Ben mehmedim Babam yokya yetim mehmet derlerdi köyde Anamın bir tanesi Köyümün göz bebeği. Çobandım kuzular bana emanetti. Köyde Akşam eve gelip Anamdan şehit babamın hikayelerini dinlerdim. Zaten Yavuklumda yoktu

Bu konu 1499 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Çanakkale'den cennete yürüyüş 1499 Reviews

    Konuyu değerlendir: Çanakkale'den cennete yürüyüş

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1499 kez incelendi.

  1. #1
    ?MASKAP? - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    09.02.2009
    Mesajlar
    249
    Konular
    178
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    568
    @?MASKAP?

    Standart Çanakkale'den cennete yürüyüş

    Ben mehmedim
    Babam yokya yetim mehmet derlerdi köyde
    Anamın bir tanesi
    Köyümün göz bebeği.
    Çobandım kuzular bana emanetti.
    Köyde
    Akşam eve gelip
    Anamdan şehit babamın hikayelerini dinlerdim.
    Zaten
    Yavuklumda yoktu
    Yaşım onyediydi daha.
    ..............
    Sabah ezandan sonra bir gün
    Muhtar emmim dayanmıştı kapıya
    Zeynep bacı dedi anama
    Mehmet nerde?
    Üzgün bir sesle...
    Seferberlik var bacı dedi.
    Canım anacığım
    Seferberliği kocasından bilirdi.
    Daha mehmedim körpecik deyişiyle
    Yere yığılışı bir.
    ................
    Çeşmeden bakraçları doldurup
    Geldiğimde evin avlusuna
    Benimde dünya yıkıldı başıma
    Ne olmuştu ki anama.
    Usul usul kendine geldiğinde
    Canımın bır parçası anam
    Beni bağrına bastı.
    Ağladı ağladı ağladı.
    ...................
    Ben anamın feryadını
    Taa
    Çanakkalede
    Civan yiğitlerin
    Teker teker düştüğünü gördüğümde anladım.
    Dedim ya
    Ben onyedi yaşındaydım
    Ben seferberlikten ne anlardım.
    ....................
    Köyümden çanakkaleye yolculukta
    Kafileler vagonlar
    İnsanlar insanlar
    Dağlar yürüyordu çanakkaleye.
    Onlarında çanakkalede öldüğünü
    Cennette gördüğümde anlamıştım.
    ......................
    Ve çanakkale.
    Çanakkale felaket
    Çanakkale kıyamet
    Çanakkale bize ölümün müjdesi
    Köye
    Anama kurtuluşun müjdesi.
    ..............
    Kaç gün olduğunu bilmediğim
    Savaş cehenneminin bir orta yeri.
    Yiğitmi yiğit bir efsaneydi
    Kol ağası rıza bey bağırdı.
    Yere yatın yere yatın.
    Gök gürler gibi oldu
    Top düşmüştü yanı başımıza.
    Ve sonra beni bırakıp gittiler.
    Çorumdan raşit çavuş
    Hanaktan veli ağam
    Bursadan şerafettin onbaşı
    Birde yandım ya ona yandım.
    Tabip asteğmen burhan beye yandım.
    Uçtular.
    Yaralı parçalı cesetleri bizim
    Ruhları onundu
    ALLAH ındı.
    Hey be
    Kol ağası rıza beğde ağlarmış
    Hemde ne ağlamak.
    Ama ateş yanıyor
    Ama ateş yakıyor
    Biz vuruşuyoruz çanakkalede.
    .......................
    Hangisi olduğunu bilmediğim
    Bir çanakkale gününde
    Komutanım komutanım diye
    Kaçarken rıza beyime
    Bende yıkıldım yere
    Bende yenilmiştim bir kalleş mermiye
    Daha canım bende iken
    Uçmadan allahıma
    Son duyduklarım
    Bağırmıştı komutanım.
    Mehmet mehmet.
    .......................
    Ve sonra
    Çanakkalenin bittiği yıllardayım
    Ben cennete
    İbrahimin koçlarına
    Çobanlık yapmaktayım.
    Cennet akşamları
    Savaş yıllarının anılarıyla dolar bizde.
    Birgün aksaraylı ibrahim çavuş
    Birgün veli ağam
    Gezer gelir cihanı anlatırlar heryanı
    Anam ağlarmış köyde.
    Ama türkün kadını yıkılmaz.
    Mağrurmu mağrur
    İki şehit sahibi
    Birde kuzularım bensiz çok hırçınlarmış hani.
    Bir başka cennet akşamı
    Doktor burhan bey gelir.
    Ruhu gezer anadoluyu
    İstanbulu gezer karsı gezer
    Gelir ağlardı dizimin dibinde.
    Mehmet derdi her seferinde
    Dün çanakkaleyi geçemediler
    Bugün çanakkaleden çok ilerdeler.
    Ben ibrahimin koçlarının çobanı
    Çıkamazdım dışarı
    Ama cennet akşamları
    Hep havadis alırdım ülkemden.
    Bazan savaşın acılarından mutluluk çıkardı
    Havadisler kötüyken.
    Birgün bir kara haber gelir
    Ülkem kötü ellerde
    Yeniden yıkılırız...
    Yada güzel haberler
    O gün ne de mutluyuz.
    Birgün bir kara haber gelir
    Cennet akşamlarına
    Cudide bir yavrumuz düşmüş toprağa
    Yıkılırız
    Bir gün duyarız gebermiş bir eşkiya.
    Biz yeniden var oluruz cennet akşamlarında.
    Kol ağası rıza beyin getirdikleri
    Ne kadar mutlu ederdi bizleri.
    O gezerdi okul bahçelerini
    Görürdü türkün yetişen yeni filizlerini.
    O zaman çanakkalenin anlamı var.
    .......................
    Ben çanakkaleye geldiğimde
    Yaşım onyedi.
    Neslim soyum sopum yok.
    Ben ibrahimin koçlarının çobanıyım
    Cennette.
    Beni unutmayın beni unutmayın
    Ne olur
    Çanakkaleyide unutmayın.


    alıntı


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Çanakkale'den cennete yürüyüş

          Kategori: Türk Tarihi

          Konuyu Baslatan: ?MASKAP?

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1499


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş