ANNENİN GÜNLÜĞÜ
"Mesut olduğum zaman insanları anlıyorum sanmıştım, Halbuki onları ancak felaket içinde tanımam mukaddermiş"
Sevgili yavrum, seni bin türlü farklı acıyla dünyaya getirdiğim o günden beri gönlümün içinde bambaşka bir yerde, bambaşka bir sevgi ve bağlılıkla sevdiğim o günden beri bilsen hiç bu kadar çok acı çekmemiştim. Bilmezdim bir yavrunun gözler önünde erimesinin bu kadar zor olduğunu, bilemezdim ufacık savunmasız bir yavrunun kimseden aman bulamadığı bir anda, kimseden fayda gelmediği anda böylesine garip böylesine sessiz bitişini bilemezdim.
Başka anneler var ya başka anneler... Hani o yavrusunu bir günlüğüne başkalarına emanet edemeyen... Hoş hep aynıdır ya anneler asla yavrularından ayrılmaya kıyamazlar. Bilmezler ki ben ebedi ayrılığa hiç dayanamam.
Yavrum, senin eridiğini, tükendiğini göre göre yaşamak ne acıdır. Bunu bilmezler. Tarayacak saçların da yok artık. Öpülecek gül yanakların da soldu artık, sen gözümün önünde sararıp solarken bilmezler ki ne beter haldeyim ben.
Başkaları, yavrularının nezle olmasına bile dayanamazlar, biraz hastalanınca kıyamazlarken bilmezler ki ben nice hallerdeyim. Bilirim Allah'tandır bu dert, seni benden almayı dilediyse vardır bir hayır. Ve bilirim ki gittiğin o güzel yerde, o cennet dedikleri tarifsiz yerde kapıda bekleyeceksin beni bilirim. İşte bu ümitle, yani beni karşılayacağın ümidi ile biraz kolaylaşır acına dayanmak. Ama kimse bilmez ben ne hallerdeyim. Sus yavrum sus, anne deme, sus yavrum ağlama.
NOT:Cocugu lösemi(kan kanseri ) olan bir annenin duygularidir..
-Alinti-