VİTAMİNLER HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ Vitaminler, vücudun metabolik gereksinimleri için vazgeçilmez olan ve vücutta yeterince ya da hiç elde edilemediği için dışarıdan alınması gereken küçük organik moleküllerdir. Klasik olarak vitaminler, yağda ve suda eriyenler biçiminde iki gruba ayrılır. Yağda eriyen vitaminler yağlarda, pişmemiş sebzelerde, tahıllarda, tereyağında, balık karaciğeri ve balık yağında, kaymak ve süt gibi yağlı besinlerde bulunur. Yağda eriyen vitaminler A, D, E ve K

Bu konu 1364 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Vitaminler Hakkında Bilmediklerimiz 1364 Reviews

    Konuyu değerlendir: Vitaminler Hakkında Bilmediklerimiz

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1364 kez incelendi.

  1. #1
    Mu®@T - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Yaş;
    45
    Mesajlar
    783
    Konular
    252
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    590
    @Mu®@T

    Standart Vitaminler Hakkında Bilmediklerimiz

    VİTAMİNLER HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ

    Vitaminler, vücudun metabolik gereksinimleri için vazgeçilmez olan ve vücutta yeterince ya da hiç elde edilemediği için dışarıdan alınması gereken küçük organik moleküllerdir. Klasik olarak vitaminler, yağda ve suda eriyenler biçiminde iki gruba ayrılır. Yağda eriyen vitaminler yağlarda, pişmemiş sebzelerde, tahıllarda, tereyağında, balık karaciğeri ve balık yağında, kaymak ve süt gibi yağlı besinlerde bulunur.

    Yağda eriyen vitaminler A, D, E ve K vitaminleridir.
    Suda eriyen vitaminler B grubu vitaminler ile C vitaminidir.

    A vitamini (retinol veya akseroftol)

    Yalnızca hayvanlarda bulunan ve yağda eriyen doymamış bir alkoldür.Sütte, yumurta sarısında, ton ve morina balıklarının karaciğer yağında (balıkyağı) bulunur.Havuç ve havuç benzeri sarı-turuncu renkli sebzelerde A vitamininin ön maddeleri vardır.
    A vitamini eksikliğinde gözde ve deride keratoz, kseroftalmi (göz akı ve korneanın parlaklığını kaybederek kuruması), foliker hiperkeratoz ( deri hastalığı) ve gece körlüğü görülür.

    D vitamini

    Daha etkili olduğundan tedavide daha çok kullanılan D2 vitamini (ergokalsiferol) ve D3 vitamini (kolekalsiferol) olmak üzere iki tipi vardır.Molekül yapısı steroidlerle aynıdır.D2’ nin kaynağı deridir; derideki 7- dehidrokolestrol, mor ötesi ışınların etkisiyle vitamin D2’ ye dönüşür. D3 vitamininin kaynağı besinlerdir; daha çok et, süt ve yumurta sarısında bulunur.
    Normal olarak güneş ışığı alan insan vücudunda D vitamini yeterince üretilir. Ama yenidoğanlarda, büyüme çağındaki çocuklarda, gebelik ve süt emzirme dönemlerindeki kadınlarda besinlerle dışardan daha fazla miktarda alınması gerekir.
    D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteomalazi (kemik yumuşaması) gelişir.

    E vitamini (alfa-tokoferol)

    Başta tahıl olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. İnsanda karaciğerin yanı sıra yağlı dokularda, böbrekte, kalpte, kaslarda ve böbreküstü bezi kabuğunda depolanır. Fazla olan bölümü idrar ve dışkıyla atılır. Antioksidan özellik gösterir.
    E vitamini eksikliği son derece ender görülür ve kansızlık biçiminde ortaya çıkar.

    K vitamini

    Sebzelerin yeşil bölümünde, ıspanakta, kabakta, marulda, yeşil domateste, çam ignesinde, yeşil biberde bol bulunur. K vitamini insan bağırsağındaki bir grup bakteri tarafındanda üretilir. K vitamininin tamamına yakını kullanılır, yanlızca küçük bir bölümü karaciğerde depolanır.
    K vitamini eksikliği son derece nadirdir ve kafada, sindirim sisteminde, idrar yollarında, akciğerlerde ve deride kanamalara yol açar. K vitamini yanlızca kanamalı hastalarda eksikliğini gidermek için kullanılır.

    B vitamini

    Suda eriyebilen, molekül yapılarında bir azot atomu bulunan, bazı enzim sistemlerinin etkinliğini arttırıcı koenzimler olarak işlev gören 15’ e yakın değişik maddeden oluşan bir vitamin gurubudur.

    B1 vitamini (tiyamin)

    Buğday başağı, kepek, bira mayası, sebzeler gibi bir çok besinde bol miktarda bulunur. Memelilerin karaciğer, böbrek, kalp, beyin ve bağırsaklarında az miktarda bulunur. Sebzelerin pişirilmesi, sütün kaynatılması ve sterilize edilmesi (mikroptan arındırılması) çok miktarda tiyamin kaybına yol açar. Tiyamin ince bağırsaklardan etkin taşınma mekanizmasıyla emilir. Vücutta depolanmaz ve kullanılmayan bölümü yemekten üç saat sonra böbrekler yoluyla tamamen dışarı atılır.
    B1 vitamini yetersizliğine bağlı olarak gelişen hastalık tablosunda depresyon, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve dikkat azalması, hipotoni (kas gevşekliği) ve anoreksi (iştahsızlık) yer alır.

    B2 vitamini (riboflavin)


    Hayvansal besinlerde, bira mayası, buğday başağı, yeşil sebzeler, havuç, enginar, fındık, yerfıstığı ve mercimek gibi bitkisel besinlerde bol miktarda bulunur.
    B2 vitamini eksikliğinde protein oluşması azalır ve deride yaralar, sinirsel bozukluklar ve göz bozuklukları biçiminde ortaya çıkar.

    B3 vitamini (nikotinamid veya PP vitamini)


    Hayvansal besinlerin yanısıra kabuklu buğday, limon, kabak, soya, domates, patates, bira mayası, hurma, incir, portakal gibi bitkisel besinlerde bol miktarda bulunur.
    B3 vitamini eksikliğinde deriyi, sinir sistemini ve sindirim sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar.

    B5 vitamini (pantotenik asit)


    Doğada çök yaygındır.Yumurta, karaciğer, kalp, süt, bal, bira mayası, kabak, tahıllar, sebzeler, havuç, portakal, mantar ve taze meyvelerde bolca bulunur.
    B5 vitamini eksikliği çok enderdir. Bu durumda hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü), anemi (kansızlık), lökopeni (kanda alyuvarların az olması), dermatit (deri iltihabı), mide-bağırsak rahatsızlıkları, kas krampları, hareketlerde uyumsuzluk, asteni, uyku bozuklukları ve iştahsızlık ortaya çıkar.

    B6 vitamini (piridoksin)


    Hayvansal ve bitkisel besinlerde düşük dozda bulunur.
    B6 vitamini eksikliği son derece enderdir.Bu durumda deri, sindirim sistemi rahatsızlıkları ortaya çıkar.

    B8 vitamini (biyotin ya da H vitamini)


    Karaciğerde, yumurta sarısında, bira mayasında, pirinç kabuğunda ve yeşilliklerde bulunur.
    Eksikliği yanlızca uzun süre çiğ yumurta beyazı tüketiminde ya da bağırsak florasını ortadan kaldıran sülfamitlerin ve antibiyotiklerin çok fazla alınmasından sonra görülür.Bu durumda dermatit (deri iltihabı), iştahsızlık, zayıflama, depresyon ve kas ağrıları ortaya çıkar.

    B9 vitamini (folik asit)


    Bitkilerin yeşil bölümlerinde, kabakta, lahanada, ıspanakta, yeşil sebzelerde, patateste, havuçta, bira mayasında, sütte, yumurtada, peynirde ve karaciğerde bol miktarda bulunur.
    Gelişmiş ülkelerde eksiklik sendromuna hiç rastlanmaz.Bu tablo yanlızca emilim bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Folik asit eksikliğinde megaloblastik anemi denen bir kansızlık biçimi gelişir. Emilim bozukluğunda ise kansızlığa, glossit (diz iltihabı), stomatit (ağıziçi iltihabı) ve ishal eşlik eder.

    B12 vitamini (kobalamin)


    Karaciğerde, sütte, yumurta akında, peynirde, balıkta, ette ve karideste bol miktarda,bitkilerde ise son derece az miktarda bulunur.
    B12 vitamini eksiklği, folik asit eksikliğinde olduğu gibi, alyuvar yapısında biçim bozukluğuna yol açarak persinyöz ya da megaloblastik anemi denen kansızlığa neden olur.Ayrıca sindirim sistemi düzeyinde ve epitel dokunun beslenmesinde bazı etkileri görülür. Kansızlığın yanı sıra hafif sarılık, iştahsızlık, ishal, parestezi (karıncalanma) ve uyuşma gibi duyumsama bozuklukları, ataksi, işitme siniri iltihabı ve zihinsel bozukluklar ortaya çıkabilir.

    C vitamini (askorbik asit)

    İnsanlar tümünü dışardan almak zorundadır.Turunçgillerde bol miktarda, ayrıca taze sebzelerde, maydonozda, kabakta, soğanda ve domatesde bulunur.
    C vitamini eksikliğinde skorbüt denen ve kıl diplerinde kanamalı döküntüler, dişeti kanamalarıyla belirlenen hastalık ortaya çıkar.

    P vitamini

    Doğada bol bulunur.Bir çok P vitamini faktörü kanamalı skorbüt tedavisinde C vitaminiyle sinerjik (arttırıcı) etki gösterir.Ayrıca hepsi direncin artmasında ve kılcal damar geçirgenliğinin azalmasında önemli rol oynar.

    Hangi vitamin neden ne kadar alınmalı?

    Harvard Tıp Fakültesi ve Amerikan Beslenme Bilimi Derneği araştırdı, Newsweek açıkladı. İşte 'Hangi rahatsızlıkta, hangi yaşta, hangi vitamin, ne kadar kullanılmalı?' sorularının yanıtları

    Newsweek dergisi, son sayısının kapağını beslenme şeklinin sağlık üzerindeki etkilerine ayırdı. Harvard Tıp Fakültesi ve Amerikan Beslenme Bilimi Derneği'nin hazırladığı dosyada, vücudu sayısız hastalığa karşı koruyan vitaminlerin hangi besinlerde olduğu, ne dozda alınması gerektiği incelendi. İşte o sonuçlar:

    B6 VİTAMİNİ


    Neye yarar?: Damarlara zarar veren 'homocysteine' isimli kimyasalın seviyesini düşürür.
    Dozu: 31-50 yaş: günde 1,3 mg 51+: Günde 1,5-1,7 mg
    Kaynaklar: Baklagiller, et, balık, turunçgiller, muz, karpuz.



    B12 VİTAMİNİ


    Neye yarar?: Sinir hücrelerini korur. Hafızayı güçlendirir. Dozu: 31+: günde 2,4 mg. Kaynak besinler: Et ve süt gibi hayvansal ürünler, güçlendirilmiş tahıllar.

    C VİTAMİNİ


    Neye yarar?: Katarakt ile meme ve mide gibi bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltır. Dozu: 31+: 75-90 mg
    Kaynak besinler: Turunçgiller, brokoli, dolmalık biber, lahana, çilek.

    FOLİK ASİT


    Neye yarar?: Hamilelikte alınırsa doğumdan gelen kusurları önler, kolon kanseri ve Alzheimer'a karşı koruyucudur. Dozu: 31+: Günde 400 mcg. Hamilelerde: 600 mcg. Kaynak besinler: Ekmek, makarna ve kahvaltılık gevrekler, baklagiller, ıspanak, brokoli ve portakal suyu.

    A VİTAMİNİ


    Bulgu ve endişeler: Görme yeteneğini korur, katarakt riskini azaltır. Ancak fazlası kemiklere zarar verebilir. Dozu: 31+: erkeklerde 3000 IU (uluslararası birim), kadınlarda 2333 IU Kaynaklar: Havuç, tatlı patates ve mango.

    D VİTAMİNİ


    Neye yarar?: Kalsiyumla birlikte alındığında kemik kırılmasına karşı korur. Yüksek dozda alındığında kolon, meme ve yumurtalık kanserini önlemeye yardımcı olur.
    Dozu: 31-50 yaş: günde 200 IU 51-70 yaş: 400 IU Kaynak besinler: Süt ve tahıl, balık ve margarin.

    E VİTAMİNİ


    Neye yarar?: Hücrelere zarar veren molekülleri etkisiz hale getirir. Prostat kanserine ve Alzheimer'a karşı korur. Dozu: 31+: Doğal kaynaklardan 22 IU veya 33 IU sentetik E vitamini.
    Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu yemişler, bitkisel yağlar ile tahıllar.

    K VİTAMİNİ


    Neye yarar?: Kan pıhtılaşması için gereklidir, kemikleri korur. Dozu: 31+: Günde 90-120 mcg (mikro gram).
    Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt ürünleri, yumurta, tahıllar ve karaciğer.

    KALSİYUM


    Bulgu ve endişeler: Kemikler için çok önemlidir. Ancak bazı araştırmalar, çok yüksek dozda alınan kalsiyumla prostat kanseri arasında bağlantı olduğunu gösterdi. Dozu: 31-50 yaş: günde 1000 mg 51+: günde 1200 mg
    Kaynak besinler: Süt, peynir, yoğurt, brokoli, lahana ve portakal suyu.

    MAGNEZYUM


    Neye yarar?: Kalbi korur ve kan basıncını düşürür. Dozu: 31+: Erkeklerde 420 mg, kadınlarda 320 mg.
    Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, fıstık, ceviz, tam tahıllardan yapılan spagetti, tahıllar ve baklagiller.

    POTASYUM


    Neye yarar?: Hipertansiyon riskini azaltır, kemiklerin mineral yoğunluğunu artırır.
    Dozu: 31+: günde 4700 mg Kaynak besinler: Kırmızı ve beyaz et, balık, süt, bamya, muz, domates, dolmalık biber ve portakal.

    DEMİR


    Neye yarar?: Kandaki oksijen akışını sağlar. Vejetaryenlerin ekstra demire ihtiyacı olabilir. Dozu: 31-50 yaş: Erkeklerde günde 8 mg, kadınlarda 18 mg. Kaynak besinler: Et, tahıllar, yumurta, kabak çekirdeği, kepek ve ıspanak.

    SELENYUM


    Neye yarar?: Bazı kanser türlerinden korur. Özellikle prostat kanseri riski taşıyan erkeklere faydalıdır. Dozu: 31+: Günde 55 mcg Kaynaklar: Deniz ürünleri ve karaciğer

    VİTAMİNLER MİNERALLLERLE İŞE YARAR

    Vücut için gerekli besin maddeleri anıldığında ilk olarak vitaminler akla geliyor. Oysa vitaminler ne kadar gerekliyse mineraller de o kadar vazgeçilmez. Hatta mineralleri `Besinlerin Sinderellası` olarak tanımlayan Dr. Earl Mindell`a göre vitaminler ne kadar önemli olursa olsunlar mineraller olmadan faydalı değiller.
    Mindell, en çok bilinen yedi mineralin kalsiyum, iyot, demir, magnezyum, fosfor, selenyum ve çinko olduğunu, vücudun düzenli fonksiyonları için ise gerçekte 18 mineral gerektiğini vurguluyor. Mindell, minerallerin yardımı olmadan vitaminlerin işlev gösteremeyeceğini savunarak, "Vücudunuz bu ikilinin birlikteliğine ihtiyaç duyar" diyor.
    Kaynakaglıkvakfı


    Mineraller

    Kalsiyum

    • Kemikleri ve dişleri korur, kemik kaybı ve kırılması riskini azaltır.
    • Bağırsak kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı olur.
    • Uykusuzluğa iyi gelir.
    • Sinir sistemine yardımcı olur.
    • Doğal kaynakları: Süt ve süt ürünleri, tüm peynirler, soya fasulyesi, sardalya, fıstık, ceviz, ayçiçeği çekirdekleri, kuru fasulye, karalahana, brokoli, yeşil meyve ve sebzeler.

    Demir

    • Büyümeye yardım eder.
    • Hastalıklara karşı direnci arttırır.
    • Bitkinliği engeller.
    • Demir yetersizliğine bağlı anemiyi tedavi eder ve önler.
    • Doğal kaynakları: Karaciğer, kırmızı et, kurutulmuş şeftali, irmik, yumurta sarısı, istiridye, kabuklu yemişler, fasulye, pekmez, kuşkonmaz, yulaf ezmesi.

    Magnezyum

    • Yağların yakılmasına ve enerji üretimine yardımcı olur.
    • Depresyonla mücadeleye yardım eder.
    • Daha sağlıklı bir kardiyovasküler sistem sağlar ve kalp krizini önlemeye yardımcı olur.
    • Dişleri sağlıklı tutar.
    • Kalsiyumla birleşerek doğal bir sakinleştirici olarak çalışır.
    • Adet öncesi sendromları (PMS) azaltır.
    • Doğal kaynakları: Öğütülmemiş tahıllar, incir, badem, fındık, çekirdek, koyu yeşil sebzeler, muz.

    Potasyum

    • Beyne oksijen göndererek zihinsel faaliyetlerimize yardım eder.
    • Vücut atıklarının çıkartılmasında yardımcı olur.
    • Kan basıncını azaltmaya yardımcıdır.
    • Alerji tedavisinde faydası vardır.
    • Doğal kaynakları: Turunçgiller, domates, tüm yeşil yapraklı sebzeler, nane yaprakları, ayçekirdeği, muz, patates.

    Selenyum

    • Çeşitli kanserlere karşı korur.
    • Kalp hastalığı ve felç riskini azaltmaya yardım eder.
    • Genç elastik dokuların korunmasına yardımcıdır.
    • Sıcak basması ve menopoz sıkıntılarını yatıştırır.
    • Kepeğin tedavisine ve önlenmesine yardımcı olur.
    • Sperm sayısını ve erkekteki verimliliği arttırır.
    • Doğal kaynakları: Deniz ürünleri, böbrek, karaciğer, buğday tohumu, kepek, ton balığı, soğan, domates, brokoli, sarmısak.

    Çinko

    • Dahili ve harici yaraların iyileşme süresini hızlandırır.
    • Tırnaklar üzerindeki beyaz noktaları yok eder.
    • Prostat sorunlarının önlenmesine yardımcı olur.
    • Büyüme ve zihinsel uyanıklığı destekler.
    • Zihinsel rahatsızlıkların tedavisine yardım eder.
    • Soğuk algınlığının uzunluğunu ve şiddetini azaltmaya yardımcıdır.
    • Doğal kaynakları: Et, karaciğer, deniz ürünleri (özellikle istiridye), buğday tohumu, bira mayası, balkabağı çekirdeği, yumurta, toz hardal.

    Manganez

    • Bitkinliğin giderilmesine yardımcı olur.
    • Kas reflekslerinin yardım eder.
    • Osteoporozun engellenmesine yardımcı olur.
    • Belleği geliştirir.
    • Sinirsel hassaslığı azaltır.
    • Doğal kaynakları: Tahıl, fındık, yeşil yapraklı sebzeler, bezelye, pancar.

    Vitaminlerle ilgili şaşırtıcı gerçekler

    • Bir sigara 25 - 100 miligram C vitaminini yok eder.
    • Hava kirliliği güneşin ultraviyole ışınlarını emdiğinden kirlilik oranı yüksek şehirlerde yaşayanlar daha az D vitami alır.
    • Her gün bir kadehten fazla alınan alkol, B1, B6 vitaminleri ve folik asidin tükenmesine neden olabilir.
    • Yetişkinlere oranla çocuklar 1,5 - 2 kat kadar daha fazla proteine ihtiyaç duyar.
    • Kanser araştırmacılarına göre C ve E vitaminleri ile lahana, Brüksel lahanası ve diğer sebzelerden elde edilen kimyasallar, kanserojen maddeleri engelliyor.
    • B1 vitamini hava ve deniz yolculuğu rahatsızlıklarını engeller.
    • Kırmızı turp, soğan, sarmısak ve pırasa `allicin` olarak adlandırılan tüm doğal antibiyotikleri içerir ve zaman içersinde zarar verici hastalıkları yok eder.
    • Aspirin, C vitamini salgılama oranını üç kat artırır.
    • E vitamini tamamlayıcıları kullanmak kalp hastalıkları riskini azaltır.
    • Günlük düzenli alınan C vitamini tamamlayıcıları, katarakt gelişme riskini düşürür.

    Vitaminlerin alfabesi - 3

    Folik asit (Folate)

    • Kalp hastalığı riskini azaltır.
    • Bebekte doğumda oluşabilecek kusurları önler.
    • Bağırsak parazitlerinden ve gıda zehirlenmelerinden korur.
    • Daha sağlıklı görünen bir cilt sağlar.
    • Ağrı kesici bir görev görür.
    • Zayıflıkta iştah artırır.
    • Aneminin etkisini azaltır.
    • Doğal kaynakları: Yeşil yapraklı sebzeler, havuç, karaciğer, yumurta sarısı, kayısı, balkabağı, fasulye, esmer çavdar unu.

    İnositol

    • Kolesterol seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olur.
    • Saç dökülmesini önlemede yardımcıdır.
    • Egzamanın önlenmesini sağlar.
    • Sakinleştirici bir etki yaratır.
    • Doğal kaynakları: Karaciğer, bira mayası, greyfurt, kuru üzüm, buğday tohumu, pekmez, fıstık, lahana.

