http://img105.imageshack.us/img105/9383/wwwharikasozlernetzuref.jpg Zürafalar kara hayvanlarının en uzunu ve en güçlüsü aynı zamanda en uysalı olarak göze çarpmaktadırlar. Yetişkin erkek zürafalarda yerden başa kadar olan yükseklikler 45 - 6 metre ağırlıklar ise 1200 - 1400 kilogram arasında değişirken dişi zürafalarda yükseklikler 4 - 5 metre ağırlıklar ise 750 - 1200 kilogram arasında değişir. Vücudu ile deveye postunda bulunan benekler ile leopara benzediğinden ve çok hızlı koştuğundan

Bu konu 2509 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Zürafalar ve Özellikleri 2509 Reviews

    Konuyu değerlendir: Zürafalar ve Özellikleri

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2509 kez incelendi.

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart Zürafalar ve Özellikleri


    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]



    Zürafalar kara hayvanlarının en uzunu ve en güçlüsü aynı zamanda en uysalı olarak göze çarpmaktadırlar. Yetişkin erkek zürafalarda yerden başa kadar olan yükseklikler 45 - 6 metre ağırlıklar ise 1200 - 1400 kilogram arasında değişirken dişi zürafalarda yükseklikler 4 - 5 metre ağırlıklar ise 750 - 1200 kilogram arasında değişir. Vücudu ile deveye postunda bulunan benekler ile leopara benzediğinden ve çok hızlı koştuğundan eski Yunanlılar zürafanın leopar ile devenin çiftleşmesinden meydana geldiğine inanıyorlardı. Yunanca deve (camelio) ve leopar (lopard) kelimelerinin birleşmesiyle ortaya çıkmış olan camelopardalis zürafanın latince isminin temelini oluşturur. ("Giraffe camelopardalis")


    Zürafalar boynuzlu olarak doğan tek hayvan cinsidir. Hem erkek ve hem de dişilerin alınlarında kıllı deri ile örtülü kısa boynuzlar vardır.


    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


    Zürafalar harikulade bir dolaşım sistemine sahiptir. Zürafaların yaklaşık 60 cm uzunluğa ve 11 kglık bir ağırlığa sahip muhteşem bir kalpleri vardır. Bir mukayese yapmak gerekirse bir zürafanın kalbi kafasından daha büyüktür. Zürafalar yüzükoyun vaziyetlerdeyken gösterdikleri 280/180 mmHg kan basıncı ile canlılar arasında en yüksek kan basıncına sahiplerdir. Kalpleri dakikada 170 kez atmaktadır. Bir zürafanın kalbi dakikada tüm vücuda 75 litre kan pompalayabilmektedir. Zürafalarda bulunan kan hücresi miktarı bir insanda bulunanın iki katıdır. Zürafalar bir şey yedikten veya içtikten sonra kafalarını yerden kaldırdıklarında kalbin beyne yeterli kanı pompalayabilmesi için normalden iki kat daha fazla atması gerekmektedir.


    Zürafaların en büyük düşmanları aslanlar ve sırtlan sürüleridir. Aslında zürafaların tekmeleri bir aslanı öldürecek güçtedir. Fakat su içerken veya yerde otlarken bir kaç aslan boynuna saldırarak onu öldürebilir.


    Zürafalar yaklaşık 0.5 metre uzunluğuna sahip çok uzun bir dile sahip olup dilleri ile kulaklarını temizleyebilirler.


    Zürafalar boyunlarının uzunluğuna rağmen bir çok hayvan ve insanda olduğu gibi 7 adet boyun omuruna sahiptirler. Küçük bir fare ile zürafanın boyun omur sayısı aynıdır. Fakat zürafada kemikler büyüktür. Zürafaların çok az memelide bulunan bir diğer özellikleri koşarken sağ ön ve arka ayakları ile sol ön ve arka ayaklarını aynı anda öne attıklarından ötürü yalpalayarak koşmalarıdır.

    İki erkek zürafa sadece sürü lideri olmak için yaklaşık 15 dakika kapışabilir. Birbirlerine baş ve tekme ile saldırdıkları görülür. Zürafa erkekleri kimin daha güçlü olduğuna karar verdikten sonra grup içinde sakin hayatlarına devam ederler.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Zürafalar ve Özellikleri

          Kategori: Hayvanlar Alemi

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 2509


  2. #2
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    ZÜRAFALAR NİYE BEYİN KANAMASI GEÇİRMEZLER ?



    Allah yeryüzündeki canlıların her birinde, insanların üzerinde düşünmelerini sağlayan birbirinden farklı sistem ve özellikler yaratmıştır. Bunların her biri, Allah’ın yaratışındaki sonsuz mükemmelliği yansıtır. Zürafaların sahip oldukları özellikler de bunun delillerindendir

    Zürafanın Uzun Boyuna Uygun Olarak Yaratılmış Kalbi

    Zürafa dört beş metreye varan boyuyla karada yaşayan hayvanların en uzun boylusudur. Bu uzun boyu nedeniyle yaşayabilmesi için kalbinden iki metre yukarıdaki beynine kan göndermesi şarttır. Bunun için olağanüstü güçlü bir kalbe ihtiyacı vardır. Nitekim zürafanın kalbi kafasından daha büyüktür ve yaklaşık 60 cm uzunluğa ve 11.8 kg'lık bir ağırlığa sahiptir.

    Zürafaların kalbi 350 mm Hg'lik bir basınçla kan pompalayacak kadar güçlüdür. Diğer bir ifadeyle, zürafanın tansiyonu 35’e çıksa bile bu durumun zürafaya bir zararı olmaz. Canlılar arasındaki en yüksek kan basıncına sahip olan zürafaların kalpleri dakikada 170 kez atmakta ve tüm vücuduna 75 litre kan pompalayabilmektedir.

    Zürafalarda bulunan kan hücresi miktarı, bir insanda bulunanın iki katıdır. Zürafalar bir şey yedikten veya içtikten sonra kafalarını yerden kaldırdıklarında, kalplerinin beyinlerine yeterli miktarda kanı pompalayabilmesi için normalden iki kat daha fazla atması gerekmektedir. Peki normal koşullarda pek çok canlının ölümüne sebep olabilecek kadar güçlü olan bu sistem, nasıl olur da zürafaya zarar vermez? Bunun nedeni, özel bir haznenin içinde bulunan sistemin, basıncın bu ölümcül etkisini kaldırabilmek için küçük damarlarla kuşatılmış olmasıdır.

    Zürafa Niçin Beyin Kanaması Geçirmez?
    Zürafanın başından kalbine kadar giden bölümde; yukarı çıkan ve aşağı inen damarların oluşturduğu bir U sistemi bulunur. Ters yönde akan kan damarları toplam basıncı sıfırlar, böylece canlı, ani kanamalara neden olacak iç basınçtan kurtulmuş olur.

    Kalpten aşağı seviyede kalan bacak ve ayakların da özel bir korumaya ihtiyacı vardır. Zürafanın bacak ve ayaklarını saran derinin son derece kalın olması onu kan basıncının kötü etkilerinden korur. Ayrıca damarların içinde, şiddetli kan akışını dengeleyerek basıncı kontrol altına alan kapakçıklar da bulunur.

    Asıl büyük tehlike ise, hayvan su içmek için başını yere kadar indirdiğinde ortaya çıkar. Normalde beyin kanamasına sebep olacak kadar şiddetli olan kan basıncı, bu durumda daha çok artar. Ama bu tehlikeye karşı kusursuz bir önlem alınmıştır. Vücutta salgılanan "sefaloraşidien" adlı sıvı devreye girer ve kalp hacmini küçülterek pompalanan kanı azaltır.

    Öte yandan, hayvanın boynunda, başını aşağı eğdiğinde devreye giren özel kapakçıklar vardır. Bu kapakçıklar kanın akışını büyük ölçüde azaltır ve böylece zürafa güven içinde su içip tekrar başını yukarı kaldırabilir. Zürafanın kat kat olan damarlarının kalın olması da, yine bu yüksek basınç tehlikesine karşı alınmış bir tedbirdir.

    Zürafaların Başı Neden Dönmez?

    Zürafalar, başlarını aşağıdan yukarı kaldırmak için çok fazla zaman harcarlar ve bu yüzden kanın beyne gitmesi için vücutlarında kusursuz bir sistemin olması gereklidir. Bu sistem, çok güçlü bir pompa biçiminde çalışan kalp ve insandakinin iki katından daha fazla olan kan basıncından oluşur. İşte böylelikle zürafalar, bayılma nöbetlerinden korunmuş olurlar.

    Nitekim zürafa başını kaldırdığında, baştaki kan damarları neredeyse bütün kanı yanaklarına, dillerine ya da deri gibi başın diğer bölümlerine aktarmaz; sadece beyne akması için yönlendirir. Aynı zamanda, hayvanın kalın derisi ve şahdamarındaki olağandışı bir kas -ki damarların genellikle kasları olmaz- kanı baştan kalbe geri taşıyan damara baskı yapar. İşte zürafa, insanlarınkinden çok daha iyi bir bayılmayı engelleyen mekanizmaya sahip olarak yaratıldığı için bayılmaz.

    Zürafaların Yaratılışı, Allah’ın Üstün Sanatının Örneklerinden Biridir
    Kuşkusuz, zürafalar sahip oldukları tüm özellikleri kendi ihtiyaçlarına göre planlayarak kazanmış olamazlar. Bu önemli özelliklerin zaman içinde yavaş yavaş işleyen bir evrim süreci ile oluştuğunun söylenmesi de mümkün değildir. Çünkü bir zürafanın yaşamını sürdürebilmesi için, mutlaka beynine kanı ulaştıracak bir pompalama sistemine, eğildiğinde ani kan basıncını azaltacak kapak sistemine ve başını kaldırdığında bayılmasını engelleyen damar sistemine aynı anda sahip olması şarttır. Bunlardan biri olmasa veya tam çalışmasa, zürafanın yaşamını sürdürmesi imkansız hale gelir.

    Zürafaları Allah yaratmıştır ve yeryüzünde var olan diğer bütün canlılar gibi, vücutlarında Allah’ın üstün yaratma sanatının pek çok tecellisi bulunur. Allah bu durumu bir Kuran ayetinde şöyle bildirir:

    Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (Casiye Suresi, 4)

    Zürafaların Pek Fazla Bilinmeyen Özellikleri

    ]Yemek borularında bir asansör sistemi vardır: Zürafaların boyunlarının uzun olması, ağaçların en üst dallarına kadar uzanıp oradaki filizleri ve bitkileri yiyebilmelerini sağlar. Ancak hiç çiğnemeden yuttukları bu dikenli bitkiler önce dört bölmeli midelerine gider. Zürafalar daha sonra bunları sindirmek için tekrar ağızlarına gönderir ve ağızlarında çiğnerler. En sonunda da tekrar yutarak midelerinin bir başka bölmesine gönderirler. Ancak besinin mideden ağza gidebilmesi için, yuttukları bitkilerin birkaç metre uzunluğunda olan boyunlarından yukarı doğru çıkması gerekir. Yüce Rabbimiz zürafaları besinleri yemek borusundan yukarı doğru çıkaracak asansör benzeri bir sistem ile birlikte yaratmıştır.

    Ağız ve diş yapıları ihtiyaçlarına yöneliktir: Zürafaların dilleri 45 cm dışarı uzanabilir. Dişleri ise bir tarak gibi olduğu için sert akasya dallarının dikenlerini ve mineral gereksinimlerini karşılayan kemikleri rahatlıkla çiğneyebilirler.

    Renkleri bulundukları ortama uygun olarak yaratılmıştır: Zürafaların benekli derileri, onların kamuflaj yapmalarına uygun olarak yaratılmıştır. Çünkü savan alanlarındaki ortamın rengi ile uyum içinde olmaları, düşmanları tarafından fark edilmelerini zorlaştırır.

    Vücutları, hızlı koşmalarını sağlayacak biçimde yaratılmıştır: Zürafalar bir tehlike anında koşarak 50-70 km. hıza ulaşabilirler. Koşmaya başladıklarında başlarını pompalar gibi ileri geri ***ürür ve kuyruklarını kıvırırlar. Koşarken diğer bir özellikleri ise, diğer hayvanlar gibi ayaklarını çaprazlama atmamalarıdır. Önce ön ve arka sol, daha sonra ön ve arka sağ ayaklarını kullanarak koşarlar. Zürafanın bu koşma şekli, onun vahşi hayvanlar tarafından yakalanmasını zorlaştırır.

    Küçük gruplar halinde yaşamaları güvenli bir ortam oluşturur: Zürafalar bütün yavrularına birlikte bakarlar. Yetişkin zürafalar dönüşümlü olarak yavruların başında nöbet tutarlar. Bu güvenlik sistemi sayesinde diğer anneler rahatlıkla yavru zürafaları bırakıp kilometrelerce uzağa yiyecek aramaya gidebilirler.

    Yüce Allah zürafaların uyuma şekillerini özel olarak yaratmıştır: Oturduklarında kalkmaları zor olduğundan, boyunlarını arka gövdelerinin yanına uzatarak ayakta uyurlar. Birkaç dakika dışında bütün uykularını bu şekilde ayakta geçirirler. Ayrıca zürafalar hiçbir zaman aynı anda uyumazlar, mutlaka aralarından biri nöbet tutar.
    ]Anne zürafa ve yavru arasındaki iletişim Yüce Allah’ın rahmetinin tecellisidir: Doğumdan sonraki birkaç gün içinde anne zürafa, zamanını yavrusunu yalayarak ve koklayarak geçirir, bu şekilde hem yavru temizlenmiş olur hem de annesinin kokusunu öğrenir. Bu koku, anne ve yavrunun kalabalık bir sürünün içinde birbirlerini bulmaları gerektiğinde işe yarayacaktır.

    Herhangi bir zorluk içinde olan yavru, annesinin dikkatini çekmek için çeşitli sesler çıkarır. Annesi de onu sesinden hemen tanır ve yardımına koşar. Zürafalar yavrularını hiç yanlarından ayırmazlar. Saldırıya uğradıklarında ise yavrularını vücutlarının altına iterler ve ön ayakları ile düşmanlarına sertçe vururlar
    Konu Dygsuz tarafından (03.05.2009 Saat 10:41 ) değiş;tirilmiş;tir.

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş