendikleri
    127
    Beğenileri
    32
    Tecrübe Puanı
    100
    @Azeribalasi

    Standart

    Emi can Harika Anlatmissin, Ellerine saqlik...
    Dünyanin En Büyük Azeri Mp3 Arsivi. www.azeribalasi.com

  8. #8
    DAVUT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    331
    Konular
    84
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @DAVUT

    Standart

    Zamanın birinde, bir oduncu ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana rastlamış. Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir an gözgöze gelmiş. Yaradana olan aşkı -yılan bile olsa- yaratılana yansımış ve yılana vurmaya kıyamamış. Yılanda duygulanmış ve dile gelmiş. 'Ey insanoglu, sen bana kıyamadın, bende sana iyilik edecegim' demiş. Bir kör kuyuya dalmış ve kaybolmuş. Biraz sonra agzında bir altın lira ile dönmüş ve 'Bundan böyle ömür boyu sana hergün bir altın lira verecegim! ' demiş. Oduncu altını bozdurmuş ve evinde ogün şenlik olmuş. Aileside
    dahil hiç kimseye olanı biteni anlatmamış.
    Herkes sadece oduncunun çok çalıştıgı için durumunun düzeldigini zannetmiş. Oduncu yıllar boyu hergün o kör kuyunun başına gitmiş, yılan ile buluşmuş ve altınını almış. Birgün oduncu agır hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş. Birkaç gün geçince bolluğa alışmış evinde darlık başlamış. Oduncu oğlunu yanına çağırmış ve yılanın sırrını anlatmış. 'Kör kuyunun başına git ve oğlum oldugunu söyle; yılan sana altın verecek! ' demiş. Oğlu inanmamış ama gitmiş. Yılan önce saklanmış, sonra ortaya çıkmış. Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir altın getirmiş. Oğlan önce inanmadıgı hikayenin gerçek olduğunu görünce hırsa kapılmış, 'Kimbilir daha ne kadar altın var kuyunun içinde! ' diye düşünmüş. Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış, ıskalamış ama yılanın kuyrugunu koparmış. Yılan da can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öldürmüş. Akşam yaklaşıp da oglu gelmeyince oduncu iyice endişelenmiş. Hasta yatagından sürünerek bile olsa kalkmış. Kuyunun başına gitmiş ki oglu cansız yatıyor. Yılanda o anda görünmüş; kuyrugu yok ve kanlar içinde. Oduncu durumu anlamış ve çok üzülmüş. Canının parçası oğlu yerde cansız, yıllardır velinimeti olan yılanda yaralı...
    'Hatalı olan oğlum olmalı! ' demiş ve yılandan özür dilemiş. 'Tekrar dost olalım! ' demiş. Yılan ise acı acı gülümsemiş:

    'Çok isterdim ama sende bu evlat acısı, bende de bu kuyruk acısı varken biz artık dost olamayız! ' demiş.

    HERKES DOST BULAMAZ AMA HERKES ÇOK KOLAY DOST KAYBEDER... BENCE DOSTLAR SAYILIDIR.!!!!!
    Konu DAVUT tarafından (09.09.2009 Saat 00:10 ) değiş;tirilmiş;tir.


    YALNIZSAN KADERiNDEYiM,UMUTSUZSAN KALBiNDEYiM..

  9. #9
    NAZLICAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    27.08.2009
    Yaş;
    41
    Mesajlar
    819
    Konular
    189
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    550
    @NAZLICAN

    Standart

    Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...

    Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı...

    Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...

    Dost dediğin; fanatik olmalı;

    Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.

    Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,

    Ve ağladığında, seninle ağlamalı...


    Ama hepsinden daha çok;

    Dost matematiksel olmali;

    Sevinci çarpmalı...

    Üzüntüyü bölmeli...

    Geçmişi çıkarmalı...

    Yarını toplamalıi...

    Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...

    Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...

    İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...

    Hiçbir şehre sığmadı yüreğim.
    İstanbul sen de yüreğimi ayaklarına doladın.
    Ve sen düştün ben kanadım.
    Ezildim yarama yine koskoca bir kenti bastım...

  10. #10
    Gonax - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    889
    Konular
    94
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @Gonax

    Standart

    selamun aleyküm

    içimde uzayan her yol
    çıkar gider dosta doğru
    menekşe, nergis, ıtır, gül
    kokar gider dosta doğru

    ..........

    ne saklarım ne gizlerim
    sadece onu özlerim
    mezarda bile gözlerim
    bakar gider dosta doğru

    A.Rahim KARAKOÇ

    böyle başlamak istedim mesajıma selamı içinde gizli bir şiirle.