    C vitamini

    • Yaraları, yanıkları ve kanayan diş etlerini iyileştirir.
    • İdrar yolları enfeksiyonu tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini artırır.
    • Ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandırır.
    • Birçok viral ve bakteriyel enfeksiyonun önlenmesine ve genellikle bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
    • Kansere neden olan maddelerin oluşmasına karşı koymada yardımcı olur.
    • Damarlardaki kan pıhtılaşmasını düşürür.
    • Soğuk algınlığının tedavisinde ve önlenmesinde yardımcıdır.
    • Protein hücrelerini bir arada tutarak yaşamı uzatır.
    • Doğal kaynakları: Turunçgiller, meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, domates, karnabahar, patates ve biberler.

    D vitamini

    • Güçlü kemik ve dişler için kalsiyum ve fosforu kullanır.
    • A ve C vitaminleriyle birlikte alındığında soğuk algınlığını önler.
    • Konjonktivitin tedavisine yardımcı olur.
    • Doğal kaynakları: Balık ciğeri yağı, sardalya, ringa, somon balığı, ton, süt ve süt ürünleri ile güneş ışığı.

    E vitamini

    • Hücresel yaşlanmayı yavaşlatarak daha genç görünmenizi sağlar.
    • Daha fazla dayanma gücü vermek için vücuda oksijen sağlar.
    • A vitaminiyle birlikte çalışarak akciğerleri hava kirliliğinden korur.
    • Çeşitli kanserleri önlemeye yardım eder.
    • Kan pıhtılaşmasını önler ve çözer.
    • Yanıkların iyileşmesini hızlandırır.
    • Kan basıncını düşürür.
    • Düşüğün önlenmesine yardımcı olur.
    • Kalp hastalığı ve felç riskini azaltır.
    • Doğal kaynakları: Bitkisel yağlar, fındık, Brüksel lahanası, yeşil yapraklılar, ıspanak, kepek, tahıl, yumurta, buğday tohumu, soya fasulyesi.

    Hangi mesleğe hangi vitamin

    • Dansçılar: Kalsiyum - magnezyum kompleks (soya isoflavonoidler ile birlikte), sabah ve akşam 2 tablet, Koenzim - Q10, günlük 30 - 100 miligram, günlük 1000 mcg octocosanol en iyi tamamlayıcılardır.

    • Atletler: Eğer hareketli sporlarla uğraşıyorsanız daha fazla kompleks karbonhidrat ve proteine ihtiyaç duyarsınız. Su kaybına karşı da taze ya da hazır meyve suları susuzluğu giderici en iyi, hızlı enerji içeceğidir. Tamamlaycı olarak günde iki kez 50 miligram B kompleks, günlük 30 - 100 miligram koenzim - Q10, günde 3 kez 1000 mcg. octocosanol alabilirsiniz.

    • Koşucular: Çekirdek, yer fıstığı, C, E vitaminleri ve selenyum gibi antioksidan alımını arttırmalısınız. Ayrıca sabah ve akşam 50 miligram B kompleks almalısınız.

    Alkole ilgiyi azaltanlar
    Texas Üniversitesi`nde yapılan bir araştırma, alkolik deney hayvanlarının, besleyiciler ve vitaminlerle zenginleştirilmiş yiyeceklerle beslendiğinde alkole olan ilgilerini çabuk bir şekilde kaybettiklerini ortaya koydu. Alkol alışkanlığını yenebilmek, hatta ilgiyi azaltmak için kalsiyum, magnezyum, kolin, inositol, niasin ile birlikte A, D, E, C ve tüm B vitaminleri - özellikle B12, B6 ve B1 - ve yüksek proteinli bir diyet, en iyi sonuçları verir.

    Cinsellik ve vitaminler
    Çinko özellikle erkekler için dikkate değer bir seks besinidir. Cinsellikle E vitamini arasında da ilişki kurulmakta. Bir erkeğin vücudunda en yüksek çinko oranı prostatta bulunur ve mineralin yetersizliği prostat sıkıntısına neden olabilir. Eğer libidonuzu artırmak ve cinsel yaşamınızı canlandırmak istiyorsanız havuç, tarçın, ayva, çamfıstığı, istiridye, kuşkonmaz, tahıl, buğday tohumu gibi besinleri günlük diyetinize ekleyin.
    __________________


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Vitaminler Hakkında Bilmediklerimiz

          Kategori: Sağlık Kütüphanesi

          Konuyu Baslatan: Mu®@T

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1364


    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş