Polenz..."Seçmenin uyarısı değil"

[Dygsuz]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


Federal Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Polenz, Türkiye’deki seçim sonucu için “Bu AKP’nin ödediği bir fatura gibi görünüyor, iktidara geldiğinde verdiği reform sözlerini hâlâ her alanda hayata geçiremedi” dedi



Türkiye’deki yerel seçimlerin sonuçları, Almanya’da da yakından takip ediliyor. Alman siyasetçi ve uzmanlar, Türkiye’de yapılan yerel seçimlerden birinci parti olarak çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin uğradığı oy kaybına dikkat çekiyorlar. Federal Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz’e göre, bu oy kaybının nedenlerinden birinin iktidarın verdiği sözleri yerine getirmemesi. Polenz, DW'ye yaptığı değerlendirmede, "bu bana biraz da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ödediği bir fatura gibi görünüyor, zira iktidara geldiğinde verdiği reform sözlerini hâlâ her alanda hayata geçiremedi" dedi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim sonuçlarını tatmin edici bulmamasını olumlu olarak değerlendiren Hristiyan Demokrat Birlik Partili Polenz, böylelikle Erdoğan’ın oylarını artırmak için çabalarına devam edeceğine inandığını söyledi.


"Seçmenin uyarısı değil"


Berlin merkezli Alman Bilim ve Politika Vakfı'nın Türkiye uzmanı Heinz Kramer ise sonuçları ”seçmenin bir uyarısı olarak” değerlendirmenin zor olduğunu, çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçimlerden birinci parti olarak çıktığını belirtti. Muhalefet partilerinin oylarını artırmış olmalarına rağmen, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hâlâ açık farkla önde bulunduğuna dikkati çeken Kramer, "bu tabloyu gözönünde bulundurduğumuzda, seçmenin ciddi bir uyarıda bulunduğunu söyleyemeyiz. Bence bu daha çok memnuniyetsizliğin ifadesi. Bunun nedeni hükümetin ekonomik krize karşı çok az şey yapmış olması. Erdoğan geçtiğimiz hafta ve aylarda krizle mücadele etmek yerine bol bol konuştu. Bu memnuniyetsizliğin bir nedeni ise Başbakan Erdoğan’ın iktidardaki kibirli tavrı" şeklinde konuştu.


Erdoğan'ın tutumu


Kramer, bu sonuçların ardından Erdoğan’ın izleyeceği siyasette nasıl bir değişiklik olacağını söylemek için daha erken olduğunu, bunun için beklemek gerektiğini vurguladı. Erdoğan'ın da bu sonuçlar karşısında hayal kırıklığına uğradığını hatırlatan Kramer, şimdi Erdoğan'ın nasıl bir tutum izleyeceğinin önemli olduğunu söyledi. Kramer, "burada yanıtlanması gereken soru, Erdoğan’ın bu hayal kırıklığını yapıcı yönde mi kullanacağı. Yani siyasi olarak bazı olumlu adımlar atarak, yeni anayasa projesini gündeme getirecek veya Avrupa Birliği’nin talepleri doğrultusunda reform politikasını harekete geçirecek mi? Ya da bu sonuçlar karşısında kırılgan bir tutum mu sergileyecek, ki Erdoğan’ın böyle bir tepki vermesi de düşünülebilir. Bu durumda, geçen hafta ve aylarda izlediği siyasete devam mı edecek?" diyerek, Erdoğan’ın bundan sonra hükümet karşıtı çevrelere yönelik tavrının önemli olduğuna dikkati çekti.


Polenz'den CHP'ye çağrı


Seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oy kaybına karşılık, muhalefet partilerinin oylarındaysa artış kaydedildi. Hristiyan Demokrat Birlik Partili Polenz, bu başarıya rağmen, Türkiye’de muhalefetin, özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeniden yapılanması ve kendine yeni bir siyasi yön çizmesi gerektiğini belirtti.


Türkiye’deki sivil toplumun harekete geçtiğini ve sivil topluma verilen önemin arttığını belirten Polenz, "Cumhuriyet Halk Partisi, her ne kadar kendine göre nedenleri olsa da, geçtiğimiz dönemde programında güçlü bir devlete yönelik hedeflere yer verdi, bence sivil topluma daha az önem verildi. Kanımca, eğer CHP ilerde başarılı olmak istiyorsa, sivil topluma ilişkin gelişmelere nasıl destek vereceğini düşünmelidir" sözleriyle Türkiye'deki muhalefeti eleştirdi.


Türkiye-AB ilişkileri


Federal Alman Meclisi’nin Hristiyan Demokrat Birlik Partili üyesi Polenz, seçim sonuçlarının Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini herhangi bir şekilde etkilemeyeceğini, seçimler sırasında meydana gelen bazı olayların da üzerinde durmaya değmeyeceğini belirtti. Polenz, Avrupa Birliği’nin Türkiye’den en önemli beklentisinin reform sürecine hız vermesi olduğunu vurguladı.



Jülide Danışman / Deutsche Welle (Berlin)