http://img509.imageshack.us/img509/8909/atam23dx3wm.jpg Atatürk'ün Çocuklarla İlgili Anıları Mustafa Kemal’in ilk Cumhurreisliğine seçildiği sıraydı. Bir sabah Çankaya sırtlarında arkadaşlarıyla gezmeye çıkmıştı. Gazi yanına sokulan bir çocuğu yakaladı. Çelik bakışlarıyla alemi büyüleyen gözlerini onun yüzüne dikip gülümseyerek sordu; -Adın ne senin bakayım?

Bu konu 3439 kez görüntülendi 5 yorum aldı ...
Atatürk'ün çocuklarla ilgili anıları bu başlık altına 3439 Reviews

    Konuyu değerlendir: Atatürk'ün çocuklarla ilgili anıları bu başlık altına

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3439 kez incelendi.

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart Atatürk'ün çocuklarla ilgili anıları bu başlık altına


    Atatürk'ün Çocuklarla İlgili Anıları

    Mustafa Kemal’in ilk Cumhurreisliğine seçildiği sıraydı.
    Bir sabah Çankaya sırtlarında arkadaşlarıyla gezmeye çıkmıştı.
    Gazi yanına sokulan bir çocuğu yakaladı.
    Çelik bakışlarıyla alemi büyüleyen gözlerini onun yüzüne dikip gülümseyerek sordu;

    -Adın ne senin bakayım?

    - Cemil

    - Çankaya’da mı oturuyorsun?

    - Yok.Ayrancı’da.

    -Mektebe gidiyor musun?

    Çocuk başını öne doğru hızla eğdi.

    -E… Ne okuyorsun mektepte?

    -Her bir şey okuyoruz.

    -Peki ben kimim Cemil?

    Çocuk zeki bakışlarını Ata’nın üzerinde gezdirdi:

    -Sen Gazi Paşa'sın.

    Ata gülümsedi.

    - Olmadı Cemil.Ben Gazi Paşa değilim.Beni benzettin sen.

    - Yok benzetmedim iyi biliyorum, sen Gazi Paşa'sın.

    -Nereden biliyorsun?

    Çocuk kendinden emin bir tavırla :

    -Çünkü sana hiç kimse benzemez…
    Çelik gözler bulutlandı.O eşşiz kafanın içinden kimbilir ne düşünceler geçti o anda :

    Büyüdüğü zaman ne olacağını konuştular sonrasında.

    Sonra O’nu oyuna iade edip yoluna devam ederken yanındakilere döndü :


    - Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor.
    Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkamda kalmayak dedi.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Atatürk'ün çocuklarla ilgili anıları bu başlık altına

          Kategori: Atatürk'ün Anıları

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 5

          Görüntüleme: 3439

    Konu Dygsuz tarafından (30.05.2009 Saat 15:25 ) değiş;tirilmiş;tir.

  2. #2
    Çağlar Toprak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    29.05.2009
    Yaş;
    34
    Mesajlar
    269
    Konular
    38
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    551
    @Çağlar Toprak

    Standart

    “Atatürk ve Latife Hanım 30 Eylül 1924′te Pasinler’e geçerken Erzincan yolunda Aşkale’ye uğramışlardı. Ata’nın karşılanışında bazı konuşmalar yapılmış ve ilkokuldan da bana uzun bir kahramanlık şiiri okuma görevi vermişlerdi. Ben şiiri avazım çıktığı kadar bağıra bağıra ve yanlışsız ve duraklamadan okudum. Atatürk ve Latife Hanım şiirimi sonuna kadar dinlediler.
    Şiirim bitince Atatürk beni yanına çağırdı ve bana “şiiri çok güzel okudun, aferin sana, senin adın ne bakayım?” diye sordu. Ben de “Sırrı efendim” diye bağırdım.
    “Şimdi sana bir sual soracağım, bakalım bunu bilebilecek misin?” dedi.
    ” Sorun efendim” dedim.
    ” Dünyanın ortası neresidir?”dedi.
    O zamanlar hep Ankara’dan ve Atatürk’ten konuşulurdu. Ankara’da şu olmuş, Ankara’da şu kararlar alınmış, Ankara’ya şu devlet büyükleri gelmiş. Her şeyde, her konuşmada ANkara geçerdi. Bizlerin de Ankara’dan başka duyduğu bir şey yoktu. Hocalar da hep, “Bizim merkezimiz Ankara, her şey Ankara’dan idare ediliyor.” dediklerinden, hiç tereddüt etmeden bütün gücümle “Ankaraaaaa!” diye bağırdım.
    Atatürk bu cevaptan pek mutlu olmuş ve Latife Hanım’la beraber katıla katıla gülmüşlerdi. “
    Is it true
    Is it over
    Did I throw it away
    Was it you
    Did you tell me you would never leave me this way
    Yayılın çimenlerin üzerine. Acele edin... Er veya geç... Çimenler yayılacak üzerinize...

  3. #3
    Çağlar Toprak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    29.05.2009
    Yaş;
    34
    Mesajlar
    269
    Konular
    38
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    551
    @Çağlar Toprak

    Standart

    ATATÜRK, Antalya'ya giderken yolda verdiği bir mola esnasında bir çocuğun söylediği türkü sesi duyar.Türkü ilgisini çekince türküyü söyleyen kişinin yanına getirilmesini emreder.Atatürk'ün yanındakiler türküyü söyleyen kişiyi bulurlar.Genç bir çoban çocuk türküyü söylemektedir.

    ATATÜRK

    - Türküyü sen mi söylüyorsun? diye sorduktan sonra

    - Burada da söyle de dinleyelim der.

    Genç çoban türküyü bitirince Atatürk çocuğu alkışlar ve

    - Biis... biis, diye bağırır.

    Genç çoban ve yanındakiler anlamayınca ATATÜRK biis' in ne olduğunu izah eder.

    - Biis demek, beğendim, tekrar söyle demektir.

    Çoban bunun üzerine türküyü tekrarlar. ATATÜRK'te, cebinden elli lira çıkararak çobana verir. Çoban paraya bakar ve

    - Biis... biis diye bağırır.


    ATATÜRK, bu zeki cevaptan o kadar memnun olur ki, bir elli liralık daha çıkarıp verir ve yanındakilere dönerek o dönemde sürekli Türkiye'ye sataşan İtalyan diktatörü Mussoloni için

    - İmkân olsaydı da, Musolini şu sahneyi görseydi ve cevabı işitseydi, hangi millete nutuk
    söylediğini anlardı der.
    Is it true
    Is it over
    Did I throw it away
    Was it you
    Did you tell me you would never leave me this way
    Yayılın çimenlerin üzerine. Acele edin... Er veya geç... Çimenler yayılacak üzerinize...

  4. #4

  5. #5

  6. #6
    Çağlar Toprak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    29.05.2009
    Yaş;
    34
    Mesajlar
    269
    Konular
    38
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    551
    @Çağlar Toprak

    Standart

    Çankaya'da bir ilkokul açılmıştı. Köşkün çevresinde bulunan bu okulu bir gün Atatürk ziyaret etmiş.

    Öğretmen tahta başında öğrencilere ders veriyormuş. Cumhurbaşkanı girer girmez saygı işaretini vermiş, çocuklar ayağa kalkmış ve oturunuz işaretini verdikten sonra yüzünü tahtaya çevirerek derse devam etmiş. Atatürk, beş on dakika ayakta ders dinlemiş ve çıkarken öğretmen yine aynı ses, aynı eda ile çocukları ayağa kaldırmış ve oturunuz işareti verir vermez derse devam etmiş.

    Gazi kapıdan çıkarken yanındakiler:
    - "Gördünüz mü öğretmeni? Cumhurbaşkanına önem vermedi" demiş ve ilave etmiş:
    - "İlköğretmen vatanın en hayırlı elemanı. Onlar vatan çocuklarıyla o kadar kaynaşmışlardır ki, adeta çocuklaşmalardır. Onların gözünde en sevgili öğrencilerdir. Bu öğretmen eğer dersini bırakıp saygısını göstermek için yanıma gelseydi ve çıkarken beni merdivenlere kadar geçirse idi, öğrencileri gözünde küçülür, belki prestijini kaybederdi. Öğrenci gözünde en saygılı, en büyük adam öğretmendir." demişlerdir.



    çok güzel bir konu açmışsınız,izniniz olursa ekleme yapmak istedim (=
    Is it true
    Is it over
    Did I throw it away
    Was it you
    Did you tell me you would never leave me this way
    Yayılın çimenlerin üzerine. Acele edin... Er veya geç... Çimenler yayılacak üzerinize...

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş