Türkiyede Nüfus Sayımları Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir. Bu sayımlarla nüfusun sayısı, meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus sayısı, kadın - erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler elde edilebilir. Türkiye'de ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son nüfus sayımı ise, 1997 yılında yapılmıştır. Yukarıdaki tablo ve grafiklerden çıkarabileceğimiz sonuçlar şunlardır: • 1927 - 1997 yılları arasında nüfus miktarı ve nüfus yoğunluğu

Bu konu 3477 kez görüntülendi 3 yorum aldı ...
Türkiyede Nüfus Sayımları-Türkiyede Nüfus Yoyunluğu 5,00 3477 Reviews

    Konuyu değerlendir: Türkiyede Nüfus Sayımları-Türkiyede Nüfus Yoyunluğu

    5 üzerinden 5,00 | Toplam: 1 kişi oyladı ve 3477 kez incelendi.

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart Türkiyede Nüfus Sayımları-Türkiyede Nüfus Yoyunluğu

    Türkiyede Nüfus Sayımları
    Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir. Bu sayımlarla nüfusun sayısı, meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus sayısı, kadın - erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler elde edilebilir.

    Türkiye'de ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son nüfus sayımı ise, 1997 yılında yapılmıştır.

    Yukarıdaki tablo ve grafiklerden çıkarabileceğimiz sonuçlar şunlardır:

    • 1927 - 1997 yılları arasında nüfus miktarı ve nüfus yoğunluğu devamlı artmıştır. Bu artış yaklaşık 5 kat olmuştur.

    • Nüfus artış hızı 1940 lı yıllarda oldukça azalmıştır. Bu azalmada, İkinci Dünya Savaşı tehlikesi, asker nüfusunun artması, sağlık sorunlarının artması gibi sebepler etkili olmuştur. 1997 yılındaki son sayımda ikinci önemli düşüş görülmüştür. Bu azalmada da, halkın eğitim seviyesinin yükselmesi, kent nüfusunun artması ve halkın bilinçlenmesi gibi faktörlerin etkili olduğu söylenebilir.

    • En fazla nüfus artış hızı 1955 - 1960 yılları arasında olmuştur.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Türkiyede Nüfus Sayımları-Türkiyede Nüfus Yoyunluğu

          Kategori: Genel Kültür

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 3

          Görüntüleme: 3477


  2. #2
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Türkiye'de Nüfus Yoğunluğu

    1997 yılı nüfus verilerine göre, toplam nüfusun bölgelere dağılımı
    1. Marmara 15.936.000
    2. iç Anadolu 10.525.000
    3. Ege 8.325.000 *
    4. Karadeniz 8.284.000
    5. Akdeniz 8.109.000 ,
    6. D.Anadolu 5.945.000

    Nüfus Yoğunluğunun Bölgelere Dağılımı

    1. Marmara 236
    2. G. Doğu Anadolu 96
    3. Ege 89
    4. Akdeniz 66
    5. iç Anadolu 64
    6. Karadeniz 58
    7. D.Anadolu 36

    Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

    Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir. Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir. ...

    1950'den 1990 yılına gelinceye kadar tarımsal nüfus yoğunluğunda 18 kişilik bir azalma gerçekleşmiştir. Bunda, tarım alanlarının 15.9 milyon nektardan, 28.7 milyon hektara çıkmasının ve kırsal kesimden kentlere göçün artmasının etkisi olmuştur. 1950'de 5.2 milyon olan kent nüfusu, 1990'da 31.5 milyona çıkarken, kırsal kesimde bu kadar büyük artış olmamıştır.

    Türkiye'de tarımsal nüfus yoğunluğu bölge ve iller arasında farklılık gösterir. Bunda yerşekillerinin dağlık ve ovalık olmasıyla, tarımda çalışan nüfusun miktarı etkili olmaktadır.

    Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal ovalarımızda ise düşüktür.

    Bazı ülkelerin ise aritmetik yoğunlukları şu şekildedir:

    Çin'in nüfusu Japonya'dan fazla olduğu halde, yüzölçümü de geniş olduğundan nüfus yoğunluğu daha az olmuştur.

    Rize, Artvin ve Hakkari gibi kır nüfusunun fazla, buna karşılık tarım topraklarının az olduğu sahalarda, tarımsal nüfus yoğunluğu artmaktadır. Konya, Şanlıurfa ve Edirne gibi geniş tarım alanlarının bulunduğu illerde ise tarımsal nüfus yoğunluğu azalmaktadır.

    Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri dağlık olduğundan tarımsal nüfus yoğunluğu artarken, İç Anadolu'da ovalık alanlar fazla olduğundan tarımsal nüfus yoğunluğu azalmaktadır.

    Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu

    Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir,

    Nüfusun Cinsiyet Durumu

    1945 yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu durumda, Kurtuluş Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur. Fakat, 1945'ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir. Şu anda erkek nüfus % 1,2 oranında fazlalık gösterir.

    Türkiye'de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır.

    Aktif Nüfus

    Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır.


    15-64 yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir. Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmaktadır. Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır. Genellikle, sanayileşmiş ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde işsizlik fazladır.

    Türkiye'de nüfusun % 40'ını çocuk, genç ve yaşlı nüfusu oluşturduğundan, aktif nüfus oranı gelişmiş ülkelere göre daha az ve işsizlik oranı daha fazladır.

    Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre dağılımı

    Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrılır. Bunlar:
    • Tarım (Tarım, hayvancılık, ormancılık, vs.)
    • Sanayi (Endüstri, madencilik, vs.)
    • Hizmet (İnşaat, ticaret, turizm, vs.) sektörleridir.

    Az gelişmiş ülkelerde, toplam çalışan nüfusun % 90'a yakını tarımsal nüfus özelliği taşır. Gelişmiş ülkelerde ise tarımsal nüfus % 10 civarındadır. Diğer nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalışmaktadır.

    Tabloya göre, gelişmiş ülkelerde, hizmet ve sanayi söktöründe çalışanların oranı, tarımdan oldukça fazladır. Gelişmekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfus, gelişmiş ülkelere göre daha azdır.

    Aşağıdaki tabloya baktığımızda, Türkiye'de 1927 yılında nüfusun %90'ı tarım, %10'u sanayi ve hizmet sektöründe çalışmıştır. 1950 - 1960 lı yıllarda tarım sektöründeki nüfus azalmaya başlamıştır. Özellikle 1980 li yıllardan sonra, sanayileşme hızının artmasıyla tarım sektöründeki nüfus % 50'nin altına düşmüştür.

    Çalışan nüfusun içindeki tarımsal nüfus oranı azalırken, nüfusun miktarı artmıştır. Çünkü, 1927 de 13 milyon olan nüfus, 1997 de 62 milyonu geçmiştir. Bu durum gözardı edilmektedir.

    Türkiye'de çalışan nüfusun yaş ortalaması düşüktür. Çalışan nüfusun bölgelere göre dağılımı incelendiğinde dengesizlik görülür.

    Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi'ndeki Çatalca - Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yoğunlaşmıştır.

    İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Ereğli, Karabük, Gaziantep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yoğundur.

    Nüfusun Eğitim Durumu

    6 yaşını bitiren nüfusa, tüm Dünya'da eğitim verilmeye çalışılır. Eğitim okur - yazarlık, ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere sınıflandırılabilir.

    Türkiye'de yıllara göre okur - yazarlık oranı şu şekildedir:

    Türkiye'de ilköğretimde okuyanların sayısı 10 milyon civarında iken, liselerde ise yaklaşık 2 milyon öğrenci eğitim görmektedir.

    1990 yılına göre, faal nüfusun % 55'e yakını ilkokul mezunları, % 7,4'e yakınını okur - yazar, % 5'e yakınını ortaokul ve lise mezunları, % 4'ünü de üniversite mezunları oluşturmaktadır.

    Nüfusun Kırsal - Kentsel Durumu

    Türkiye'de nüfusu 10.000'den az olan yerleşmelere kır nüfusu, fazla olan yerleşmelere de kent nüfusu denilmektedir.

    Ülkemizde, 1927 -1997 yılları arasında kır ve kent nüfusunda büyük değişmeler olmuştur.

    ülkemizde ulaşım yollarının ve sanayi faaliyetlerinin gelişmeye başlaması bunun yanında kırsal nüfusun artmasıyla birlikte kente doğru bir göç olayı başlamıştır.

    Kırsal kesimden kente göç olayı, en fazla, 1980 -1985 yılları arasında meydana gelmiş ve 1985 li yıllarda kır ve kent nüfusu az çok dengelenmiştir. En son yapılan 1997 yılındaki sayımda kent nüfusu % 65'e ulaşmıştır. Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun arttığını göstermektedir. Aşağıdaki grafikler, Türkiye'nin kentsel ve kırsal nüfus değişimlerini daha iyi ifade etmektedir. Dikkatle inceleyiniz.

    Az gelişmiş ülkelerle, gelişmiş ülkelerin nüfus özelliklerinin karşılaştırılması

    Az gelişmiş ülkelerde;

    • Doğum oranı ve nüfus artış hızı yüksektir.
    • Genç nüfusun oranı fazla, yaşlı nüfus oranı
    • Nüfus grafiği geniş tabanlı üçgene benzer. Ortalama yaşam süresi azdır.
    • Çalışan nüfusun yaş ortalaması düşük, bağımlı nüfus oranı fazladır.
    • Tarım sektöründe çalışan nüfus fazla, hizmet ve sanayi sektöründe çalışan nüfus azdır.
    • Nüfusun eğitim seviyesi düşüktür.
    • Nüfusun yarısından çoğu, kırsal kesimde yaşamaktadır.

    Gelişmiş ülkelerde;

    • Doğum oranı ve nüfus artış hızı düşüktür.
    • Ortalama yaşam süresi fazladır.
    • Genç nüfus oranı az, orta ve yaşlı nüfus fazladır.
    • Nüfus grafiği, tabanı dar, orta kesimi şişkin bir üçgene benzer.
    • Çalışan nüfusun yaş ortalaması yüksek ve bağımlı nüfus oranı azdır.
    • Hizmet ve sanayi sektöründeki çalışan nüfus, tarım sektöründe çalışan nüfustan daha fazladır.
    • Nüfusun eğitim seviyesi yüksektir.
    • Nüfusun yarısından çoğu, kentte yaşamaktadır.

  3. #3
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    Türkiye'de Nüfusun Dağılışı

    Türkiye'de, 1997 nüfus sayımına göre, km2 ye düşen ortalama nüfus yoğunluğu 81 kişidir. Ancak, ülkemizdeki coğrafi bölgeler, bölümler ve yöreler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır.

    Türkiye'de nüfusun farklı dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:

    1. Fiziki Faktörler

    a. İklim özellikleri: Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin büyük etkisi vardır. Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen yerlerde nüfus fazla yoğun değildir.

    b. Yerşekilleri: Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde nüfus azdır. Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli platosu, Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir.

    c. Toprak özellikleri: Verimli toprakların bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B. Menderes) nüfusça kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır.

    2. Beşeri Faktörler

    a. Sanayileşme: Bütün Dünya'da olduğu gibi Türkiye'de de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu artmıştır. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir buna örnektir.

    b. Tarım: Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur. Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi.

    c. Yeraltı kaynakları: Madenlerin veya enerji kaynaklarının işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu alanlarda da nüfus fazladır. Zonguldak, Soma, Elbistan buna örnektir.

    d. Turizm: Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır.

    e. Ulaşım: Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin nüfusu artmıştır. Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili olmuştur.

    Bir ülkenin nüfus dağılımında fiziki faktörler daha etkiliyse, o ülke sanayileşmemiştir ve daha çok ta-nm ve hayvancılıkla geçimini temin etmektedir.

    Nüfus dağılımında beşeri ve ekonomik faktörler daha çok etkiliyse, o ülke sanayileşmiş ve gelişmiş ülke demektir.

    Türkiye Nüfus Dağılım Haritası da;

    En kalabalık yerlerin; Trabzon, Samsun, Zonguldak, istanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, İzmir, Aydın, Adana, İçel, Hatay, Ankara ve Gaziantep olduğu görülür.

    En seyrek nüfuslu yerlerin; Sinop, Kastamonu, Artvin, Gümüşhane, Kırklareli, Çanakkale, Muğla, Kütahya, Burdur, Sivas, ve Doğu Anadolu'da Elazığ, Malatya dışındaki iller olduğu görülür.

  4. #4
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1051
    @Dygsuz

    Standart

    2000 Yılı Nüfus Sayımı Sonuçları
    Ülkemizde Cumhuriyetin ilanından 1950 yılına kadar olan dönemde,ölüm hızının azalması ve doğum hızının artması ile yıllık nüfus artış hızı yükselmiştir. 1923 ve 1955 yılları arasında Türkiye’nin nüfusu, yaklaşık iki kat artarak 13 milyondan 24 milyona ulaşmıştır. Nüfus artış hızının en yüksek olduğu dönembinde 28.5 ile 1955-60 dönemidir. 1950’li yıllardan sonra doğurganlık azalmaya başlamıştır. Ancak, doğurganlıktaki azalma hızı, ölüm hızlarında meydana gelen azalmadan daha az olduğu için nüfus büyümeye devam etmiştir. 1955 ile 1985 yılları arasında, nüfus yeniden ikiye katlanarak 24 milyondan 51 milyona ulaşmıştır. 1985 yılından sonranüfus artış hızı düşme eğilimine girmiştir. Yıllık nüfus artış hızımız; 1980-1985 döneminde binde 24.9, 1985-1990 döneminde binde 21.7 iken 1990-2000 döneminde bu hız binde 18.3’e düşmüştür. Nüfusumuz yaklaşık son 75 yılda beş kat artmıştır.

    22 Ekim 2000 tarihinde 14. Genel Nüfus Sayımı uygulanmıştır. Nüfus sayımı, yerleşim yeri bazında nüfus büyüklüğünün ve nüfusun sosyal, demografik ve ekonomik niteliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

    Ulusal ve yerel plan ve programların hazırlanmasında temel veri seti nüfusun büyüklüğü ve nitelikleridir. Bu bilgiler, ulusal bilgi sistemimizde sadece nüfus sayımlarından elde edildiğinden, sayımlarda derlenen veri kalitesi, plan ve programların başarısını doğrudan etkilemektedir.

    2000 Genel Nüfus Sayımında sayımın hazırlık çalışmalarına büyük önem verilmiş ve sayımdan sonra, önceki sayımlara göre çok daha geniş kapsamlı kalite kontrol çalışması yürütülmüştür. Ayrıca, verinin değerlendirilmesinde optik veri giriş sistemi kullanılarak geçmiş sayımlara göre daha kısa zamanda hata indeksi daha düşük veri üretilmiştir.

    2000 Genel Nüfus Sayımının değerlendirme çalışmaları seçim kararının alınması ile hızlandırılmış ve olağanüstü tedbirlerle değerlendirme süresi planlanandan yaklaşık iki ay öne çekilmiştir.

    2000 Genel Nüfus Sayımının değerlendirilmesi 22 ayda tamamlanmış olup il, ilçe ve köy bazında nüfuslar kesinleşmiştir.

    2000 Genel Nüfus Sayımından önceki sayımların değerlendirilme süresi yaklaşık 3.5-4 yıldır. 2000 Genel Nüfus Sayımı ise 2 yıldan daha kısa sürede değerlendirilmiştir.

    2000 Genel Nüfus Sayımının sonuçları, sayımdan sonra gerçekleşen idari bölünüş değişikliklerini de içerecek şekilde güncelleştirilmiş ve 3 Kasım 2002 tarihinde yapılacak erken Genel Seçimlerindeki milletvekili dağılımına esas olmak üzere Yüksek Seçim Kuruluna gönderilmiştir.

    NÜFUS BÜYÜKLÜĞÜ

    • Türkiye'nin toplam nüfusu 67 803 927, şehirlerin (il ve ilçe merkezleri) nüfusu 44 006 274, köylerin nüfusu ise 23 797 653'tür.
    • 1927 yılında yaklaşık 13 milyon 600 bin olan nüfusumuz 73 yılda beş kat artış göstermiştir.
    • Nüfusumuz 1927-1935 döneminde yılda ortalama 314 bin kişi artarken

    1990-2000 döneminde yılda ortalama 1 milyon 133 bin kişi artış göstermiştir.

    NÜFUS ARTIŞ HIZI

    • Yıllık nüfus artış hızı 1940-1945 döneminde binde 10.6 ile en düşük seviyede iken 1955-1960 döneminde binde 28.5 ile en yüksek seviyeye ulaşmıştır
    • Nüfusumuzun yıllık artış hızı 1960-1985 döneminde önemli bir değişim göstermemiş ancak 1985 yılından sonra hızla azalma sürecine girmiştir.
    • Yıllık nüfus artış hızı, 1980-1985 döneminde binde 24.9, 1985-1990 döneminde binde 21.7 iken 1990-2000 döneminde binde 18.3'e düşmüştür
    • 1945 yılından sonra ilk kez 1990-2000 döneminde nüfus artış hızı binde 20'nin altına düşmüştür.

    ŞEHİR (İL VE İLÇE MERKEZLERİ) NÜFUSU

    • 1927-1950 döneminde şehirlerde bulunan nüfusun oranı önemli bir değişim göstermemiş, 1950 yılından sonra şehirlerde bulunan nüfusun oranı hızla artmıştır.
    • Ülkemizde şehirlerde bulunan nüfus, köylerde bulunan nüfusa göre çok büyük bir hızla artmaktadır. 1990-2000 döneminde şehirlerde bulunan nüfusun yıllık artış hızı binde 26.8 iken köylerde bulunan nüfusun yıllık artış hızı binde 4.2'dir.
    • 1927-2000 dönemi dikkate alındığında, ülkemizde 1985 yılından sonra şehirlerde bulunan nüfusun köylerde bulunan nüfustan daha fazla olduğu bir dönemin başladığı görülmektedir.
    • Ülkemizde şehirlerde bulunan nüfusun oranı son on yılda önemli artış göstererek 1990 yılında yüzde 59 iken 2000 yılında yüzde 64.9'a yükselmiştir.

    BÖLGESEL DAĞILIM

    • 1990-2000 döneminde yedi coğrafi bölgenin tamamının nüfusu artmaktadır. Bölgeler arasında en yüksek artış hızı Marmara Bölgesinde, en düşük artış hızı ise Karadeniz Bölgesinde gerçekleşmiştir. 1990-2000 döneminde Marmara Bölgesinin yıllık nüfus artış hızı binde 26.7, Karadeniz Bölgesinin yıllık nüfus artış hızı binde 3.6'dır.
    • Ülke genelindeki nüfusun yüzde 26'sının bulunduğu Marmara Bölgesi en fazla nüfusa sahip iken, nüfusun yüzde 9'unun bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi en az nüfusa sahiptir.
    • Bölgeler arasında şehir nüfus oranı en fazla olan bölge Marmara Bölgesi iken en az olan bölge Karadeniz Bölgesidir. Marmara Bölgesindeki nüfusun yüzde 79'u, Karadeniz Bölgesindeki nüfusun ise yüzde 49'u şehirlerde bulunmaktadır.

    İLLERİN NÜFUS BÜYÜKLÜĞÜ

    • 81 ilden toplam nüfusu en fazla olan ilk üç il sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir'dir. Bu illerden İstanbul ilinin toplam nüfusu 10 018 735, Ankara ilinin toplam nüfusu 4 007 860 ve İzmir ilinin toplam nüfusu 3 370 866'dır. Bu illerin il merkezlerinin nüfusu, İstanbul'un 8 803 468, Ankara'nın 3 203 362 ve İzmir'in 2 232 265'dir.
    • İstanbul ilindeki nüfus, ülke toplamındaki nüfusun yüzde 15'ini kapsamaktadır. Bir başka ifadeyle, ülkemizdeki her yüz kişiden 15'i İstanbul ilinde bulunmaktadır.
    • İstanbul, Ankara ve İzmir illerindeki nüfusun çoğunluğu il merkezinde bulunmaktadır. İstanbul ilindeki nüfusun yüzde 88'i il merkezinde bulunmakta iken bu oran Ankara ilinde yüzde 80, İzmir ilinde ise yüzde 66'dır.
    • Nüfus büyüklüğü en az olan ilk üç il Tunceli, Bayburt ve Kilis illeridir. Tunceli ilinin toplam nüfusu 93 584, Bayburt ilinin toplam nüfusu 97 358 ve Kilis ilinin toplam nüfusu 114 724'tür. Bu illerin il merkezlerinin nüfusu sırasıyla Tunceli'nin 25 041, Bayburt'un 32 285 ve Kilis'in 70 670'dir. Tunceli, Bayburt ve Kilis illeri toplam nüfus açısından son on yıl içinde nüfusları azalan iller arasında yer almaktadır.

    İLLERİN NÜFUS ARTIŞI

    • Son on yılda 81 ilden 66'sının nüfusu artarken 15'inin nüfusu azalmıştır. Nüfusu azalan iller Artvin, Çorum, Edirne, Kars, Kastamonu, Kırşehir, Sinop, Sivas, Tunceli, Zonguldak, Bayburt, Bartın, Ardahan, Karabük ve Kilis'tir.
    • 81 il içinde nüfus artış hızı en yüksek olan ilk üç il sırasıyla Antalya, Şanlıurfa ve İstanbul'dur. 1990-2000 döneminde Antalya'nın yıllık nüfus artış hızı binde 41.8, Şanlıurfa'nın yıllık nüfus artış hızı binde 36.6 ve İstanbul'un yıllık nüfus artış hızı ise binde 33.1 olarak gerçekleşmiştir.
    • 81 il içinde nüfus artış hızı en düşük olan ilk üç il sırasıyla Tunceli, Ardahan ve Sinop'dur. 1990-2000 döneminde Tunceli'nin yıllık nüfus artış hızı binde -35.6, Ardahan'ın yıllık nüfus artış hızı binde -20.2 ve Sinop'un yıllık nüfus artış hızı binde -16.2 olarak gerçekleşmiştir.

    İLLERİN ŞEHİR NÜFUS ORANI

    • İllerin şehir nüfus oranları arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. 81 ilin 55'inde nüfusun çoğunluğu şehirlerde bulunurken, 26 ilde nüfusun çoğunluğu köylerde bulunmaktadır.
    • Şehir nüfusu en yüksek olan ilk üç il sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir'dir. Bu illerin şehirlerinde bulunan nüfusun oranı, İstanbul ilinde yüzde 91, Ankara ilinde yüzde 88, İzmir ilinde ise yüzde 81'dir.
    • İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde şehirde bulunan nüfusun oranı diğer illerden daha yüksek olmasına rağmen bu illerin köylerindeki nüfusun artış hızları ülke ortalamasından daha yüksektir. 1990-2000 döneminde köylerde bulunan nüfusun yıllık artış hızı İstanbul ilinde binde 81, Ankara ilinde binde 16 iken İzmir ilinde binde 14'tür.
    • Köy nüfus oranı en yüksek olan ilk üç il Bartın, Ardahan ve Muş illeridir. Bu illerin köylerinde bulunan nüfus oranı, Bartın ilinde yüzde 74, Ardahan ilinde yüzde 70 ve Muş ilinde yüzde 65'tir.
    • Nüfusunun büyük bir kısmı köylerde bulunan Bartın ve Ardahan illerinin köylerdeki nüfusu son on yıl içinde azalmaktadır. Bu illerin köylerindeki nüfusunun yıllık artış hızı Bartın ilinde binde -17, Ardahan ilinde ise binde -32'dir.
    • Veri kalitesine yönelik olarak yapılan istatistiksel çalışmalar 2000 Genel Nüfus Sayımında, önceki sayımlara göre daha güvenilir bilgi derlendiğini göstermiştir. Bugüne kadar yapılan nüfus sayımlarında sonu sıfır ve beş ile biten yaşlarda beyan hatası olduğu bilinmektedir. Yanlış yaş bildiriminin ölçülmesi amacıyla Whipple İndeksi uygulanmaktadır. Bu indeks 100 ile 500 arasında değişim göstermekte ve 100'e yaklaştığı ölçüde veri güvenilir bulunmaktadır. İl bazında ve cinsiyet ayrımında uygulanan bu indeks sonuçlarına göre 2000 Genel Nüfus Sayımında derlenen bilgi önceki sayım sonuçlarından daha güvenilirdir.
    • Bugüne kadar il yayınları tamamlanan 72 il için yapılan analizlere göre.

    Erkek Kadın
    1980 Sayımı 135.0 178.4
    1985 Sayımı 133.7 165.3
    1990 Sayımı 128.9 150.8
    2000 Sayımı 123.9 129.

    • Birleşmiş Milletler tarafından veri kalitesinin ölçülmesi amacıyla önerilen bir diğer indeks de "Yaş ve Cinsiyet Tutarlılık İndeksi"dir. Bu indeks yaş ve cinsiyet yapısındaki tutarlılığı ölçmekte ve sıfıra yaklaşması beklenmektedir. İl yayınları tamamlanan 72 il üzerinden yapılan analizlere göre;

    Yaş ve Cinsiyet Tutarlılık İndeksi
    1980 Sayımı 31.4
    1985 Sayımı 20.8
    1990 Sayımı 21.5
    2000 Sayımı 18.2

    SAYIM SONUÇLARININ YAYINLANMASI

    2000 Genel Nüfus Sayımının sonuçları her il için ayrı bir yayın halinde hazırlanarak kullanıcıya sunulmaktadır. Bu yayınlar, farklı kullanıcı kesimlerine hitap edebilecek şekilde hazırlanmıştır. Yayında, 2000 Genel Nüfus Sayımında derlenen tüm değişkenlerin bilgileri ayrıntılı olarak verilmektedir.
    Bununla birlikte, nüfus sayımında derlenen bilgilere dayalı olarak nüfus artış hızı, şehir nüfus oranı, yaş ve cinsiyet yapısı, özürlülük, eğitim, doğurganlık, bebek ölümleri, işgücü, işsizlik, istihdamdaki nüfusun faaliyet kolu ve işteki durumu ile hanehalkı büyüklüğü ve konutun niteliklerine ilişkin göstergelere de yer verilmiştir. Nüfus sayımı yayınlarında ilk kez her ilin tarihsel gelişimini yansıtacak şekilde tüm göstergeler yorumlanmış ve ilde zaman içinde oluşan önemli gelişimler kullanıcıya sunulmuştur. Böylece kullanıcı kitlesinin büyük bir kısmı nüfus sayımının bulgularına ek bir çalışma yapmadan ulaşabilmektedir.
    Yayında yer alan bilgilerin dışında daha ayrıntılı bilgilere ihtiyaç duyulduğu takdirde Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından bu bilgiler hazırlanarak kullanıcıya verilmektedir.

    2000 Genel Nüfus Sayımının ayrıntılı sonuçlarını içeren "2000 Genel Nüfus Sayımı Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri" yayını 72 il için tamamlanmıştır. Diğer illerin yayın çalışması Eylül ayının sonuna kadar tamamlanacaktır.

Giriş

Giriş