Anne
''Anne'' ne kadar kısa bir sözcük değil mi?Sadece iki heceden oluşuyor;ama kapladığı anlam,taşıdığı değer öylesine büyük ve kocaman ki!Onca duygu sadece iki kısa heceye sığmış.Bu yüzden olacak ki diğer tüm sözcükler kıskanırlar onu haksızda değiller hani!Var mı başka onun kadar anlamlısı?baba da en az anne kadar değerlidir fakat ben başlığımı anne diye attım çünkü biliyorum ki anne demek aile demek aynı zamanda.haksız mıyım?
Anne!
umuttur, mutluluktur o
Güvendir, şefkattir,
Acımaktır bazen
Kimi zamanda esirgeyiş
Ama en çok sevgi demek
Ömür boyu artarak sürüp giden sevgi...
Tarifi en zor,anlamı en derin,yeri en büyüktür benim için annem.
Onu anlatacak sözcük bulmakta zorlanıyorum. öylesine farklı bir yeri var ki hayatım da!
Hatırlıyorum;küçüktüm okula sabah erken giderdim.Oklum yakındı gerçi benim için öyle zor olmazdı.Nasıl olsun?Annem beni dersin başlamasına yarım saat kala uyandırırdı hep.Kalktığımda herşey hazır olurdu;formam başucumda,kahvaltım hazır,sütüm sıcak...Ben sadece yüzümü yıkar giyinirdim.Oklula gitmem için en fazla onbeş metre yürüyordum.Belki inanmayacaksınız ama şu anda bu böyle.Yanlış anlamayın bilmediğim değil ama kıyamaz işte yavrum yarım saat daha uyusun der.Böyle bir annem var...!
Ağladığımda gözyaşımı silen,güldüğümde benimle birlikte gülen bir anne.
Hatta bazı geceler uykum kaçar,korkarım nedense uyuyamam,canım annem sanki sezermiş gibi,anlarmış gibi kendiliğinden yanıma gelir benimle uyur.
Aslında eşi benzeri olmayandır anne fakat ben doğada en çok toprağa benzetirim onu.Nasıl davranırız toprağa?Ağaçlarını keser,kirletir,kazmalar savurur hatta yakar yıkarız kimi zaman.Ama toprak ne yapar?Susar.O büyük sabrıyla biz insanlara,koca kışlara,fırtınalara,kalın kar örtülerine kısaca herşeye katlanır.Ve sonra bahar geldiğinde içindeki o küçücük ama içi kocaman sevgiyle tohumcuğu gün ışığına ulaştırır.Binbir çeşit meyve sebze verir işte bu onun herşeye rağmen gösterdiği merhamete en büyük kanıttır ve rengarenk çiçekler sunması da sonsuz sevgisini gösterir bence.Bizler de öyle değil miyiz?Annelerimizi üzer,her ne kadar sonradan pişman olsak da kimi zaman kırarız kalbini.Peki annelerimiz biz böyle davrandık diye hiçbir zaman vazgeçer mi yemek yapmaktan veya bizi sevmekten?Hayır.Asla!Nasıl ki toprak bu yıl kış çok sert geçti ben kırıldım bu yıl meyve sebze vermekten çiçeklerini sunmaktan vazgeçmiyorsa annelerimizde bize duyduğu merhametten vazgeçmez.
Sanırım doğada ki tohumlarda bizler,güneş faktörü de babalarımız oluyor.Çünkü toprak binbir zahmetle , özenle,içinde ki o tohumcuğu yeryüzüne ulaştırdığında artık güneşin masallarını dinlemeye hazır bir filizdir.Filizler toprak olmadan yeryüüne çıkamıyor ama güneş olmadan da büyüyemiyor.
Çünkü kökleri toprağabağlı olduğu müddetçe günışığına muhtaçtır...
***sizleri çok seviyorum canım annem ve babam***