    dostluk konusunda herkesin yazacağı birşeyler vardır bende yazmak istedim (naçizane)

    evela şöyle yazmalıyım sanıyorum. çünkü bu bir ortak kanıdır. dost bulunmaz, yada çok zor
    bulunur. dost, dostlar aranmaylada bulunmaz. dost bulmak bulduğun, dost sandığın kimsenin
    dost olup olmadığını anlamak, dost ise dost kalabilmek ve ilerleyen aşamasındada; uzun yıllar
    hatta ölene dek dost kalabilmek tabiri caizse bulunmaz dostluklardandır.

    haklısınız.

    nazlıcan bacımda olaya çok güzel yaklaşmış; dost sevinçleri, mutlulukları, heyecanları çarpmalı
    derdi, kederi, hüzünü bölmeli - geçmişi unutmalı - geleceğe yatırım yapmalı, yarınları paylaşmalı
    ilaveten; dost acı söylemeli, dost yüzüne söylemeli, dost arkadan konuşmamalı,
    dost dostun ağına, kara dememeli vs. vs. ........ HAKLISINIZ, HAKLIYIZ dost böyle olmalı.

    benim dostum var, bana acı söyler sevinçlerimi, dertlerimi palaşır. sırlarımı bile bilir anlatırım
    o dinler, beni teselli eder belki, belki başımı omuzunada dayarım ve hatta ağlarım omuzunda.
    hatta öyleki birlokma yiyemez ben olmayınca. hatta örneklemek isterim
    piknikteyim ve bi yağmur yağmaya başladıkı abartısız göz gözü görmüyor ve dostum o yağmurda
    motosikletiyle bizlere battaniye vs. getrmek için iliklerine kadar ıslandı ve bir hafta hasta yattı.
    benim böyle dostlarım var. yağmurda benim için ıslanan, elim kesilince kolu acıyan,
    başım ağrıyınca hasta olan yataklara düşen dostlarım var.

    şimdi sormak istiyorum.

    hangimiz bu yukardaki saydıklarımdan herhangi birini kimin için yapmışız. yağmurda benim
    için ıslanan dostum için ne yapmışım, elim kesilnce kolu ağrıyan, başım ağrıyınca hasta olan
    dostum için ne yapmışım. sevinince sevinmişmiyim, hatta sevincini bilmişmiyim haberim olmuşmu
    üzüntüsü kederi yine aynı üzülmüşmüyüm, ona karşı yapılan bir hatayı bir tek kötü sözü
    kendi üzerime alınmışmıyım daha önemlisi bunlardan haberim olmuşmu. ......... NEYSE .....

    dost böyle şöyle değildir arkadaşlar. dost aramamalıyız kendimize.

    öncelikle DOST OLMALIYIZ her daim dost olmayada hazır olmalıyız.

    DOSTUMUZ BEN AĞLAYINCA AĞLASIN ................... HAYIR
    SEN BİR ARKADAŞININ AĞLADIĞINI GÖRÜNCE AĞLAMALISIN........

    DOSTUM SEVİNÇLERİMİ ÇARPSIN .................. HAYIR
    SEN BİR ARKADAŞININ SEVİNÇLERİNİ KAT KAT ARTIRMALISIN ........

    DOSTUM HÜZÜNLERİMİ, DERTLERİMİ BÖLSÜN, BENİMLE PAYLAŞSIN ........ HAYIR YA HAYIR
    SEN ARKADAŞININ HÜZÜNLERİNİ BÖLMELİ, ONUN DERDİNİ, KEDERİNİ KENDİNE PAY ETMELİSİN.....

    şimdi ne oldu biliyormusunuz BEN DOST OLDUM çünkü karşımdakinden beklemedim.
    çünkü dostumuzun dostuda biz olabilmeliyiz hep dostumuzdan bekleyerekmi dost arıyoruz.
    o sebeple bulamıyoruz. hep bana Rabbena ne kadar yanlış bir düşüncedir değilmi.

    birtek arkadaşımın, tanıdığımın yüzüne söylemediğimi arkasından söylemedim diyebilmeliyiz.
    hakarete uğrayan bir arkadaşımızın bir tanıdığımızın uğradığı hakareti üzerimeze alabilmeliyiz
    bir arkadaşımızın tanıdığımızın hüznüne sahip çıkabilmeliyiz

    o zaman dost aramamıza gerek kalmaz.

    öncelikle biz dost olabilmeliyiz. bu erdemin elimizden geldiğince bütün gereklerini yerine
    getirmeliyiz.

    o zaman dost bizi bulur. ve zaman içerisindede gerçek dostluklar bulunur.

    işte o zaman dostumuz bizim için bizde dostumuz içim DOSTUM diyebiliriz.


    HEPİNİZİ SEVİYORUM HEPİNİZ BENİM DOSTALRIMSINIZ



    selametle...........
    Tutmamışsa Aşkın Mayası, Cezbeylemez Gözlerin Elası
    Hak'ka Yönelmişse Gönül, Yüze Ne Hacet..!




    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş